Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e suikast hazırlığı yapan 19 yaşındaki E.K.Ş'nin son anda pişmanlık duyarak polise teslim olduğu ortaya çıktı. Sorgusunun ardından serbest bırakılan E.K.Ş'nin anlattıkları Hrant Dink cinayetinde yaşanan olayları anımsattı.
Ankara’da yaşayan ve liseyi yarıda bırakan E.K.Ş, internette tanıştığı iddia edilen bazı kişilerle BDP’li Osman Baydemir’e suikast planladı. Baydemir’e saldırı düzenlemek için 19 martta Ankara’dan ayrılan E.K.Ş, önce Adana’ya, oradan da Diyarbakır’a geçti.
Sahte polis kimliği bulundu
Diyarbakır’da Ofis semtine giden E.K.Ş, burada suikastı birlikte planladığı kişileri beklemeye başladı. Ancak bu kişiler randevu yerine gelmedi. Bunun üzerine pişmanlık duyan E.K.Ş, kendi isteğiyle polise teslim oldu. “Devlete küfür ettiği” için Baydemir’i öldürme kararı aldıklarını anlatan E.K.Ş’nin üzerinde sahte polis kimliği bulundu.
Pazar günü konuştuk
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan E.K.Ş’nin anlattıkları suikast planını bütün ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor: “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i basından takip ettiğim haberler neticesinde devletimize küfür etmesi sonucunda kendisine kin duyarak, öldürmeyi planladım.
Daha sonra internet üzerinden tanıştığım fakat isimlerini bilmediğim benimle aynı görüşte olan kişiler ile en son pazar günü internet üzerinden görüştüm, hiç yüz yüze görüşmediğim şahıslar ile fikirlerimiz doğrultusunda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e karşı bir eylem yapmayı planladık.
Eylem yapmak için ayrı ayrı olarak Diyarbakır'a gelerek cuma günü yani 19.03.2010 tarihinde Diyarbakır Ofis semtinde buluşacaktık. Almış olduğumuz karar neticesinde ben kendi imkânlarımla ilk önce Adana’ya geçtim. Daha sonra cuma günü Adana’dan sabah saat 09,00'da Diyarbakır otobüsüne binerek aynı gün Diyarbakır'a geldim.
Arkadaşlarım ile daha önceden buluşmayı planladığımız Ofis semtine geldim. Cuma günü akşamı internet üzerinden görüştüğüm için bende arkadaşlarımın telefonu yoktu.
Benim telefon numaram onlarda vardı, onlar beni arayacaklardı. Ancak beni arayan olmadı. Ben de parasız kaldım için cebimdeki telefonu Ofis'teki telefonculardan birine 25 TL karşılığında sattım.
Aldığım para ile sigara aldım, yemek yedim. Yaptığımın aptallık olduğunu anlayınca orada bulunan zabıtaya polis karakolunu sordum. Zabıta bana karakolu tarif etti. Ben de karakola gittim. Kapıda bulunan nöbetçiye komiserle görüşmek istediğimi söyledim. Nöbetçi beni komiserle görüştürdü. Komisere kendim düzenlemiş olduğum polis kimliğini verdim. Yapmak istediğimiz eylemi komisere anlattım. Pişman olduğumu, yaptığımın yanlış olduğunu, aptalca bir fikir olduğunu söyledim. Komiser de bana içeriye geçip beklememi söyledi. Daha sonra sizler gelerek beni müdürlüğünüze getirdiniz.”
İşbirlikçilerimi tanımıyorum
Polisin sorusu üzerine herhangi bir örgüte üye olmadığını ileri süren E.K.Ş, şunları söyledi: “Benim bağlı olduğum herhangi bir terör örgütü yoktur. Ben bu eylemi yukarıda anlattığım gibi internet üzerinden sanal alemden tanıştığım fakat şahsen tanımadığım, aynı fikirleri paylaştığım arkadaşlarım ile birlikte planlamıştık. Bana yardım edecek Diyarbakır'da tanıdığım kimseler yoktur.”
Tedavi olmak istiyorum
“Ben son günlerde aşırı olarak çok sinirlendiğim ve agresif davrandığım için sinirlerimi ve davranışlarımı kontrol altına almak amacı ile şubat ayında Ankara Hacettepe Üniversitesi Psikiyatri Kliniği’ne tedavi için gittim. Amacım psikolojik yardım almaktı. Doç. Dr.... tarafından muayene edilerek anksiyete bozukluğu teşhisi kondu. Bunun üzerine ilaç tedavisine başlandı. Bu ilaçları yaklaşık olarak 15 gün kullandım. Kendimi gayet iyi hissettim. Daha sonra ilaçları kullanmayı bıraktıktan sonra tekrar eski rahatsızlığım başladı. Benim dengesiz davranışlarımın bir rahatsızlıktan kaynaklandığının farkındayım. Tedavi olmak istiyorum."
Suikast Ergenekon’da
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e suikast iddiası Ergenekon iddianamesinin de delilleri arasında yer alıyor. İddianameye göre soruşturma kapsamında tutuklanan Fikri Karadağ ve yanındakileri, teknik takibe alan savcılar, 2007 yılında Baydemir, Ahmet Türk ve Sebahat Tuncel’e yönelit suikast hazırlığı tesbit etmişti. Karadağ’ın, “Bu uğurda ölmek var, öldürülmek var, öldürmek var” sözleri de iddianameye girmişti.
Taraf
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.