BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın kendi politikalarını dayatmaya çalışmak yerine başkalarının düşüncelerine kulak vermesi gerektiğini söyledi.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri ile yaptığı toplantıda ''herkesi dinliyormuş gibi yaptığını ancak kendi bildiğini okuduğunu'' iddia etti. Erdoğan'ın, ''kendi politikasını dikte ettirmeye çalıştığını'' savunan Kışanak, ''Sayın Başbakan, akıl verme biraz kulak ver. Bize talimat, icazet verme'' diye konuştu.
Erdoğan'ın söz konusu toplantıda, Diyarbakırlı Sakine Arat'ın hayat hikayesinden de bahsettiğini anımsatan Kışanak, Arat'ın bütün ömürünün, Kürt sorununun tarihçesi gibi olduğunu ifade etti. Kışanak, ''Başbakan ne Sakine Anayı anlıyor, ne Sakine Ana gibi olan asker annelerini anlıyor. Barış annelerinin sesini duymayanlar, bugün kalkıp Sakine Ana'ya sığınarak siyaset yapıyorlar'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, aynı toplantıda Arjantin ve İrlanda'dan örnekler vererek kadınlara tavsiyelerde bulunduğunu anlatan Kışanak, Erdoğan'ın, söz konusu iki ülkede neler yaşandığını ve sorunların nasıl çözüldüğünü iyi öğrenmesi gerektiğini söyledi. Kışanak, Arjantin'de işkenceci generallerin yargı karşısına çıkarıldığını, İrlanda'da halkın temel taleplerinin hayat bulmaya başladığını ifade etti.
Hükümetin gündeminde ''özel birlik'' konusunun bulunduğunu kaydeden Kışanak, mevcut ordunun dörtte birinin zaten profesyonel askerlerden oluştuğunu söyledi. Kışanak, Erdoğan'ın, 30 yıldır uygulanan ve ''derde derman olmadığı'' ortaya çıkan yöntemi bir kez daha çözüm olarak topluma sunduğunu iddia etti. Gültan Kışanak, Erdoğan'ın, ''şiddet politikaları üzerine değil, çözüm politikaları üzerine'' düşünmesi gerektiğini ifade etti
''Kürt açılımı konusunda son bir yıldaki en iyi gelişmenin barış elçiliği yapmak için Kandil ve Mahmur'dan gelen grup'' olduğunu belirten Kışanak, ancak daha sonra Mahmur kampına geri dönüşün gerçekleştiğini söyledi. Kışanak, ''Bu durum, AKP hükümetinin sahte açılımına vurulan en büyük darbedir'' dedi.
'ORDU CEVAP VERMELİ'
Bazı gazetelerde, ''ordunun içinde PKK'yı destekleyenlerin bulunduğunun tespit edildiği'' yönünde haberler yayımlandığını belirten Kışanak, ''Türkiye halkını akılsız yerine koymayın. Ordunun içinde PKK'yı destekleyen üst düzey insanlar, 3 yıl boyunca bu orduda halen nasıl barınabiliyor. Bu sorunun cevabını vermeleri gerekiyor. 3 yıldır bu soruşturma neden savsaklandı. Bu soruşturmadan niye bir sonuç çıkmadı? Bunun cevabının verilmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Gültan Kışanak, 12 Eylül darbe döneminde işkence görenlerden birinin de kendisi olduğunu, bu işkencenin izlerini halen vücudunda taşıdığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, kendilerinin yaşadıkları acılar üzerinden siyaset yaptığını iddia eden Kışanak, ''İşkence yapanlardan hesap sormak için Anayasayı mı değiştirmek gerekiyordu? Neden şimdiye kadar bunun hesabını sormadınız? Gözyaşların timsah gözyaşı değilse işkenceciler için soruşturma başlatırsın?'' dedi. Kışanak, yapılan Anayasa değişikliğinde darbe yapanların yargılanmasını engelleyen maddenin kaldırıldığını ancak darbe yapanların yargılanıp yargılanmayacağının meçhul olduğunu söyledi.
'KIRMIZI KART GÖSTERECEĞİZ'
Anayasa değişiklik paketinin ''yama anayasa'' olduğunu belirten Kışanak, toplumun tamamen yeni bir anayasa istediğini söyledi. Bu talebin karşısında ''AK Parti'nin direndiğini'' iddia eden Kışanak, şunları söyledi:
''AKP yaptığı bu yamayla, makyajla lime lime olan 12 Eylül faşist anayasasını onarıp tamir edip yoluna devam etmek istiyor. Bu, '12 Eylül darbe anayasası ile devam edelim' anlamına geliyor. AKP, hem bu vesayetçi anayasanın ömrünü uzatmak hem de çıkacak sonuca göre AKP'nin hanesine bir başarı yazmak istiyor. AKP'nin yaptığı ile 82 Anayasasında Kenan Evren'in yaptığı aynı şeydir.
Şimdi halkın anayasa yapmasının zamanı geldi. Şimdiye kadar bu ülkede anayasalar hep darbe döneminde yapıldı. İlk kez halkın önüne fırsat çıktı. Bu referandumda halk sandığa gitmeyerek. 'ben faşist anayasasını yamalı da olsa kabul etmiyorum. Yeni bir anayasa istiyorum' diyecek. Referandumu boykot edenlerin sayısı, 'evet' ya da 'hayır' diyenlerin sayısında fazla olacak. 13 Eylül sabahı halkın anayasasını inşa süreci başlatacağız. Faşist anayasaya kırmızı kart göstereceğiz.''
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.