• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Diyarbakır 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 2 °C

Ali Bulaç’tan 'Başörtülü Aday'lara Eleştiri

Ali Bulaç’tan 'Başörtülü Aday'lara Eleştiri
Başörtüsü mağdurları olarak öne çıkan "bazı bayanlar", bunu bir ticaret ve statü aracı haline getirdiler... Ali Bulaç’ın yorumu...

Başörtüsü mağdurları olarak öne çıkan "bazı bayanlar", bunu bir ticaret ve statü aracı haline getirdiler, adeta başörtüsü mağduriyetini birtakım yerlere gelmenin, mesela yerel ve merkezî iktidardan iş koparmanın, çeşitli kurum ve kuruluşlarda mevki kapmanın vasıtası olarak kullandılar... Ali Bulaç’ın yorumu:

Başörtülü aday / Ali Bulaç

12 Haziran seçimleri için 'adaylar'ın tespit edildiği şu günlerde başörtülü bayanların da aday olup seçime katılmalarını sağlamaya matuf bir platform oluşturuldu.

Kadın adayları destekleme dernekleri milletvekillerinin tam yarısının, yani 275'inin kadınlardan seçilmesini istiyorlar. Ancak her üç kadından ikisinin başını örttüğü bir ülkede başörtülü kadınlara getirilen seçilme yasağı bu talebi bir ölçüde havada bırakıyor. Bazılarının açıklamasına bakılırsa genel kampanyayı desteklemek üzere başörtülü kadınların da seçilebilmelerini savunan platform oluşturulmuş bulunuyor. Sloganı şu: "Başörtülü aday yoksa oy da yok!"

Kişisel olarak bu platforma pek sıcak bakmadığım gibi, bana 'işin içine iyi saatte olsunlar' karışmış gibi de geliyor, sebebini anlatmaya çalışacağım.

Önce genel bir gözlemimi aktarmayı gerekli görüyorum: Başından beri başörtüsü davasını canla başla savunan önemli sayıda insan, iki sebepten dolayı son yıllarda bu mücadeleden soğumuş bulunuyor:

İlki, başörtüsü mağdurları olarak öne çıkan "bazı bayanlar", bunu bir ticaret ve statü aracı haline getirdiler, adeta başörtüsü mağduriyetini birtakım yerlere gelmenin, mesela yerel ve merkezî iktidardan iş koparmanın, çeşitli kurum ve kuruluşlarda mevki kapmanın vasıtası olarak kullandılar, bu alanda hayli de mesafe aldılar.

İkincisi, zaman içinde bu dinî vecibeyi savunmak her inanmış erkek ve kadın üzerinde bir görev iken, yine aynı sözcüler ve onların 'başkaları'yla bir araya geldikleri kişiler, resmî, yarı resmî veya tamamen sivil oluşum ve platformlar, başörtüsünü dinî muhtevasından kopardılar, içini boşalttılar, feminizmden mülhem basit kadın hakları seviyesine, kişisel tercih ve bireysel özgürlüklere indirgediler; başörtüsü üzerinden 'birbirlerinin velisi' (yardımcısı, dostu, koruyucusu, destekçisi, kardeşi ve savunucusu) olan erkeklerle kadınların arasına cinsiyetçilikte, yani kadın ırkçılığında ifadesini bulan ayrışmalara, kutuplaşma ve rekabetlere dönüştürdüler.

Başörtülü kadınlar ve kızlar büyük acılar yaşıyor, ezici çoğunluğu yoksul, bir kısmı asgari geçim derdinde, doğru dürüst iş bulamıyorlar, araştırmalara konu olduğu üzere, iş bulabildikleri yerlerde de yarım ücret alıyorlar, kötü şartlarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Başörtüsünü araçsallaştıranlar ise para, şöhret ve statü kazandıkça cemaati, sıradan Müslüman halkı, içinden çıktıkları ve nimetinden istifade ettikleri çevreleri, mahallelerini küçük görmeye, onların mütevazı, dindarâne hayat tarzlarına ve masum taleplerine tepeden bakmaya başladılar. Yetkin birer fakih edasıyla dinin asli referanslarını keyfi okuma ve yorumlara tabi tuttular veya ikincil referans çerçevesi durumuna düşürdüler. Dinî hayatın ve tesettürün anlamını yitirdikleri gibi dinin dilini de bir kenara bıraktılar.

Gelelim ikinci noktaya! Soru şu:

12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde "başörtülü aday" konusunun gündeme gelmiş olmasında 'iyi saatte olsunlar'ın payı var mı? Elbette bu platform içinde yer alanların tamamına yakını iyi niyetli insanlar ve artık başörtülülerin de diğerleri gibi siyasi haklarını kullanmaları mücadelesini veriyorlar. Bu hanımları istisna ediyorum. Ama içlerinde öyleleri var ki, başından beri ilişki ve sıkı dostluk içinde oldukları bazıları, kendilerine İslamî çevreleri ve İslamî hareketleri içeriden çökertmek, zihinsel haritayı değiştirmeyi görev yapmışlardır. Birer 'beyaz casus' gibi beşinci kol faaliyeti yürüten bu kimseler devşirme ve zihin haritasını değiştirme işinde bir miktar başarılı da oldular. Bunların bazıları son olaylar dolayısıyla deşifre oldular.

Daha birkaç sene önce başörtüsü konusu neredeyse AK Parti'yi kapattırıyordu. Para cezasıyla kurtuldu. Bana öyle geliyor ki 'iyi saatte olsunlar' bu sefer iyi niyetli bayanlar üzerinden AK Parti'ye yeni bir tuzak kuruyorlar. Ne değişti ki, AK Parti yeni bir kapatma davasıyla karşı karşıya gelmesin! Bana sorarsanız bu seçimde de başörtülü milletvekili olmayıversin, seçimden sonra yeni ve sivil bir anayasa çıksın, herkesle beraber başörtülüler de rahatlasın.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ekşi Sözlük’e erişim engeli kaldırıldı03 Mart 2023 Cuma 10:13
  • Ekşi Sözlük'e erişim engeli getirildi22 Şubat 2023 Çarşamba 11:28
  • Şahan Gökbakar'dan 'sesi kısan' TRT Haber'e tepki11 Şubat 2023 Cumartesi 22:47
  • Sözcü TV yayın hayatına başlıyor21 Ocak 2023 Cumartesi 12:38
  • Halk TV'de üst düzey istifalar07 Ocak 2023 Cumartesi 23:01
  • RTÜK’ten kanallara ‘Kılıçdaroğlu’ cezası30 Mayıs 2022 Pazartesi 13:43
  • TV100'den Metin Özkan kararı23 Şubat 2022 Çarşamba 17:11
  • VOA’dan RTÜK kararına itiraz: Tek amacı sansür uygulamak23 Şubat 2022 Çarşamba 15:40
  • Rusya Deutsche Welle'yi yasakladı03 Şubat 2022 Perşembe 18:28
  • RTÜK’ten TELE1 ve FOX TV’ye ceza24 Ocak 2022 Pazartesi 15:21
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89