• BIST 9431.54
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 3 °C

Alınak'ın İmralı (Öcalan) izlenimleri

Alınak'ın İmralı (Öcalan) izlenimleri
Hükümetin adım atmaması halinde, Abdullah Öcalan ipleri elinde tutmak konusunda sıkıntı yaşayacak gibi görünüyor.

Mahmut Alınak'ın İmralı (Öcalan) izlenimleri
Hükümetin adım atmaması halinde, Abdullah Öcalan ipleri elinde tutmak konusunda sıkıntı yaşayacak gibi görünüyor.

Mahmut Alınak, Kürt siyasi hareketinin en deneyimli isimlerinden. Uzun yıllar milletvekilliği yaptı. Hiçbir siyasi akıma kendisini angaje etmeyen tutumuyla dikkat çeker. Kürt hareketinin zaaflarını eleştirmekten de kaçınmaz, açık sözlü bir siyasetçidir.

Mahmut Alınak 11 Mayıs’ta ilk kez İmralı’ya gitti. Bu ziyareti avukat olduğu için yapabildi. Ancak Alınak’ın avukat kimliğiyle değil siyasi kimliğiyle bu görüşmeye gittiği söylenebilir. Oraya, ‘Gençler Ölmesin, Ocaklar Sönmesin’ (GEOS) girişimi adına gittiğini belirtti. Öcalan’la İmralı’ya giden avukatların görüşmesi beş saat sürdü.

CHP’nin Kürtlerin ana taleplerine yaklaşımı

Alınak’la Kürt sorununa ilişkin bir toplantıda beraberdik. Alman Yeşiller Partisi’nin Avrupa Parlamentosu Eşsözcüsü Rebecca Harms, Heinrich Böll Vakfı’nın düzenlediği bir toplantıda Kürt sorununun geldiği yer konusunda yaptığı görüşmeleri anlattı ve değerlendirmeleri öğrenmek istediğini söyledi.

Mahmut Alınak, CHP yöneticisi Sezgin Tanrıkulu, Osman Kavala, Dilek Kurban, Fehim Işık, Nurcan Baysal, Nevzat Çiçek gibi konuyu yakından bilen ve izleyen isimlerin katıldığı buluşmada Öcalan’ın 15 Haziran sonrasına ilişkin senaryoları tartışıldı. Türkiye’nin Kürt meselesine ilişkin nelerle yüz yüze olduğu ve olacağına ilişkin endişeler dile getirildi. En kaygılı isimlerden birisi de Mahmut Alınak’tı.

Sezgin Tanrıkulu ise şöyle bir değerlendirmede bulundu: Kürtlerin bugün dört temel talebi bulunuyor: 1. Yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi. 2. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması. 3. Kürtçe dilinin öğretilmesinin devlet tarafından üstlenilmesi. 4. Demokratik özerklik hakkının tanınması.

Tanrıkulu, CHP’nin seçim beyannamesinde bu dört talebe olumlu yaklaşıldığını belirtti. Barajın düşürülmesi, gerçekleri araştıracak bir komisyonun oluşturulması, Kürtçenin öğretilmesi ve AB şartındaki demokratik özerklik şartının Türkiye tarafından da imzalanarak bu hakkın uygulanmsının CHP’nin verdiği sözler arasında bulunduğuna dikkat çekti.

Yeşiller buluşmasının ardından Mahmut Alınak’la sohbetimizi sürdürdük.

Öcalan’ın saçları ve bıyıkları ağarmış

Alınak, İmralı’ya gidişini ve Öcalan’la görüşmesini anlattı. Söylediklerini aktarıyorum:

İmralı’ya 10 mil kala Türkiye’deki hukuk sistemi ortadan kaldırılıyor. Öcalan’la görüşebilmek için üç ayrı gücün kontrolünden ve aramasından geçiliyor. Her üç ayrı güç de benim kanaatime göre birbirine güvenmiyor. Gemlik’te bir arama, gemiden inince bir arama, Öcalan’la görüşülen yerin kapısında ayrı bir arama yapılıyor.

Avukatlar, Öcalan’la görüşebilmek için istemeseler de birçok hukuksuzluğu kabul etmek, sineye çekmek zorunda kalıyorlar.Öcalan, benim son yazılarımdan birisi olan ‘Siz hiç Kürt oldunuz mu’ yazısını okumuş. Sohbete bu yazı üzerinden başladık.

Öcalan’ın saçları gümüşi olmuş. Bıyıklarını da yeniden bırakmış, onlar da gümüşi renk almışlar. Kilo vermiş ve sağlıklı görünüyordu. Morali yerinde denebilir. Öte yandan geleceğe dair kaygılıydı, gergin ve tedirgindi.

Üst düzey devlet yetkilileriyle görüştüğünü söyledi. Bunların MİT ve Genelkurmay yetkilileri olduğunu düşünüyorum. Bazen görüşmeler toplu, bazen ayrı ayrı yapılıyor anladığım kadarıyla. Bu görüşmeleri yürüten ekibin, geçmişte olduğu gibi etkisizleştirilebileceği, hatta tasfiye edilebileceği endişesini dile getirdi.

BDP çevrelerinde AKP’ye karşı gelişen sert tavrı Öcalan’da da gördüm. 15 Haziran’da kıyamet kopabilir endişesini yeniden vurguladı, daha da ileri götürerek ‘iç savaş çıkabilir’ noktasına kadar geldi. Öcalan’dan edindiğim temel endişelerden birisi de şu: Kürt gençliği içinde çözümsüzlük nedeniyle radikal tavırlar yaygınlaşıyor. Şu ana kadar Öcalan ve Kandil, gençleri dizginleyebildiler. Ancak çözümsüzlük ruh halinin yaygınlaşması ve hükümetin adım atmaması halinde, Öcalan ipleri elinde tutmak konusunda sıkıntı yaşayabilir, yaşayacak gibi görünüyor.

Alınak’ın anlattıkları bunlar. Her çözümsüzlüğün bir sınırı var. Türkiye de bu konuda sınıra dayandı. O kadar umutsuz olmak gerekiyor mu, emin değilim.

Oral Çalışlar - Radikal

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89