Türkiye'ye ilk geldiğin dönemde hiç pişmanlık yaşadın mı? Zorluklarla karşılaştın mı?
"Pişmanlık hiçbir zaman yaşamadım ama sahanın içinde zorluklarla karşılaştım. Çünkü Brezilya futboluyla Türk futbolu farklı. Uyum sağlama zamanında zorluklarla karşılaştım. Öte yandan kulübümüzün sunduğu şartlar gerçekten mükemmel. O yüzden o zaman da rahattım şimdi de rahatım. Fenerbahçe'nin bu imkanlarla hedef koyup da başaramayacağı şeyin olacağını sanmıyorum. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün. Ama mutlaka günün birinde. Bu Türkiye'deki hedeflerin yanı sıra Avrupa'daki hedefler için de geçerli."
- Ligde goller atsan, asistler yapsan, maçlara damganı vursan da yaptıkların küçümseniyor, Avrupa'da başarısız olduğundan dem vuruluyor. Sen bu konuda ne dersin?
"Herkesin futbol görüşüne saygılıyım. Ama ortada da rakamlar ve gerçekler var. Matematikten pek anlamam ama baktığınızda Fenerbahçe, ben geldiğimden beri tarihindeki en büyük Avrupa başarılarını yakalamış. Tabii ki bunu ben yapıyorum demiyorum. Takımın işi. Ama ben de bu başarılarda takımın bir parçasıydım. Fenerbahçe tarihinin Avrupa'da en fazla gol atan futbolcusu unvanını yakaladığım için de ayrıca gururluyum. Bunu da hakkımda olumsuz düşünenlere bir kez daha hatırlatmak lazım diye düşünüyorum. Bilgi olarak tabii.
- İlk geldiğinde Daum'la 2 sene çalışmıştın, şimdi gene berabersiniz. Daum'da değişiklikler var mı?
"Olumlu anlamda değişiklikler var. Eskiden bize karşı biraz daha kapalıydı. Daha az konuşurdu. Fakat şimdi hep birlikteyiz. Sürekli konuşuyoruz. Çok pozitif. Tabii bu sadece bana karşı değil, tüm takıma karşı olan güzellikler. Zaten sahaya da yansıyor. Daum'la bir kez daha çalışma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Takımda diğer arkadaşlar da beninm gibi düşünüyor. Çok hırslı. Bunu bize de yansıtıyor. Davasına inanmış, tam bir misyon adamı. İşini küçümsemiyor. Bu kadar disiplinli çalışan insan azdır. Maçları, maça çıkmadan kafamızda defalarca oynuyoruz. Başarımızda bunun payı büyük. Yardımcıları da futbolu çok iyi bilen, futbolcunun dilinden ve ruhundan anlayan kişiler. Özellikle Koch, müthiş bir psikolog. Futbol bilgisine, antrene ediş biçimine söyleyecek tek olumsuz kelime bile bulamazsınız. O da kendini çok geliştirmiş.
- Gazeteleri ve medyayı takip ediyor musun? En çok beğendiğin ve en çok kızdığın isimler hangileri?
"Fazla takip etmiyorum. Bazen benle ilgili bir şey görürsem, yanımda da tercümanlık yapacak birisi varsa, ona sorarım. Sadece işimi yapıyorum. Beğendiğim isimlerin başında siz ve Rıdvan Dilmen geliyorsunuz. Yenilerden de Hakan Şükür ve Sergen'i izliyorum.
- Hep futboldan gelenlerden bahsettiniz. Neden?
"Diğerlerine saygısızlık etmek istemem ama futbolu en iyi futboldan gelenler yorumlar. Bundan daha doğal ne olabilir. Bunu söylerken, futboldan gelmemiş ama çok iyi futbol analizleri yapan kişiler olduğunu da söylemeliyim."
- Ligde 8'de 8 yaptınız. Senin için ve Fenerbahçe için 'Dünyanın 8. harikası' benzetmeleri yapılıyor.
"Bunlar gurur verici şeyler. Büyük taraftarımız ve camiamız bana bu benzetmeyi layık görmüşse, bana da onaylamak düşer. 7 harika çok eski, ben ise yeniyim (Espri yaptığını belli etmek için gülüyor). Bu sezon büyük işler yapıyoruz. 8'de 8 inanılmaz. Ben ise önemli goller attım, nadide sevinçler yaşattım. Daha yaşatacağım çok sevinç var."
Selçuk Yula - Fotomaç
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.