Federe Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Hasan Cemal ile Sere Reş’teki Başkanlık Sarayı’nda yaptığı söyleşide Abdullah Öcalan'ın hala örgüte hakim olduğunu ifade etti.
İşte röportajdan bazı bölümler;
Mesut Barzani’yle ilk mülakatımı 1993’te Dohuk’ta yapmıştım. Kendisiyle geçen yirmi yıl içinde birçok kez görüştüm.
Bunca yıldır değişmeyen bir şey var. Bölge bir türlü durulmuyor, sürekli olarak fokur fokur kaynama halinde. Bunu belirtince, Mesut Barzani’nin tepkisi şu oluyor:
“Bölge yanmakta!”
Hemen ekliyor gülümseyerek:
“Ama bu hengameden, bu mutfaktan nasıl bir yemek çıkar bilemem.”
Soruyorum:
“Siz önünüzü görebiliyor musunuz bu bölgede? Benim kafam fena halde karışık.”
Genellikle kontrollü olan Barzani bu kez kendisini tutamayıp bir kahkaha atıyor:
“Vallahi benim de kafam karışık!”
Türkiye’yle Irak Kürdistan yönetimi arasındaki ilişkilerin ‘çok iyi bir dönemi’ni yaşadığını ve bu noktaya gelinmesinde Ak Parti hükümetinin oynadığı olumlu role değiniyor. Bölgesel istikrar ve barış açısından bu ilişkilerin hem siyasal, hem ekonomik bakımdan daha da gelişmesi gerektiğini söylüyor.
Soruyorum:
“İki taraf arasındaki ilişkilerde PKK bozucu bir unsur mu?”
Yanıtlamadan bir süre düşünüp öyle konuşuyor:
“PKK sorunun bir tarafı... Burada bir irade lazım, siyasi bir irade... Silaha başvurmadan, barışçıl yollardan sorunu çözmeye yönelik bir irade... Kürt sorununun çözümüne yönelik bu irade hâlâ çıkmış değil. Ama biz sorunun barışçıl yollardan çözüleceğine inanıyoruz.”
Ankara’ya, PKK’ya, Türklere ve Kürtlere mesajlarınız nedir diye sorunca, özetle şu yanıtı veriyor:
“Ankara’da olsun, PKK’da olsun, her iki tarafta da iki farklı çizgi var. Bir taraf hâlâ silah diyor, savaş istiyor, diğer taraf da barış diye bastırıyor.”
PKK’da da barış için bastıranlar var mı diye bir daha sorunca, “Evet” diye vurguluyor. Kendi konumunun altını şöyle çiziyor:
“Biz hem Ankara’da, hem PKK içinde sorunun barış yoluyla çözülmesini isteyen güçlerin yanındayız.”
Aramızdaki soru cevap şöyle devam etti Başkan Barzani’yle:
“PKK silahla bir yere varabilir mi?”
Barzani:
“Silahla bir yere varılamaz. Silahlı mücadelenin zamanı dolmuştur. PKK’nın silahtan vazgeçmesi gerekir.”
. . .
Soruyorum:
“Bu süreçte Öcalan’ın rolü ne olabilir? Bu konu Türkiye’de tartışmalı. Kimi, Öcalan’ı PKK artık dinlemiyor derken, kimi de farklı düşünüyor. Ne diyorsunuz?”
Mesut Barzani bu sorumu gayet dikkatli, sözcüklerini seçerek yanıtlıyor. Ama verdiği izlenim, Öcalan’ın dışlanamayacağına işaret ediyor.
Söyledikleri şöyle:
“Özellikle Türkiye’de yazılanlara, yine kamuoyundaki havaya, Kürtlere bakınca... Böyle bir barış sürecinde Öcalan’ın rol alabileceğini görmekteyiz. Kanaatimce PKK hâlâ Öcalan’a bağlı... Hava öyle ki, Öcalan’ın hâlâ etkisi var örgüt üzerinde... Ama iş pratiğe dökülünce, uygulamaya gelince ne olabilir, bilemiyorum tabii...”
. . .
Mesut Barzani’ye Türkiye’deki ‘açlık grevleri’ni soruyorum.
Yanıtı şu oluyor:
“Aslında açlık grevleriyle mesajlarını vermişlerdir. Artık devletin de adım atması gerekir diye düşünüyorum. Kısacası mesajlar verildi, alındı bence... Açlık grevleri sona ersin. Buna karşılık devlet de olumlu bir cevap versin.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.