"İş Ergenekon’un yargı ayağına kadar gelmiş.. Ucu nereye kadar dayanır belli değil!.. Onun için bu işe ‘dur' diyebilecek kurum devreye giriyor.." Star Gazetesi yazarı Hikmet Genç yazdı.
Erzincan'da önce istihbaratçı iki subay ve bir binbaşı, ardından da 3 MİT mensubu Ergenekon davası kapsamında tutuklanıyor..
3. Ordu Komutanı Yıldıray Berk de şüpheli olarak ifade vermeye çağrılıyor..
3. Ordu komutanına kadar uzanan bazı muvazzaf subayların, askeri istihbaratçıların, MİT mensuplarının ( ki, bunların bazıları halen tutuklu olarak yargılanmakta) içinde bulunduğu aktif bir Ergenekon yapılanması var Erzincan’da..
Asker, istihbaratçı, MİT derken sıra yargı ayağına geliyor..
Erzurum'daki özel yetkili savcılar Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkındaki soruşturmayı sonuçlandırıyor..
Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tutuklanıyor savcı.. Tutuklanma sebebi; terör örgütü üyesi olmak, vatandaşa iftira, sahte belge düzenlemek..
...
İki muvazzaf amiral ‘Kafes Eylem Planı’ çerçevesinde Ergenekon savcılarına ifade vermiş..
3. Ordu komutanı şüpheli olarak ifade vermeye çağrılmış..
Kafes ve Balyoz planlarıyla ilgili soruşturma olanca hızıyla sürüyor..
Amirallere suikast davasında, delillerin ele geçirildiği teğmenlerin evlerine düzenlenen baskın görüntüleri ekranlarda yayınlanıyor..
Yani Ergenekoncular açısından işler iyice sarpa sarmış durumda..
İş Ergenekon’un yargı ayağına kadar gelmiş.. Ucu nereye kadar dayanır belli değil!..
Onun için bu işe ‘dur' diyebilecek kurum devreye giriyor..
HSYK..
Geçen sene de benzer bir teşebbüste bulunmuşlardı..
‘Korsan Kararname’ hazırlayarak Ergenekon savcılarının yerini değiştirmek ve böylece ‘Ergenekon Davası’nı bitirmek istemişti HSYK..
Ancak Adalet Bakanı’nın karşı koymasıyla HSYK’nın Ergenekoncuları Ergenekonculara yargılatma operasyonu başarısızlıkla sonuçlanmıştı..
HSYK o zaman yargıya balans ayarı çekecekti ama olmadı..
Şimdi de Ergenekon’un yargı kanadında faaliyet gösteren bir savcıyı içeriden kurtarma operasyonu için düğmeye bastılar..
Soruşturmayı sürdüren savcıların özel yetkilerini iptal ediyor HSYK..
Hiçbir müfettiş incelemesi, soruşturma olmadan, süren bir davaya müdahale ediyor..
Üstelik böyle bir görevi ve yetkisi olmaksızın, anayasayı ve hukuku çiğneyerek yargıya darbeyi indiriyor..
Diğer yandan Savcı Cihaner’in avukatı tutukluluk haline itiraz ediyor..
Ancak mahkeme, HSYK’nın bu müdahelesine rağmen, eldeki kuvvetli delillere istinaden tutukluluk haline yapılan itirazı reddediyor..
Savcı Cihaner’in görev süresince yaptıkları, tutuklu kalıp kalmayacağı, davaya bundan sonra kimin bakacağı, yargı krizinin nasıl çözümleneceği..vs, bunlar daha çok tartışılacak önümüzdeki günlerde..
Ama ortada bir gerçek var ki, yüksek yargı kılıçları çekmiş durumda..
Can çekişen statükoyu yaşatma adına her türlü hukuksuzluğa tevessül edeceklerini açıkça ortaya koydular..
HSYK’nın yargı bağımsızlığına müdahelesi, Yargıtay ve Danıştay’ın desteklemesi bunun bir göstergesi..
Peki iktidar bundan sonra ne yapacak?.. Ne yapmalı?..
Her zaman söylediğim şeyi bir daha söylüyorum..
İktidar öncelikle halkla uzlaşmalı, kurumlarla değil.. Halk adına demokrasi mücadelesi vermeli, kurumlara rağmen..
O yüzden bir an önce yargı reformu ile ilgili anayasa değişikliği paketi Meclis’e gelmeli..
Tabi siyasi partiler kanunu ile ilgili yapılması planlanan değişiklik için de geç kalınmamalı..
Neme lazım.. Sonra ‘maç oynanırken kural değiştirilmez..’ falan derler!..
Hoş kural ne olursa olsun, yeter ki taraftarınız halk olsun..
Bakın bakalım kim kazanıyor!..
Hikmet Genç - Star
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.