İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM’deki ilk grup toplantısında konuştu.
Akşener af teklifini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, eleştirdiği konuşmasında, “Türkiye’yi uçuruma sürükleyen bu ikili şimdi de ‘af’ tasarısı ile gündemi meşgul ediyor. Taktik hep aynı, başrol oyuncusunun aklına bir şey geliyor. Yancısı kendi bulmuş gibi dillendiriyor. ‘Tekeden süt çıkmaz’ diye uzun uzun anlatıyordu ya hani. Evet, tekeden süt çıkmaz… Ama bilinsin ki, saray yancısından da milliyetçi olmaz” dedi.
Akşener’in konuşmadan satırbaşları şöyle:
■ İYİ Parti Meclisin müsamere sahnesine dönüşmesine izi vermeyecektir. Meclis çalışmalarımızı bu ciddiyetle yürüteceğiz. Grubumuz Meclisin en çalışkan grubu olacak. İYİ Parti bir turnusol kağıdı olacak.
■ FETÖ’nün siyasi ayağı için araştırılsın teklifinde bulunduk. AKP ve MHP oyları ile reddedildi. AKP'yi anlıyoruz, peki küçük ortak neden karşı çıkmıştı. AKP-MHP arasında yaşanan ortaklıktan öteye geçmiş birbirlerine mecburiyete dönüşmüştür.
'MAFYA BOZUNTULARINI AFFEDELİM' DİYORLAR
■ "Hırsızları affedelim, mafya bozuntularını affedelim" diyorlar. Daha ilgincini söyleyeyim kendisine milliyetçi diyen bir parti Türklüğe hakareti de af kapsamına eklemişler. Saray yancısından milliyetçi olmaz. Evet tekeden süt çıkmaz milliyetçiden de saray paspası olmaz, olamaz.
'NEDEN AMERİKALARDAN ADAM ÇAĞIRDIN'
■ Türkiye’nin ekonomisini Amerika’ya emanet edenleri affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde bunları yargılayacağız. Sayıştay denetleyemeyecek ama Amerikalı McKinsey denetleyecek. Sayın Erdoğan neden böyle bir anlaşmaya gerek duydun? Neden Amerikalardan adam çağırdın? 34 Türk bir araya geldiğinde devlet kuruyor. Bir ofisi yönetecek bir tane Türk evladı bulamadın mı? Bu anlaşmayı imzalayanları, uygulayanları affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde kesinlikle yargılayacağız.
■ Hazırladıkları yeni ekonomik programda vatandaş yok, işsizlikle mücadele yok, yapısal dönüşüm yok, şeffaflık, hesap verme yok. Fakat Türkiye’nin ekonomi kurumlarının ABD’ye emanet edilmesine izin veriliyor. Saray ve damadının ekonomiyi yönetemediğinin kanıtı bir programdır. Yüzleri kızarmadan yerli ve milli olanlar da bunlar.
'DAMAT, YAKLAŞAN KRİZİN FATURASINI VATANDAŞA KESMEYE HAZIRLANIYOR'
■ Karşı karşıya olduğumuz gerçek ekonomik çöküştür. Hükümet bankaları büyük bir risk altına sokuyor. Yandaşlar zarar etmesin diye sistem çökertiliyor. Son verilere göre ekonomi güven endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre 30 puandan fazla geriledi.
■ Saray ve damat yaklaşan krizin faturasını vatandaşa kesmeye hazırlanıyor. Bu konuda yaptığımız uyarılar ve çağrıların saray ve damat tarafından duyulmazdan gelindiğini görüyoruz. Bütün Meclis ne gerekiyor el birliği ile oturup konuşalım. İYİ Parti bu konuda elinden ne geliyorsa yerine getirecektir.
'KRİZ HANEDANA VE TOSUNCUKLARINA YOK AMA MİLLETE VAR'
■ Türk milletinin üretebilmesi, emeğinin karşılığını alabilmesi birinci önceliğimizdir. Bu neden ekonomi daima gündem maddelerimizden olacaktır. AKP iktidarının tüm kadroları daha teşhiste yanılıyor. Her gün onlarca iş yeri kapanıyor ama "kriz mriz yok". Kriz hanedana ve tosuncuklarına yok ama millete var. Sayın Erdoğan çık Sarayın’dan halkın arasına karış bak bakalım kriz var mı? Yaptığın doğalgaz zammı ile vatandaşın evi buz kesiyor. Karşı karşıya olduğumuz gerçek ekonomik çöküştür.."
■ Damat Berat'ın açıkladığı program IMF'siz IMF programıdır. Adını telafuz etmiyor ama işi Amerikan firmasına devrederek bunu yapıyor.
■ Hepimiz aynı gemideyiz, gemi hızla su alıyor. Meclis'teki tüm partilere çağrımızdır, krizin sorumlusu biz değiliz ama gelin sorunu birlikte çözelim.
■ Sayın Erdoğan sürekli win-win diyor. Hep o ve yandaşları kazanıyor, kaybeden hep millet. Kifayetsizsin, Türkiye'nin üzerinde bir yüksün.
'SATIN ALDIYSAN İKİ ELİMİZ SONUNA KADAR YAKANDA OLACAK'
■ Gazetelere televizyonlara çökmekten, süper lüks uçaklarla ilgilenmekten başka meselesi yok ki muktedirin. Özrü kabahatinden büyük, secaat arz ederken sirkatin söyler mi diyeyim. Hiç mi sende devlet şuuru yok. Türk devleti böyle bir hediyeyi nasıl kabul eder; satın aldıysan zaten iki elimiz sonuna kadar yakanda olacak.
■ 1938'de uçak hediye eden bir Türkiye vardı, şimdi bile hediye alan konuma geldik. Bu, utanç kaynağıdır.
■ ABD'li geleneğinin işe hızlı başladığını görüyoruz. Kamu bankalarını kullanarak kendine borazan bir medya kurdun. Millete korku salarak herkesi susturacağını sandın, işte cesurlar burada. McKinsey’e devrettiğin kadroları devralacaklar burada. Buradan yüzüne karşı haykırıyoruz: Türkiye’nin üzerinde bir yüksün.
'BU NASIL BİR LÜKS VE ŞATAFAT DÜŞKÜNLÜĞÜDÜR'
■ Sayın Erdoğan, bu nasıl bir lüks ve şatafat düşkünlüğüdür. Sen nasıl imam hatiplisin? Peygamber efendimizin vücudunda izi kalan kuru hasırda uyuduğunu ne çabuk unuttun. Dicle kenarındaki kuzuyu geçtim, çocuğuna pantolon alamayınca canına kıyan İsmaillerle ilgilen. Kaza deyip geçtiğin tren katliamıyla ilgilen. Aş yerine taş kaynatan milletle ilgilen. İş bulamadığın gençlerle ilgilen.
■ Sayın Erdoğan bak sana Hz. Ömer’i hatırlatayım. O ücretini beytülmalden değil kendi cebinden birini tutarak ‘Bana her gün ölümü hatırlat’ demişti. Ben sana buradan hatırlatıyorum Sayın Erdoğan ölüm var ölüm. Hepimiz için ölüm var bir mizan var. Dürüst ol, işi ehline ver ve unutma senden büyük Allah var.
'BÜROKRATLARI UYARIYORUM; KRİTİK BİLGİLERİ PAYLAŞMAYIN'
■ Bürokratları uyarıyorum; kritik bilgileri paylaşmayın. Paylaşacaksanız, kamuya açık ve şeffaf olsun. Aksi takdirde casusluk suçu işlemiş olursunuz. Talimatı bakan da verse mutlaka mevzuata uyun. Kurulmak istenen paralel devlete asla izin vermeyin. Devran döndüğünde size o talimatı verenler bana mı sordun derler. Aynı Mavi Marmara'yla Akdeniz'e açılan şehit ailelerine dendiği gibi.
'SİZ BU MİLLETİN AĞZININ TADINI BOZANSINIZ'
■ Aşure ayındayız, her bir tanesi ithal artık aşuremizin bile. Siz yerli ve milli değilsiniz. Siz GDO’sunuz, siz şarbonsunuz, siz bu milletin ağzının tadını bozansınız. Selam olsun Hz. Hüseyin’e. Bir de yezitler var bunların saraylarda ağırladığı ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyenler.
■ Gemiye ‘gemicik’ diyorsunuz takaya dönüyor, Saray’a ‘Külliye’ diyorsunuz israf yok oluyor. Zamma ‘güncelleme’ diyorsunuz kimse zarar görmüyor. Bunların memleket diye bir meseleleri yok. Tek dertleri kendilerini yerel seçimlere atabilmek. Bir Cumhurbaşkanı dünyada ilk defa kendi kendini Varlık Fonu’nun başkanı atıyor.
■ Hiç durmadan konuşursa her şey düzelecek sanıyor. Akşama da ejder meyveli bir içecek içince oh deme keyfine. Her şey psikolojik, bu da geçer diyor. Geçer geçer de, çok konuşan boş konuşur Sayın Erdoğan. Direksiyonda sen varsın, yokuş aşağı giden kamyon gibiyiz. Çek sağa!
■ Yola çıkışları belediyelerle olmuştu, gidişleri de belediyelerle olacak! Erdoğan, tükenmişlik sendromu yaşıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.