Ankara'da dün akşam CNN Türk'te Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın konuğu olan ve gündemle ilgili soruları yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a telefon ile Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde yollarını kesen PKK'lılar ile ilgili soru soran DTK Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Arınç'ın kendisi ve Şemdinli'de yaşananlarla ilgili, "Aysel Tuğluk'u yaşanan görüntülerden dolayı af etmiyorum" açıklamalarını değerlendirdi.
Tuğluk, "Ben sarılmalar konusunda bir suç işlediğimi düşünmüyorum. Biz gerillayı da doğru anlamalıyız. Biz gerillayı anlamadığımız için mesele ortada duruyor. Terörist dediğimiz için 30 yıldır memleketin ne hale geldiği ortada" dedi. Tuğluk, kendileri dahil bütün siyasetçilerin yaşanan çatışmalarda payları olduğunu da öne sürerek, "Siyasetçiler çözüm üretmediği için o gerilla o dağda duruyor, o asker de orada duruyor" diye konuştu.
'BİZ DAHİL BÜTÜN SİYASETÇİLERİN PAYI VAR'
"Bu ülke adına gerçekten üzülüyorum. Mesele şu Şemdinli olayları, karşılaşmalar, Kürt sorununun askeri ve operasyonel mantıkla ele alındığının bir sonucudur. Önce bunun görülmesi gerekiyor. 30 yıllık yöntemin tekrardan devrede olması ve bir barış ve çözüm seçeneğinin sunulmaması ile ilgili bir sonuçtur. Bu sonucu ne o gerilla yarattı, ne orada çatışan askerler yarattı. Siyasetçilerin sorunudur budur. Şunu söylemem gerekiyor. Biz dahil bütün siyasetçilerin bunda payı vardır. Siyasetçiler çözüm üretmediği için o gerilla o dağda duruyor, o asker de orada duruyor."
'PKK'LILARI İKNA EDİP GETİRSEYDİK, DEVLET NE SUNACAKTI'
Aysel Tuğluk, Şemdinli'de yollarını kesen PKK'lılar konusunda ise şunları söyledi:
"Biz o gençleri ikna ettik, orda siyasi partiler var, BDP var, DTK var. Deseydik ki, 'sizi alıp yanımızda götürelim.' İkna etseydik ve yanımızda getirseydik, devletin onlara sunacağı bir çözüm var mı yok mu? Var mı toplum bunu bilmeli. Geldiğinde kendi kimliği ile kendi iradesi ile bir demokratik sürece katılma şansını tanıyacak mısınız, tanımıyacak mısınız. Cevap ise, yani geçmişte olduğu gibi teslimiyet dayatması. 'Teslim olacaklar' diyor. 'İllahi onurlarını ve iradelerini kıracağız' diyor. Bir kere ortada böyle bir durum yok. Pişmanlık yasaları çıkardılar biliyorsunuz. Bunların işlemediği görüldü.
HABUR GERÇEKLİĞİ VAR
Bir Habur gerçekliği var. Habur'dan girenler silahlarını bırakıp geldiler. Peki onlara devlet nasıl bir çözüm sundu. 'Gelsinler, Ankara'da siyaset yapsınlar' dediler. Habur'dan gelenlerin bir kısmı cezaevinde biliyorsunuz, cezalar aldılar, bir kısmı geri dönmek zorunda kaldı. Burada yaşama hakkı tanımadılar. Habur'dan gelenler sadece konuştular. Her hangi bir eylem iddiası var mı bunlarla ilgili yok. Sadece konuştukları ve siyaset yaptıkları için Kürt meselesini de devletten farklı buldukları için ne yaptılar cezalandırdılar."
SUÇ İŞLEDİĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM
DTK Başkan Yardımcısı Tuğluk, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın, PKK'lılara sarılmaları konusunda, "Afetmiyorum, özür dilese afederim" sözlerini ise şöyle yanıtladı:
"Ben sarılmalar konusunda bir suç işlediğimi düşünmüyorum, ortada bir suç yok. Biz gerillayı da doğru anlamalıyız. Biz gerillayı anlamadığımız için mesele ortada duruyor. Terörist dediğimiz için 30 yıldır memleketin ne hale geldiği ortada. PKK bir sonuçtur. O nedenleri ortadan kaldırmadığımız sürece PKK'yi bitirseniz bile 10 tane PKK çıkar. Bu koşullar, bu nedenler Kürt sorununun bir sonucudur. Yani böyle görmek lazım. Şemdinli 30 yıldır Kürt siyasal mücadelesinin geldiği yeni bir aşamadır. Bunu doğru tanımlamak gerekiyor."
ARINÇ, TUĞLUK'A NE DEMİŞTİ?
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aysel Tuğluk'un PKK'lılarla çekilen fotoğraflarına değinerek, bu görüntülerden dolayı Tuğluk'u affetmediğini söyledi. BDP Milletvekili Aysel Tuğluk, CNN Türk'ü arayarak Arınç'ın programını izlediğini belirtip Arınç'a, "O arkadaşları eğer dağdan getirmiş olsaydık o arkadaşlara ne olacaktı" diye sorulmasını istedi. Arınç ise sorulan bu soruya, "Aysel Tuğluk'u bu görüntülerden dolayı affetmiyorum. Aysel Tuğluk'un teröristlerle buluşmasını hazmedemem, özür dilerse affederim. Habur'u Sayın Tuğluk'a hatırlatmak isterim, eğer olay propagandaya çevrilmeseydi, o kişiler ailelerinin yanında olacaktı" dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.