Reina gece kulübüne yönelik saldırıyı değerlendiren Bilgen, Türkiye’nin artık olağanlaşan acılardan birini daha yeni yıla girerken yaşadığını ifade ederek, “ Biz, ‘bu sorun kınamayla, lanetlemeyle bitmez’ dediğimizde tepki gösteren partilerin, daha ilk açıklamalarında kınamanın yetmeyeceğini ifade etmiş olmaları sevindirici. Siyasetin sorumluluğunun kınamaktan öte olduğunu diğer partilerin de görmüş olmaları sevindirici” şeklinde konuştu.
‘Suriye politikasıyla özeleştiri yapılmalı’
Saldırının sadece polisiye tedbirler boyutuna odaklanmamak gerektiğini söyleyen Bilgen, “Meşhur sözdür: ‘düştüğünüz yere değil, sendelediğiniz yere odaklanırsanız yanlışınızı anlarsınız.’ Türkiye 2011’de, Libya’daki savaşçıların İskenderun’dan Suriye’ye naklini yaparken, aslında bu son saldırının taşlarını kendi elleriyle döşemeye başladı. Suriye politikanızı, ortağı olduğunuz suçları, sınırlarınızı açmanızla ilgili gerçeği örtebilir misiniz? Eğer Türkiye’nin iç güvenliğiyle ilgili bir risk varsa, bunda Türkiye’nin kendi Suriye politikalarıyla ilgili özeleştiri yapması kaçınılmazdır.
‘Eski ittifakların faturası kolay bitmiyor’
Türkiye yeni ittifaklar dolayısıyla Suriye’de manevra yapmaya çalıştığını belirten Bilgen şunları ekledi: “Yeni uzlaşmalar aramaya çalışıyor. Ama eski ittifakların faturası kolay bitmiyor. Nasıl ki 15 Temmuz bir kirli ittifakın bedeli olarak bu ülkeye mal olduysa, Suriye’deki kirli ittifakın sonucu da Suruç’tur, Gar katliamıdır ve nihayet yılbaşı gecesindeki o utanç tablosudur.”
‘Kaç kişinin ölmesi gerekiyor’
Bilgen, sadece son 2 ayda 100’ü üzerinde insan hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Bir ülkede, içişleri bakanının istifa etmesi için nasıl bir zaaf olması gerekiyor? Kaç kişinin ölmesi gerekiyor ki içişleri bakanını görevini yapıp yapmadığı ciddiyetle masaya yatırılsın” dedi.
“Kürtler katledilsin, yaşasın IŞİD diye tag açılıyor. Bu tagları açanlarla ilgili, bunları paylaşanlarla ilgili yaptığınız kaç soruşturma var? Kaç kişi gözaltına alındı?” diyen Bilgen gazeteci Ahmet Şık’ın gözaltına alınmasını eleştirerek, “Ahmet Şık’ı daha önce ‘FETÖ’nün emniyeti yönettiği dönemde gözaltına alanları anlıyoruz. 15 Temmuz başarılı olsaydı muhtemelen Ahmet Şık gözaltına alınırdı”
‘Hz. İsa’ya inanmayan Müslüman olamaz’
Noel tartışmaları da değinen Bilgen, “Kamuya açık yerlere asılan afişler ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tek elden hazırlayarak illere gönderdiği hutbe. Müslümanların Hazreti İsa’nın doğum gününün kutlanmasından nasıl bir rahatsızlığı olabilir? Hz İsa’ya inanmayan, Hazreti Musa’ya inanmayan Müslüman olamaz” ifadeleri kullandı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.