MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yerel seçime AKP ile 24 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce kurdukları Cumhur İttifakı’ndan bağımsız gireceğini açıklaması, AKP ile MHP’nin genel af ve öğrenci andı konularında yaşadıkları görüş ayrılıklarının derinleşmesinin üstüne geldi.
TBMM grup toplantılarından önce genellikle konuşma metni gazetecilere dağıtılan Bahçeli, bu kez metnini dağıttırmayınca Ankara’da dikkatlerin üzerine çevrildiği isim oldu. Bahçeli, yerel seçimde AKP ile ortak aday göstermektense, kendi adaylarını göstermeye kararlı olduklarını duyurdu. Bahçeli’nin “ittifakta yokuz” şeklindeki çıkışına grup toplantısından hemen sonra “Sadece yerel seçimde ittifak yok. Cumhur ittifakı sürüyor” sözleriyle açıklık getirmesi, AKP ile MHP’nin yerel seçime dönük "stratejik hesaplar" içinde olduğu yönündeki değerlendirmeleri güçlendirdi.
Peki Bahçeli neden böyle bir karar aldı? Ankara’da siyaset kulislerini yakından izleyen gazetecilerden Sedat Bozkurt, milletvekili seçimlerinde AKP'ye oy veren MHP'lilerin yüzde 20’sinin yerel seçimde AKP’ye oy vermeyeceğinin 24 Haziran seçimleri sonrasındaki anketlerle ortaya konduğunu söylüyor. 24 Haziran seçimlerinde AKP’nin yüzde 7-8 oranında oy kaybettiğini ve bu oyların yüzde 6’dan fazlasının MHP’ye gittiğinin de gözlemlendiğini hatırlatan Bozkurt, “Bahçeli bunu gördü. AKP’den kaçan oylar MHP’ye gidiyor” diyor. Özellikle taşrada AKP ile MHP’nin birbirlerine ciddi rakip olduklarını anlatan Bozkurt, genel af ve öğrenci andı yüzünden yaşanan gerilimin taşrada MHP tabanında memnuniyet yarattığını dile getiriyor. Bozkurt, “Bahçeli kendi adaylarıyla yerel seçime girerse MHP’yi daha da güçlendireceğini düşünüyor ki, haklı. Bu yüzden stratejik bir hamle yaptı. Zaten her iki partinin parlamento ve bürokrasideki ittifakları sürecek. Sonuçta ortada çok da değişen bir şey yok” yorumu yapıyor.
“Erdoğan Kürt oylarını istiyor”
Siyaset Bilimci Prof. Baskın Oran, MHP ile AKP'yi yerel seçimde ittifaktan, her iki partinin yerel seçimde aday olmak isteyen üyelerinin "ya bizi aday yapmazlarsa” paniğinin vazgeçirdiğini söylüyor. Oran, AKP çevrelerinde “Reis’i MHP tuttu, sürüklüyor”, MHP çevrelerinde de “Erdoğan bizi kullanıyor, kendi adayımızı çıkaramayacağız” söylentilerinin yaygınlaştığını anlatırken Bahçeli'nin bu söylemleri ciddiye alarak yerel seçim ittifakından vazgeçtiğini dile getiriyor. Oran, yerel seçimin AKP-MHP rekabetine sahne olacağını öngörüyor.
Oran’a göre Erdoğan, “İslamcı AKP, ırkçı MHP, ehlileştirilen Ergenekon ve ulusolcular”dan oluşan bir koalisyonu yönetiyor. Tüm bu oluşumun Kürt düşmanlığı konusunda ortak olduğunu anlatan Oran, tespitlerini “Buna rağmen Erdoğan Diyarbakır’a gidip, oralarda iyi çalışamadıklarını anlattı. Muhafazakar Kürtlerin oylarından medet umduğunu duyurdu. Gelinen noktada, Erdoğan’ın durumu çok kırılgan. Çünkü yönettiği koalisyon Kürt düşmanlığı sayesinde ayakta duruyor. Bakalım, muhafazakar Kürtler Erdoğan’a oy verecek mi” sözleriyle sürdürüyor.
Oran’a göre aslında Erdoğan ile Bahçeli arasında ciddi bir ideolojik ayrılık yok. Erdoğan’ın “Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet” söylemiyle neredeyse kendini Bahçeli ile özdeşleştirdiğini öne süren Oran, “Erdoğan İslamcı bir cumhurbaşkanı gibi görünmektense, Müslüman Türk cumhurbaşkanı gibi görünmeyi tercih ediyor. Çünkü oyları böyle devşireceğini düşünüyor. Yerel seçimlerin kırılma noktası Erdoğan’ın medet umduğu Kürt oyları olacak” değerlendirmesi yapıyor.
Af ve ant ne olacak?
MHP, 163 bin kişinin cezaevlerinden çıkmasını öngören, cinsel saldırı ya da cinayet suçluları dışındakilere beş yıllık şartlı indirim isteyen yasa teklifini TBMM’ye sunduktan sonra bu teklife AKP’nin nasıl yaklaşacağı büyük merak konusu olmuştu. Uyuşturucu satıcılarının da yararlanabileceği söylenen af teklifine Erdoğan başından beri karşı çıkıyordu ancak MHP’nin teklifi geri çekmemesi üzerine uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak anılmak istemediğini ve bu yüzden teklife karşı çıktığını ilan etti. Erdoğan, “Şimdi birileri çıkarmış, af. Laf” çıkışında bulununca da, Bahçeli topu meclise atmış, af teklifinin geleceğine meclisin karar vereceğini duyurmuştu.
Danıştay’ın, ilköğretim okullarındaki öğrenci andının yeniden uygulamaya sokulmasının önünü açan kararını da MHP yerinde bulurken, hükümet andın uygulanmamasını istemişti. Danıştay’ın anayasa ihlalinde bulunduğunu söyleyen AKP'li Bekir Bozdağ’a MHP lideri Bahçeli, “Sayın Bozdağ, Kürdüm, özgürüm diyebilir, dilini tutan yoktur” sözleriyle çıkışmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’ye “Yol arkadaşımı feda edemem” sözleriyle yanıt vermesinin ardından MHP’nin öğrenci andı konusunda AKP’ye yüklenen bir seçim stratejisi üzerinde durması bekleniyor. (DW)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.