Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, "Türkiye'de İfade ve Medya Özgürlüğü" başlıklı memorandumu açıkladı. Muiznieks, durumun 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması nedeniyle daha da vahimleştiğini, OHAL devam ettiği sürece ifade ve medya özgürlükleri ve akademik özgürlüğün önündeki engellerin kaldırılamayacağını savundu.
Nils Muiznieks tarafından hazırlanan memorandumda, sınırlarının hemen ötesinde savaş yaşanan, 3 milyon göçmen konuk eden, darbe girişimine maruz kalan ve topraklarında çok sayıda kanlı terör eylemi gerçekleşen Türkiye’nin “zor bir dönemden geçtiği” not edilmekle birlikte, tüm bunların ifade ve medya özgürlüğüne yönelik ihlalleri “meşru kılamayacağı” görüşü dile getirildi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin, Türkiye’de ifade ve medya özgürlüğü konusundaki bir önceki değerlendirmesi 2011 yılında yayımlanmıştı. Bugün yayımlanan belgede durumun 2011’e oranla “ciddi biçimde kötüleştiği” ve “Türk demokrasisi için varlıksal bir tehdit haline geldiği” ifade edildi.
"Siyasi irade yok”
İfade ve medya özgürlüğünde iyileşmenin önündeki başlıca engelin “siyasi irade eksikliği” olduğunu belirten Muiznieks, gelinen durumu “bilinçlice alınmış kararlara” bağladı.
İfade ve medya özgürlüğü ihlalleri önündeki en önemli engellerin Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu’ndaki bazı maddeler olduğuna dikkat çeken Muiznieks, bu maddelerin Venedik Komisyonu tavsiyeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadı temelinde değiştirilmesi çağrısında bulundu.
Muiznieks, memorandum için Nisan ve Eylül 2016’da Türkiye’de temaslarda bulunmuştu. (DW)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.