Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani TRT'ye konuştu. Furkan Torlak'ın sorularını cevaplayan Barzani, ziyaretini değerlendirirken, demokratik açılım projesini de yorumladı.
Barzani, PKK bu projeyi reddetme konusunda ısrar etmesi durumunda bu tavrının sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalacağını söyledi. İsrail'in masum sivillere saldırısını eleştiren Barzani, İskenderun saldırısı konusunda ise çeşitli şüphelerinin olduğunu söyledi. İşte bu röportajın tam metni:
Öncelikle Türkiye ziyaretinizin neden bu kadar geciktiğini sormak istiyorum. Çünkü nerdeyse 6 yıllık bir gecikme oldu. Siz şartlarda birtakım değişiklikler olduğunu söylüyorsunuz. Ne değişti de bu ziyaret gerçekleşti?
Maalesef geçtiğimiz yıllarda bir takım soğukluklar vardı. Yahut taraflar olarak birbirimizi yeterince anlayamıyorduk, da diyebiliriz. Ancak iki yıldır işler değişti ve karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmeye başladık. Şüphesiz sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bizi ziyaretinin çok büyük etkisi oldu. Karşılıklı şüpheler ve vehimlerin ortadan kaldırılmasında bu ziyaretin önemi büyük oldu. Bu ziyaretim de dostane ilişkilerin her alanda güçlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu ilişkilerimiz açısından olması gereken tabii durumdur da zaten.
Türk medyasında Türkiye'nin Kuzey Irak'a daha fazla yatırım yapması karşılığı bölgesel yönetimin de PKK liderlerini Türkiye'ye teslim edilmesini konuştuğunuz söyleniyor, böyle bir denklem var mı gerçekten?
Kesinlikle bu konuya hiçbir şekilde değinilmedi, diyebilirim. Zaten bölge Türk yatırımları var. Bölgesel yönetim sınırları içerisinde bulunan en fazla şirket Türklerin. PKK liderlerinin teslim edilmesi konusu ise asla müzakere konusu olmadı.
Sizin açınızdan PKK bir terör örgütü mü? Özellikle de siz bir basın toplantınızda Türkiye bir barış projesi ilan eder ve PKK da bunu reddederse PKK'yı terör örgütü olarak ilan ederim, dediniz. Türkiye şu anda bir açılım politikası açıkladı. Diğer taraftan PKK ise bu sürece karşı çıkıyor!
Adalet ve Kalkınma Partisi cüretkar bir adım attı. Bizzat Başbakan çok cesur davrandı. Kürt halkı ve Kürt sorunundan bahsetti. Sorunun çözülmesi ve barışçıl ve demokratik yollarla çözümü gündeme getirdi. Bu nedenle de biz bu adımı destekledik. Güçlü surette destek verdik. Tabi ki de benim PKK'nın hareketlerini tasvip etmem mümkün değildir. Bu noktada barışçıl çözümün başarılı olması için çalışmaya devam etmeliyiz.
Ancak PKK bildiğimiz kadarıyla bu projeye karşı?
Bu projeyi sonuna kadar sürdürmeliyiz. Eğer PKK bu projeye karşı durursa tarihi olarak öncelikle Kürt halkı sonra da diğer halklar karşısında bu tavırlarının sorumluluğunu katlanmak zorunda kalırlar.
PKK, Türkiye'nin liman bölgesindeki askeri üssüne saldırdı. Sizce PKK'nın böyle bir taktik değişikliğine gitmesinin sebebi nedir?
Bu kesinlikle akıl almaz bir davranıştır. Gerçekten de İskenderun limanında gerçekleşen eylem konusunda benim şüphelerim var. PKK'nın bu eylemi yapma kapasitesine sahip olduğunda şüpheliyim. PKK bu hedefleri nasıl vurabilir, şaşkınım!
Kerkük konusuna geçersek, bir seçim oldu. Araplarla Kürtler 6'ya 6 kaldılar. Türkmen Arap İttifakı sizin İttifakınızla eşit oy aldı. Bu sonuçlar bölgede kimsenin çoğunluk olmadığını gösterir mi?
Gerçekten bu sonuçlar önceden planlanmış sonuçlardı. Bunlar gerçek sonuçlar değildir. Ancak biz sorun çıkmasın diye sustuk. Sonra bölgede bir normalleşme olmuş değildir. Bunlar normalleşme öncesi sonuçlardır. Eğer anayasamızın 140. maddesi uygulanır da Kerkük'te normalleşme olursa, sayım olursa o zaman herkesin gerçek nüfus oranı belli olacaktır.
Bölgesel yönetimde yeni bir parti çıktı. Değişim adı altında. Seçimlerde de başarılı oldu. Bu parti reform istiyor. Siz bu yeni hareketin yükseliş dinamiklerini neye bağlıyorsunuz?
Bu parti daha önce KYB'nin bir parçasıydı ancak daha sonra ayrıldılar. Bu aslında yeni bir parti değil.
Ama bazı talepleri var.
Talepleri var elbette. Ancak bölgesel yönetimde kesinlikle kimse reforma karşı değil. Tabi bu demokratik bir süreç. Yarın başka partiler, isimler, gruplar çıkabilir.
Yolsuzluk suçlamaları var. Belirli partilerin yönetimi kimseyle paylaşmak istemediğini öne sürüyorlar.
Nasıl yani?
Bölgede ciddi reformlar yapılmalı, bazıları iktidarı ele geçirdi ve değişime de razı değil, diyorlar!
Olur mu hiç! Seçim oldu, demokratik süreç var. Seçimlerde halk karar verdi. İktidara gelen partiler oy aldılar. Eğer halk bu partilere olan güvenini çekerse hükümet halkın güvendiği kimselere verilir. Tabi bu seçime dayalı demokratik bir süreç. Yeni durum seçimlerle ortaya çıktı. İktidarı zorla ele geçirme gibi bir durum yok.
Irak'ta hükümet kurma çalışmaları var. Siz dediniz ki biz hükümet kurma görevinin önce Allavi'ye verilmesi gerektiğini söylediniz. Ancak Talabani de Şii bloğa yakın duruyor. Kürt İttifakı'nda çatırdama mı var?
Asla böyle birşey yok. Bir ayrılık falan yok. Bu anayasal bir konu. Anayasa diyor ki en fazla oyu alan liste hükümeti kurmakla görevlendirilir. Yahut aday olur. Şu ana kadar El Irakiyye listesi en fazla sandalyeye sahip olan ittifak. Eğer iki Şii ittifakı, Hukuk Devleti Listesi ile Ulusal İttifak birleşemezse El Irakiyye listesi en fazla sandalyeye sahip olacak. Ancak iki ittifak birleşirse bu durumda şartlar değişmiş olur.
Peki, hükümetin kurulmasına dair gelecek sürece nasıl bakıyorsunuz?
Biz ulusal ortaklık hükümeti kurulmasını istiyoruz. Seçimlerde kazanan dört ittifak da kurulacak hükümet içerisinde yer almalı.
Savunma, içişleri, maliye ve dışişleri diye dört egemen bakanlık var. 3 de başkanlık var. Sizin kırmızı çizgileriniz neler, ittifak olarak hangi mevkileri istiyorsunuz?
Kırmızı çizgilerden söz etmek istemiyorum. Ancak biz Cumhurbaşkaşkanlığı mevkisini istiyoruz. Adayımız da Sayın Celal Talabani. Bizim şu ana kadar dışişleri bakanlığına adaylığımız konusunda da bir değişiklik yoktur.
Son sorum, İsrail'in son Türk gemilerine saldırısı konusunda sizin sessiz kaldığınız söyleniyor. Neden Sayın Barzani İsrail'i kınamadı, deniliyor. Sizin bu konudaki net tavrınız nedir?
Gerçekten de biz masum insanların öldürülmesini asla kabul edemeyiz. Bu bizim açık tavrımızdır.
Yani o zaman İsrail'i kınıyorsunuz?
Tabi ki biz masum insanların öldürülmesini kınıyoruz.
Röportaj için çok teşekkür ederiz.
Teşekkürler.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.