CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması kadar bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamalar da siyasetin ana gündemi oldu. Aygün’ün “Bu eylemle barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler” sözlerini değerlendiren AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu, “Aygün’ün barış olsun, kimse ölmesin, dağdakiler insin şeklindeki mesajlarına elbette katılıyoruz. Ancak Aygün’ün bu perspektifi önce partisine kabul ettirmesi gerekmiyor mu” dedi. MHP’li Oktay Vural ise, Aygün’ün PKK propagandasına alet olduğunu savundu.
PKK tarafından pazar akşamı Dersim’de kaçırılan Aygün, serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada “Bu eylemle barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Parlamentoda ateşkesin sağlanması için daha fazla etkin olmamı, bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduğunu söylediler” dedi. Aygün konuşmasında dağdaki 18-25 yaşındaki gençlerin tümünün eve dönmek istediklerini de sözlerine ekledi. Aygün’ün açıklamasını Taraf ’a değerlendiren AKP’li Ensarioğlu, şunları söyledi:
Açılıma ihanet demediler mi?
“Aygün’ün barış olsun, kimse ölmesin, dağdakiler insin şeklindeki mesajlarına elbette biz de katılıyoruz. Öldürerek çözüme ulaşılmayacağını, çözümün demokratikleşmeden ve açılımlardan geçtiğini de biliyoruz. Buna uygun da davranıyoruz. Arayışlarımız da halen sürüyor. Ancak Aygün’ün bu perspektifi önce partisine kabul ettirmesi gerekmiyor mu? AK Parti’nin açılım ve demokratikleşme politikalarını ihanetle eş değer tutan partisi değil mi? Bu sürece muhalefet eden CHP değil mi? CHP yeter ki demokratikleşme adımlarına karşı muhalefet etmesin. Gençlerin ölmemesi için hep birlikte çalışalım.”
Süreç tek başına yönetilmez
Aygün’ün serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamadaki “duygusal atmosferden” kaynaklanan bazı ifadelerine takılıp kalmamak gerektiğini kaydeden CHP Sözcüsü Haluk Koç da “Keşke o insanlar dağda silahla gezmek yerine üniversitede okusalar. AKP süreci tek başına yürütmeye çalıştı. Ama son gelişmeler bunu mümkün olmadığını açıkça ortaya koydu. Bir nevi yanlış dış politikanın bedelini ödüyoruz. Bu sorunu, terörün siyaseti şantaj altına almasına müsaade etmeden parlamento zeminde tüm aktörlerin katılımıyla çözebiliriz” dedi. Demokratik, laik sosyal hukuk devletinin ilkeleri dışında kırmızı çizgileri ve önyargıları olmadığını söyleyen Koç, “Sahte demokratikleşeme adımlarını gerçeğe çevirmenin, kalıcı bir çözüme ulaşmanın yolu parlamentodan geçiyor. Çağrımız açık ve net” diye konuştu. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, de “Parti olarak sorunun çözülmesi için elimizi taşın altına koyuyoruz. Şiddet ortamından uzaklaşılması için bizimle birlikte her kesin sürece katkısı vermesi lazım. Ama elbette önce silahlar susmalı” dedi.
MHP: Örgüt gibi konuştu
MHP Grup Başkan-vekili Oktay Vural, Aygün’ün serbest kalmasını değerlendirirken, “Örgütü ‘3-5 genç’ diye şirin göstermek, ‘tek amaçlarının eve dönmek olduğunu’ söylemek suretiyle PKK terör örgütünün yaptıklarını aklamak, terör örgütü propagandası yapmaktan başka bir anlam taşımıyor’’ dedi. Vural, şöyle devam etti: “Milletvekili propagandaya alet olmaktan öte kendisi propaganda yapmıştır. ‘Dersim milletvekiliyim’ diyor. Beyefendi beyefendi, sen Tunceli milletvekilisin. Sayın milletvekilinin böyle bir propagandaya alet olmasını kınıyorum. Öpüşmüşler, koklaşmışlar, eve dönmek istiyorlar, başka bir şey yok yani. Bunlar masum insanlar. Bölücü terör örgütü PKK bu milletin düşmanı, Kürt kökenli insanların düşmanı.” (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.