- Hepinizin malumu olduğu üzere dünya bir kriz ortamından geçiyor. Küresel finasn kriziyle başlayıp, ekonomik krizle devam ediyor. Dündaki tüm ülkeler kendilerine göre tedbirler aldılar.
- Türkiye de tedbirlerini süratle alan ve hazırlıklarını yapan bir ülkeydi.
- Küresel işbiriliğine her zmaankinden daha fazla ihtiyaç var. Ortak akıl yürütmeye ve ekonomik politikalar oluşturmaya ihtiyaç vardır.
- Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarla dünya ekonomisinin bu süreçten çıkarılması için görüşmeler yapıldı. Hükümetler üretimi, istihdamı ve talebi harekete geçirici politikalar uygulamaya başlamışlardır.
- Para politikası uygulamalrının tek başına krizi engellemeye yetmeyeceği görüldüğünden ek istihdam politikaları da uyuglanmaya başlamıştır.
- Sürecin olumlu bir yönde seyretymeye başladığı küresel ölçekte de farkedilmektedir. Türkiye'de de görülmeye başlamıştır.
- 2009'da küresel ekonominin yüzde 1,3 ile sınırlı kalacaktır. 2010'da ise büyümeye geçileceği tahmin edilmektedir.
- Türkiye son altı yıldır küresel ekonomi ile bağlarını güçlendirmiştir.
- Tüm dünya tarafından gelişimi ilgi ile izlenen Türkiye'nin böylesi herkesi etkileyen bir krizden etkilenmeyeceği düşünülemez. Ancak, gerek yapısı gerek aldığı tedbirlerle mümkün olan en az etkiyle geçireceğini söyledik. Bunu da teğet geçecek ifadesiyle anlattık.
- Nitekim, eğer geçmiş dönemlerdeki ekonomik yapıyla bu krize yakalansaydık daha olumsuz sonuçlar görebilirdik.
- Üretimin, istihdamın, yatırımın, ihracatın olumsuz etkilendiği muhakkaktır.
- Diğer ülkelerde finans sektörlerinde çeşitli iflaslar yaşanırken, ülkemizde bankalar sermaye yapısı ve izleme-denetimlerin etkinleştirilmesiyle bu krizde sağlam durabilmişlerdir.
- Hükümet tedbir almadı diyenelr haksızlık yapmaktadırlar. 6,5 yılda aldığımız tedbirler, izlediğimiz politkalar krize karşı önlem olmuşlardır.
- Küresel çapta olan ekonomi krizler, ABD'de, Japonya'da, Hong Kong'ta olan en ufak bir kriz Türkiye'ye tsunami yaşatıyordu. Tabiri caizse onlar hapşursa biz hasta oluyorduk.
- Bize bir şey olmaz anlayışıan teslim olmadık, bekle-gör politikası izlemedik. KDV ÖTV indirimleri yoluyla iç talebin canlanömasına yönelik adımalr attık. İşsizlerimizin İŞKUR vasıtasıyla işe kavuşturulması yolunda politikalar izledik. KOBİlere düşük faizli kredi uygulamasına geçtik.
- Bugün de bu krize tedbir olması amacıyla başlatacağımız üç yeni projeyi sizlere sunacağım. STKlarımızla beraber bu uygulamaları gerçekleştireceğiz. TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, işçi ve işveren sendikalarıyla görüş alışverişinde bulunduk. Katkılarına teşekkğr ediyoruz.
- Yeni Teşvik Sistemi ile yeni yatırımlar desteklşenecektir. Bölgesel gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldıracaktır. Böglesel, sektörel ve genel teşvik sistemi olmak üzere üçe ayrılan bir teşvik sistemi söz konusudur.
- Sosyal güvenlik primlerine kolaylık, makine techizat alımalrında KDV istisnası ve gümrük vergisi kolaylığı, AR_GE kapasitesini arttıracak büyük projelere için 12 sektör belirledik.
- Özellikle dış ticaret açığımızın yoğun olduğu kimya ve rafine petrol sektöründe büyük yatırımları destekleyeceğiz.
- Transit boru hattı ve ulaştırma sektörleri de teşvik edilecektir.
- Uluslararası kara taşımacılığı da ülkemizin rekabetçi sektörlerinden biridir. Demiryolu ve liman hizmet yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Hızlı Tren ve birçok ilde metro-raylı sistem yatırımlarımız sürüyor.
- Elektronik sanayi iddialı sektörlerdendir. Katma değeri daha yüksek ürünlerin imalatı da teşvik edilecektir.
- Sağlık sektörü de önemlidir. İlaç ve tıbbi aletler yatırımlarını destekleyeceğiz.
- Altyapısı mevcut olan ve yüksek teknoloji gerektiren hava taşıtı ve büyük makine imalatı da teşvik kapsamındadır.
- Madencilik sektörü de büyük yatırımalr kapsamındadır.
AYRINTILAR GELECEK
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.