Taraf yazarı Alper Görmüş dün köşesinde Ahmet Şık'ın "Özden Örnek Günlükleri"ni ilk yayımlayan gazeteci olarak anılmasının yanlışlığını "Zor bir yazı: Dört yıl sonra darbe günlükleri" başlığıyla açıkladı. BİANET Proje Danışmanı Nadire Mater, "Yazı, zor, eksik, dolayısıyla o kadar "doğru" değil" diyerek sert tepki gösterdi.
"Görmüş, "Medya ironik" köşesinden anlıyoruz ki, "Özden Örnek Günlüklerini gün yüzüne çıkartan, ardından da yargılanan gazeteci olduğunu yıllarca tekrarladığı halde" gazetecilerin bu gerçeği kavrayamayıp Şık'a mal etmelerine üzülmüş" diyen Mater eleştirisini şöyle sürdürdü:
"Darbe günlüklerini açığa çıkartan gazeteci Ahmet Şık" cümlesini her gördüğünde çaresizliği artmış olarak kendi kendine "ben şimdi ne yapacağım" diye soruyormuş.
Görmüş, medyadaki bu "yanlış" tekrarını "tuhaf" karşılıyor; Ahmet Şık'ın "Ergenekon'la ilişkisi gerekçe" gösterilerek tutuklanmasını da tek kelimeyle tuhaf bulduğu gibi. Tutuklanması "tuhaf", ve "anlaşılmaz bir gelişme"ymiş. O kadar!
GÖRMÜŞ'ÜN HAKKI YENDİ Mİ?
"Kendi yazdığı Taraf gazetesi dahil "yandaş"ı, "yandaş" olmayanı topyekün medya nasıl bir araya geldi de böyle "yalan" üretti ve Görmüş'ün hakkını yedi?En iyisi Görmüş anlatılarına başvurmak." diyen Mater şöyle devam etti:
"Sözünü ettiğim haberler silsilesi" diyor Görmüş "Türkiye'deki gazetecileri "TSK karşıtı" ve "TSK yandaşı" diye tasnif eden bir "Genelkurmay andıcı"nın Nokta'nın 8 Mart 2007 sayısının kapak haberinin konusunu oluşturmasıyla başladı."
Görmüş, Taraf gazetesinde 11 Eylül 2009'da yayımlanan yazısında "Haberler silsilesi" derken 29 Mart 2007'de yayımlanan "Darbe Günlükleri"ne giden süreçten söz ediyor.
Silsilenin ilk haberi 28 Şubat'tan 10 yıl sonra "Genelkurmay andıcı/ İki tür gazeteci vardır: TSK karşıtları, TSK yandaşları!" oluyor. İmzaya bakıyoruz: Ahmet Şık.
AHMET ŞIK HANGİ HABERLE ÖDÜL KAZANDI?
Ahmet Şık, "Genelkurmay andıcı/ İki tür gazeteci vardır: TSK karşıtları, TSK yandaşları!" haberiyle 10 Nisan 2007'de de Metin Göktepe Gazetecilik Yarışması'nda Yazılı Haber ödülünü alıyor.
Burada durumu netleştirelim; "darbe günlükleri" derken medya aynen Görmüş'ün de altını çizdiği üzere bir süreçten/silsileden söz ediyor, dolayısıyla Ahmet Şık'ın adı da burada "yalan" kaçmıyor.
GÖRMÜŞ ÖDÜLLÜ HABERE NEDEN DEĞİNMİYOR?
"Görmüş'ün Darbe Günlükleri'nden 20 gün önce yayımlanan haberin yazarını bugünkü Taraf'ta neden hatırlayamadığını, derginin muhabiri Ahmet Şık yoluyla Nokta'nın da ödül aldığına değinmemesini neye bağlayalım?" diyen Mater şöyle devam ettirdi yazısını:
"Hatırlayabilseydi, çaresizliği artmış olarak kendi kendine "ben şimdi ne yapacağım" diye sormayacaktı oysa.
Peki, neden Görmüş "dört yıl boyunca Darbe Günlükleri'ni günyüzüne çıkartan, ardından da yargılanan gazeteci olarak bilindi?" Bu soruyu Görmüş soruyor, yanıtı da Görmüş'ün kendi açıklamalarından çıkartalım. Darbe günlükleri nasıl gün yüzüne çıkmış? Nokta'ya gelerek. Kime gelmiş? Görmüş'e mi? Biz bilmiyoruz. Ama Görmüş "Mart ayı başında bize geldi" diyor.
GÖRMÜŞ'ÜN BAHSETTİĞİ BİZ KİM?
Herhalde Nokta dergisi, ama "bana geldi" demediğine göre Alper Görmüş'ün gün yüzüne çıkardığı bir durum yok.
Görmüş'ün; Nokta dergisi genel yayın yönetmeni olarak böyle bir yayını yapmasının/yapabilmesinin kıymetini bu süreç eksiltmiyor elbette. Üstelik, Neşe Düzel'in "size dosyayı getiren, tanıdığınız güvendiğiniz biri miydi" sorusuna verdiği "Evet. O kişiyle ilgili, 'Bu konuda biz yanıltılmıyoruz' duygusuna sahiptik," yanıtına bakılırsa bir gazetecilik özeni de sözkonusu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.