Galası yapılan ilk Kürtçe film olma özelliği taşıyan 'Min Dit' (Ben Gördüm), salonda izleyiciden alkış alırken, filmin ardından yapılan söyleşide tartışmalar çıktı.
Bazı sinemaseverler gerçekleri yansıtmadığını iddia ettikleri filme tepki gösterdi.
Filmde geçen 'Nerede benim Kürdistanım?' sözlerine tepki gösteren bir izleyici de "Düşüncenize, emeğinize sağlık ama hiçbir zaman burada Kürdistan olmayacak" deyince, diğer sinemaseverler de alkışlarla ekibi protesto etti.
Filmin yönetmeni Mirza Bezer, "Kürdistan lafı neden bu kadar rahatsız ediyor, bence bunu sorgulamamız lazım" dedi.
Bezer, ancak konuşarak, tartışarak bir yerlere varılabilineceğini kaydetti.
Ağabeyinin askerde olduğunu belirten bir sinemaseverin, "Filmde neden askeri kötülediniz? Bu beni rahatsız etti" sözlerine filmin senaryosuna yardımcı olan Evrim Karataş, "Biz Türk askerini kötülemedik. Biz savaş çoğrafyasını anlattık. JİTEM'i bugün herkes bilir. JİTEM'in bu ülkenin geleceğine nasıl olumsuzluklar yapacağını herkes bilir" karşılığını verdi.
Ortamın bu kadar sertleşebileceğini düşünmediğini dile getiren Karataş, bir çocuğun anne ve babasız kalmasının kendisini daha fazla rahatsız ettiğini kaydetti.
Film, gösterimi sırasında herhangi bir tepki almadı ancak birkaç kişi gösterim sona ermeden salondan çıktı.
Film, sona erdikten sonra da izleyicilerce alkışlandı. Bu sırada açıklamanın yapılacağı alanın önünde kısa süreli bir arbede çıktı.
Filmin gerçekleri yansıtmadığını düşünen izleyiciler, toplantı salonu girişinde ekibe sözlü müdahalede bulundu. Protesto seslerinin arasında kalan oyuncu Lale Mansur, ortalığı yatıştırmaya çalıştı.
Ortamın daha fazla gerginleşebileceği düşüncesiyle toplantıya son verildi. Toplantı bitiminde yönetmen Mirza Bezer'in yanına gelen kimi sinemaseverler yönetmenle kucaklaşırken, filmin karşısında olanlar salonu boşalttı.
Filmin konusu
Film 90'lı yıllar Türkiye'sini konu ediniyor. Diyarbakır- Batman yolunda, karanlık bir Mayıs gecesinde, 10 yaşındaki Gülistan ve kardeşi Fırat'ın gazeteci olan babası ve annesi, gözleri önünde öldürülür.
Baba ve annesini yitiren iki kardeş, 6 aylık kardeşleri Dilovan'a bakabilmek ve hayata tutunabilmek için evdeki eşyaları satmaya başlar.
Bir müddet sonra ev kirasını ödeyemeyen çocuklar, Diyarbakır sokaklarında yaşamaya başlar. Eski hayatlarından geriye kalan tek şey, annelerinin onlara kendi sesiyle kayıt etmiş olduğu bir masal kasetidir. Masal 'Zilli Kurt'u anlatır.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.