Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla dün sabah gerçekleşen 28 Şubat darbesine yönelik operasyonlar, gözleri o dönemin andıçlanan mağdurlarına çevirdi.
Gazeteciler Mehmet Ali Birand, Nazlı Ilıcak ve Cengiz Çandar ile eski milletvekili Akın Birdal, post-modern darbenin mimarlarının gözaltına alınmasını Taraf ’a şöyle değerlendirdi:
Mehmet Ali Birand: Gerekiyordu, bekleniyordu... Geç bile kaldı. Ben o dönemde yaşadıklarımın üstünde durmak istemiyorum. Geride kaldı o dönem bitti. Şimdi herkes hesabını versin.
Nazlı Ilıcak: Ben operasyonu hayırlı bir gelişme olarak görüyorum. Öncelikle tabii ki soruşturulması gerekir. İkincisi dava kapsamı fazla geniş tutulmamalı, çok geniş mağduriyetlere yol açtığı takdirde davanın özü zedeleniyor, buna dikkat edilmeli. Üçüncüsü tutuksuz yargılanmalılar. Çünkü tutukluluğun istisnai durumlarda olması gerekir, kişiler zaten yıllardır Tükiye’de. 28 Şubat soruşturması çok önceden başladı hiç kimse ülkeden kaçmadı diye tahmin ediyoruz ama şimdi göreceğiz. Delil karartmadan da söz edilemez. Birbirlerini etkileyip gizleyecekleri bir şeyleri de yok çünkü, 28 Şubat’ın ne olduğu biliniyor. O dönemle ilgili çok olumsuz şeyler hatırlıyorum. Akşam gazetesindeki işimden çıkarıldım. Oğlum gazetenin yöneticisiydi, o da işten çıkarıldı. Daha sonra ben milletvekili seçilmiştim, milletvekilliğim düşürüldü. Fazilet Partisi kapatılırken ben baş sorumlu görüldüm. Oğlumla çok uğraştılar. Çok kötü muameleye maruz bırakıldım.
Akın Birdal: Bu operayonla kışla müdahalesinde frene basılmıştır. Ümit verici. Ordunun siyasete müdahalesinin suç oluşturduğu ya da oluşturacağı anlaşılmış olmalı. Şimdi insan bir şeylerin değişeceğini umut etmek istiyor ve bugünün de o günlerden farklı olmasını bekliyor. Kimse dokunulmaz olmamalı. Geçmişle yüzleşmek için yeni bir fırsat doğuyor. Ama soruşturmanın genişlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun ekonomik bir boyutu var. Yani sermayenin, işveren örgütlerinin çok büyük bir rolü olmuştur bu süreçte. Ve de medya boyutu var. O nedenle soruşturma genişletilerek sanık sandalyesinde 28 Şubat’ın fotoğrafı doğru çekilmeli. Delilleri karartma gibi bir durum olabilir bu nedenle Çevik Bir de diğerleri de tutuklu yargılanmalı.
Cengiz Çandar: Türkiye’de Ergenekon soruşturmasıyla darbe girişimlerini yargıya taşıdıysanız, 12 Eylül’ü yargılıyorsanız Türkiye’nin askerî vesayet ve darbelerle yüzleşmesi konusu ciddi bir konu başlığı haline gelmiştir o zaman 28 Şubat’ı es geçemezsiniz. 28 Şubat darbeler zincirinin en yaygın ve derin etkileri olan darbesidir. Bugün Türkiye’yi yöneten unsurlar bile onun hedefi olmuşlardır. Dolayısıyla 28 Şubat’ın soruşturma kapsamına alınması hem doğal hem de zorunlu bir adımdı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.