Christian Science Monitor, Amerika'da hazırlanan mali reform tasarısında birçok önemli konunun denetleme kurumlarına bırakılmasını eleştiriyor. Gazete, bunun reformun hayata geçirilmesine engel oluşturabileceğini yazıyor:
“Banka yöneticilerine yapılacak ödemeler, bankaların yapabilecekleri yatırım türleri, batmasına izin verilmeyecek kadar büyük firmaların belirlenmesi, bu büyük firmaların rezervlerinde tutacakları paranın miktarı gibi birçok önemli konuda karar verme yetkisi denetim kurumlarına bırakılıyor. Bu, belki söz konusu kurumların olası bir kriz esnasında esnek davranabilmesini sağlayacaktır. Ancak bu durum denetim kurumlarını lobicilerin etkisine açık bırakır ve göreve gelecek olan başkanların mali reformu zayıflatmasına imkan sağlar. Mali reform tasarısı bu kadar büyük belirsizliklerle kabul edilirse, finans sistemindeki büyük riskleri ortadan kaldırmak mümkün olmaz.”
USA Today, 2008 sonunda bankaların kurtarılmasını destekleyen bazı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin kendi tabanlarından tepki gördüğünü belirtiyor. Gazete, bu tepkinin haksız ve yanlış olduğunu savunuyor:
“Bankaları kurtarma operasyonunu destekleyenleri hedef alanlar, gelecekte Kongre’ye girecek olan politikacılara, bu tür cesur davranışların kendi koltuklarını riske sokacağı mesajını vermek istiyorlar. Yaklaşık iki yıl aradan sonra, bankaların kurtarılmasının başta sanıldığından daha başarılı olduğu ortaya çıktı. Bankaların kurtarılması hem mali sisteme istikrar getirdi hem de bunu vergi mükellefleri açısından ciddi bir yük oluşturmadan başardı. Bankalara yapılan doğrudan yatırımlar, hatırı sayılır ölçüde kar bile sağladı. Ekonominin dipsiz bir uçuruma düşmesini önleyen banka kurtarma operasyonunu destekleyen Kongre üyelerinin hedef gösterilmesi değil, takdir edilmesi gerekir.”
Washington Post işsizlik ödeneği süresinin uzatılması konusunda uzlaşamayan Kongre üyelerinin zenginlere yönelik vergi muafiyetlerini sürdürme kararını çelişki olarak görüyor. Gazete, eleştiri oklarını özellikle Cumhuriyetçilere yöneltiyor:
“Zenginlerin yararlandığı vergi muafiyetlerinin kaldırılmasının ekonomiyi canlandıracağını hiç kimse savunmuyor. Asıl mesele, önümüzdeki on yıl içinde bütçeye 678 milyar dolarlık bir yük getirecek olan bu vergi muafiyetlerinin süresinin uzatılıp uzatılmamasıdır. Bu vergi muafiyetleri 2001 yılında kabul edilirken, o dönemde oluşan bütçe fazlası buna gerekçe gösterilmişti. Ancak şimdi ülkenin mali durumu çok kötü… Dolayısıyla bu 678 milyar doların nasıl karşılanacağı sorusunun cevabı mutlaka verilmelidir. Bu soruya cevap vermeyenler, bütçe açığını daha da artıracak bu kararı nasıl haklı gösterebilirler?”
New York Times Obama yönetiminin açık denizde petrol sondajını yasaklayan yeni kararını destekliyor. Gazete, yönetimin bu tavrıyla petrol şirketlerine bu konudaki kararlılığını gösterdiği yorumunda bulunuyor:
“Yeni yasağın mahkeme kararıyla iptal edilip edilmeyeceğini zaman gösterecek. Ancak yönetim, bu kararıyla petrol sektörünün iddialarının harfiyen doğru kabul edilemeyeceğini bir kez daha gösterdi. BP, petrol sızıntısı karşısında hazırlıksız yakalandı. Sızıntıyı önlemesi beklenen yeni kapak felaketin başlamasından 13 hafta sonra takılabildi. Petrol sektörü, açık denizde güvenli bir şekilde sondaj yapabildiğini, olası bir kazaya karşı hızla ve sorunu çözecek biçimde harekete geçebildiğini gösterinceye kadar, sondaj faaliyetlerinin sürdürülmesine izin verilmemelidir. Sondaj faaliyeti, sadece güven ilişkisine dayanarak sürdürülemez.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.