• BIST 9367.53
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 2 °C

Atatürk 'vurun' dedi vurduk!

Atatürk 'vurun' dedi vurduk!
Hüsamettin Cindoruk uzun yıllar Celal Bayar’ın avukatlığını yapmıştı. Bayar’ın Dersim’le ilgili tutumunu Ezgi Başaran'a anlattı.

Celal Bayar'dan avukatlığını yapan Hüsamettin Cindoruk'a Dersim özeti: Polis, jandarma giremiyor, vergi alamıyordu. Çok uyardık. Sonunda Atatürk 'vurun' dedi.

Hüsamettin Cindoruk uzun yıllar Celal Bayar’ın avukatlığını yapmıştı. Dersim katliamı sırasında başbakan olan Bayar’la Cindoruk’un bu konu hakkında neler konuştuğunu, Bayar’ın Dersim’le ilgili Radikal'den Ezgi Başaran'a konuştu.

1936’da Celal Bayar’ın Dersim’le ilgili hazırladığı rapor en az İnönü’nünkü kadar sert. Bayar, Dersim katliamıyla ilgili ne düşünüyordu?

Ben Bayar’ın son 25 yılında avukatlığı yaptığımdan bu konuda da konuşmuştuk. Rahmetli Bayar’ın Dersim’le ilgili bana söylediği şudur: “Cumhuriyet Milli Misak sınırları içerisinde tamamen egemen olmuştu. Hakkâri dahil, Trakya dahil bütün ülkede Cumhuriyet egemendi, bir tek Tunceli dışında. Tunceli’deki mütegallibe Tunceli’yi Cumhuriyet’in dışında tutuyordu. Polis, jandarma oraya giremiyor, vergi alamıyordu. Coğrafyası böyle bir direnmeye çok müsaitti. Bunu aşmak için çok uyarı yaptık, kanunlar çıkardık ama olmadı. Atatürk sonunda bize vurun dedi, vurduk. Tenkir ve tedip ederek Cumhuriyet topraklarına Tunceli’yi kattık.” Aynen böyle anlatmıştı.

33382

Atatürk’ün bilgisi yoktu diye bir kesim hâlâ diretiyor?
Atatürk’ün bilgisi yoktu, o sırada hastaydı diyenler doğru söylemiyor. Başka bir karine daha Sabiha Gökçen’dir. Kendisi askeri pilot da değildi. Sizce Atatürk’ün manevi kızı olarak onun bilgisi dışında böyle bir harekâta katılması mümkün mü? O nedenle işi İnönü’ye veya Bayar’a yıkmak son derece yanlış. Atatürk’ün ölmeden evvel Tunceli’yi Cumhuriyet topraklarına katma iradesi var işin içinde.

Ne İnönü ne Celal Bayar bu acımasız yönteme karşı çıkmış ama değil mi?
O zaman karşı çıkmak yok. İhsan Sabri Çağlayangil, ki Bayar’ın yakınıydı, devlet bürokrasisi olarak talimat aldıklarını açıkça anılarında söylemişti. Dersim’e yapılanlar baştan aşağı haksızlıktır. Ve Seyit Rıza’nın dediği gibi zulümdür. Cumhuriyet’in zorbalığıdır. Evet, belki CHP egemen partiydi ama o sırada sadece İnönü ve Bayar mı var? Menderes, Köprülü milletvekili. Demokrat Partili bir sürü vekil var. Eğer orada bir siyasi mesuliyet varsa, herkesindir. Sadece CHP’nin değil, Demokrat Parti’nin de.

Bayar, Dersim’le ilgili bir özeleştiri yapmış mıydı size?
Yapmaz. Onlar nasıl insanlardı biliyor musun… Milli mücadeleci adamlar! Zor bir kavga içindeler. Ölüm fermanıyla geziyorlar ve bir koca Osmanlı’yla hesaplaşarak devlet ortaya çıkarıyorlar. İşte o devlete karşı aşırı sahiplik duygusu gelişiyor onlarda. Devletin mülkiyeti bizde gibi hissediyorlar. O zamanlar kolay erişilebilen insan hakları sözleşmeleri de yok, bir tek kuralları esnek olan Milletler Cemiyeti var. Ne Atatürk’ün ne de diğerlerinin o dönemde öncelikleri hak ve hukuk değil. Bir devlet kurmanın kirli yanları varsa, onlar bunu kir diye görmüyordu.

Başbakan’ın dilediği özrün anlamlı bir hale gelmesi için ne yapılmalı?
Başbakan’ın, iktidar olduğu süre boyunca Dersim konusunu ancak bir Dersimli Zaza Kürdü olan Kılıçdaroğlu CHP’ye genel başkan seçildikten sonra açması siyasi hesaplara dayanıyor. Acı bir dramı kullanıyor. Lafla özür dilemek de bir şey getirmez tabii. Cumhuriyet tarihinde sorgulanması gereken bir hadisedir Dersim. Metot şu: Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulur. Bu komisyon Cumhuriyet’i azarlamadan yaptığı yanlışları ortaya çıkarıp, telafisi için teklifler yapar. Genelkurmay arşivleri açılır. Kimin ne zararı varsa karşılanır. Kimin mezarı kayıpsa o mezar bulunur. Meclis kararıyla bir devlet özür diler. Hükümetler gelip geçicidir, hukuken mühim olan Meclis’in kolektif özrü. Anayasa böyle bir özrü mümkün kılıyor. Yalnız tabii bu Dersim özrünün devamı olacak.

Ne gibi?
Dersim için özür dileyince Ermeni diyasporası sormayacak mı? Onun da özrünü dilediği vakit, ABD’deki sigorta şirketleri altından kalkılamayacak meblağlar talep edecek. Daha da acısı olacak. Terörle mücadelede yaptığınız işlerden dolayı da hesap verilmesi gerekecek. O zaman Abdullah Öcalan’dan da mı özür dileyecek? Dileyecek o zaman. Devlet idare etmek kolay iş değildir, tüm bunları hesaba katacaksın.

Bir de İstiklal Mahkemeleri meselesi var. Sizin bu konuda bir çalışmanız olmuştu değil mi?
Tabii. Meclis Başkanı olduğum dönem (1992) Refah Partisi milletvekili olan Hasan Mezarcı bir gün geldi ve İstiklal Mahkemesi arşivini açmamı istedi. Bu arşivin Meclis’te olduğunu bile bilmiyordum o sırada. Mezarcı, “İskilipli Atıf Hoca’nın uğradığı zulmü yazacağız” dedi. Ben de ‘hay hay’ dedim. Arşive indim, tasnif ettirdim. 1200 kadar dosya vardı, 1100’ü asker kaçağı davası, 100 kadarı siyasi davaydı. 100 siyasi davanın incelenmesini istedim. Anlaşıldı ki, Istiklal Mahkemeleri’nin kuruluş amacı asker kaçaklarını önleyip, muntazam orduyu korumak. Ve adil olma iddiası filan da yok.

Haberal’ı milletvekili yapması için CHP’ye siz ve Demirel gittiniz değil mi?
Benim elimden öyle bir şey gelmez. Kendimi niye milletvekili yapmadım madem öyle. Benim haberim bile yok, inan bana. Ne CHP’ye karışırım ne de CHP karıştırtır. Haberal çok sevdiğim bir dostum, o ayrı mevzu. Bu yaştan sonra benim hiçbir siyasi beklentim yok. Doğruları söylemekten başka da derdim yok.

En büyük ‘beyaz Türk’ Erdoğan

Seçimleri AKP kazandı ama ideolojisi kaybetti. Yola çıkarken ne diyorlardı, şimdi ne diyorlar. 1991-95 arasında Abdullah Gül’ün ve Salih Kapusuz’un Meclis’te yaptığı konuşmalara bakarsanız, ne demek istediğimi görürsünüz. O iddiayla aldıkları oy yüzde 10-11’di. Başlangıç noktalarından başka bir yerdeler şu anda. En büyük ‘beyaz Türk’ bugün Tayyip Erdoğan’dır çünkü Cumhuriyet onu yoğurdu.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89