Mecliste Çözüm Komisyonunda konuşan Bradford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jenny V. Pearce ise, “Barış süreçlerinde her iki taraf aynı anda değişmek zorundadır. Barış için en önemli koşullardan biri siyasi iradenin varlığı ve kabuldür” diye belirtti.
Coventry Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Özerdem, barışın geleceğini silahsızlandırma konusuna endekslemenin oldukça yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir örgüt silahlarının tamamını teslim etmemiştir ve böyle bir şeyi beklemek gerçekçi olmaz” dedi. Meclis Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen toplantılara devam edildi. Toplantıya, Coventry Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Özerdem ile Bradford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jenny V. Pearce katıldı. AKP Amasya Milletvekili Naci Bostancı’nın başkanlık ettiği toplantıya, BDP’li Komisyon Üyesi Hüsamettin Zenderlioğlu ile birlikte BDP Milletvekilleri Erol Dora, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel’in yanı sıra İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de katıldı.
YENİ ANAYASA YAPILMALI
Toplantıdan önce Prof. Dr. Alpaslan Özerdem bir sunum yaptı. Özerdem, Türkiye’de devletin Kürtlerle barış yapmasının bir takım iç ve dış zorlamaların sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Özerdem, yeni anayasanın yapılmasının barış için elzem olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Devletin ve toplumun ataerkil, suni, erkek, Müslüman ve farklı cinsel tercihlere saygı duymayan karakterden arındırılması ve devletin herkesi eşit vatandaş olarak kabul etmesi gerekir. Sosyal adalet, sürdürülebilir kalkınma ve kaynakların dengeli dağılımı, halkların kültürel ve yapısal bir şiddete asla maruz kalmayacakları bir Türkiye ancak pozitif barışını yaratabilir. Ana dilde eğitimden tutun aile içi şiddete kadar, çevrenin ekonomik çıkarlar uğruna heba edilmesinden tutun, eğitim eşitliğine ve vicdani redde yaşamın her alanında ciddi reformlara ihtiyaç vardır. Korku ve yoksulluğun süreklileştiği bir Türkiye’de toplumsal barış imkansızdır.”
BARIŞIN ŞARTI SOMUT VE HIZLI ADIM
İkinci oturumda Latin Amerika politikaları alanında ve özellikle Kolombiya’da devlet ve FARC gerillaları arasındaki çözüm süreçlerini inceleyen Bradford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jenny V. Pearce sunum yaptı. Barış görüşmelerini doğru anlamanın yolunun geçmişi ve yaşananları doğru okumaktan geçtiğini anlatan Pearce, Kolombiya’daki siyasal yapı ve barış görüşmelerindeki deneyimleri paylaştı. “Kolombiya örneği bize göstermiştir ki savaş, ilk önce güveni vurur” diyen Pearce, “Bir şeylerin somut ve hızlı olması barışın önemli şartlarından biridir. En önemli şey çatışmayı durdurmaktır. Barış ondan sonra gelir” değerlendirmesi yaptı. Barış sürecinde gecikmenin güven ve desteğin kaybedilmesine neden olabileceği uyarısında bulunan Pearce, “Barış süreçlerinde her iki taraf aynı anda değişmek zorundadır. Barış için en önemli koşullardan biri siyasi iradenin varlığı ve kabuldür” dedi.
DAHA DİKKATLİ BİR DİL KULLANILMALI
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Türkiye’de negatif bir barış algısı olduğunu, meseleye sadece silahların susması olarak bakıldığını söyledi. Böyle bir değerlendirmenin çok yanıltıcı ve sorunun çözümüne katkı sunmadığına işaret eden Tuncel, “Süreç içerisinde çatışmanın sonlandığı yerde kalıcı barışın sağlanabileceği bir ortam olmalı. Önemli olan bir başka nokta ise tarafların birbirini tanıması ve kullanılan dil. Başbakan hâlâ konuşmalarında Sayın Öcalan’dan bahsederken ‘terörist başı’ diye hitap etmektedir. Beğenseniz de beğenmesiniz de Abdullah Öcalan, Kürt halkının önderidir ve buradan hareketle daha dikkatli bir dil kullanılmalıdır. Çözüm sürecinde toplumsal yüzleşmeye ihtiyacımız var” dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.