İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk Televizyonu'nda gazeteciler Muharrem Sarıkaya, Kübra Par ve Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın ismiyle kendisinin ismine yer verdiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajını değerlendiren Akşener, “Arkadaşlarım, İmamoğlu’nun söyleminde ikimizin isminin aynı yerde geçmesinden rahatsızlar. İmamoğlu Millet İttifakı'nın belediye başkanı aynı zamanda CHP mensubu. CHP mensubu olarak siyasi davranış tutum olarak vesaire oranın sorumluluğu ama İstanbul’a hizmet konusunda bizim de ortak sorumluluk alanımızı oluşturuyor” diye konuştu.
Dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke hazırlanan HDP milletvekillerinin yerinde olsa istifa edeceğini söyleyen Akşener, “Ben HDP milletvekillerinden biri olsaydım, o milletvekillerinden olsaydım arkadaşlarımı toplar hadi istifa ediyoruz derdim. Çünkü istifalar Meclis’te oylanır, bakalım Cumhur İttifakı o istifaları getirip oylar mı?” dedi.
Seçimde HDP ile ittifak yapmadıklarını hatırlatan Akşener, “24 Haziran’daki ittifakta Saadet Partisi, Demokrat Parti, CHP vardı. HDP’nin bizimle ilgili, Iğdır ve Ahlat'ta biz aday çıkarmadık. Bizim adaylarımızın bulunduğu yerde aday çıkardı, buna bir şey demedik. Bu kanaat önderi arkadaşlar Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı'nı karıştırıyor. Bir tarafta HDP’yi koruduğunu iddia eden bir kesim var. Daha doğrusu Kürtleri koruyup tanzim etmeye çalışan bir kesim var, Türk olan. Kürtlere bir de parmak sallayan kesim var onlar da Türk” ifadelerini kullandı.
Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:
BİR NESLİ KAYBEDİYORUZ: Güneydoğu’ya en fazla giden politikacı benmişim öyle söylenir. 2017 referandumunda ben o bölgede çalıştım bugünle o günler arasında müthiş bir ekonomik gerileme var. Pandemi, herkesin problemi var fakat bir nesli kaybediyoruz. EBA üzerinden interneti tablet ya da bilgisayarı olmadığı için eğitim alamayan binlerce çocukla karşılaştık. Sadece Güneydoğu’da değil her yerde.
HDP İLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ DİYE SORAN OLMADI: Güneydoğu misafir olarak gördüğü kişilere son derece saygılıdır. Bir şey gördüm Hilvan’da bir beyefendi dedi ki, makulde bulun, bizi konuş, kavgadan uzak dur. Bıktık bizi konuş. Bundan çok etkilendim. Atanamayan öğretmenlerin bir bölümü Mardin’de onlar dedi ki, bu haftaki grup konuşmana bizi koy, bizi konuş. Özge isimli bir kız geldi, ben mimarım dedi, kız kardeşim öğretmen ve biz işsiziz. Kardeşi KPSS’den 88 puan almış, atama yok, burada iş yok ve ağlayarak iş istedi. Mardin merkezden buraya geldim dedi. Herkes gerilimli kavgadan bıkmışlar. HDP ile ilgili ne düşünüyorsunuz diye soran olmadı.
ARKADAŞLARIMIZ SÜREKLİ GAGALANMAKTAN YORGUNLAR: Ben bunu altını çize çize anlatıyorum. Vatandaş anladı ama kendini kanaat önderi sananlar anlamıyor. Bana PKK’lı dendi daha ötesi var mı? Bizim arkadaşlarımız sürekli gagalanmaktan yorgunlar. Bu parmak sallayan son derece saygısız tavırdan rahatsızlar.
HDP BİZİM OLDUĞUMUZ YERLERDE ADAY ÇIKARDI, BİR ŞEY DEMEDİK: Biz bir ittifak yaptık. 24 Haziran’daki ittifakta Saadet Partisi, Demokrat Parti, CHP vardı. HDP’nin bizimle ilgili Iğdır ve Ahlat’la ilgili biz aday çıkarmadık. Bir pazarlık da yapmadık. Bizim adaylarımızın bulunduğu yerde aday çıkardı biz buna bir şey demedik. Bu kanaat önderi arkadaşlar Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı'nı karıştırıyor. Bir tarafta HDP’yi koruduğunu iddia eden bir kesim var. Daha doğrusu Kürtleri koruyup tanzim etmeye çalışan bir kesim var, Türk olan. Kürtlere bir de parmak sallayan kesim var onlar da Türk.
BULDAN, EŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİNDE AZMETTİRİCİ OLDUĞUMU SÖYLEDİ: Bizim arkadaşlarımız üzüldü. 24 Haziran’da Fox Televizyonu'nda Sayın Buldan çıktı faili meçhulcü olduğumu, katil demedi de tarif etti, eşinin öldürülmesinde azmettirici olduğumu söyledi. Genç bir kadınsınız hamilesiniz eşiniz öldürülmüş o günün içişleri bakanına, Genelkurmay başkanını, MİT müsteşarını bilirsiniz çünkü onlardan eşinizin faillerinin bulunması için onlara gidersiniz. Bilmemesi yanlış bilip bilmiyorum demesi iki kere yanlış.
DEMİRTAŞ'A NEDEN SÖZ VERDİĞİM SORULDU: Meclis başkanlığım döneminde MHP milletvekili olarak, Selahattin Demirtaş'a grup başkanvekili olarak gündem dışı söz vermiştim. Selahattin Demirtaş grup başkanvekiliydi geldiler ve bana dediler ki, neden gündem dışı söz verdiniz. Dedim ki, ben demokrasiye ve kurallara inanan birisiyim. İç tüzüğe göre sizin gündem dışı söz alma hakkınız var. Siz orada seçildiğiniz şehrin problemlerini anlatmakla yükümlüsünüz. Bana dedi ki, İngiliz demokrasisine inanıyorsunuz o zaman, yani kurallar demokrasisine.
ARKADAŞLARIM, İMAMOĞLU'NUN SÖYLEMİNDEN RAHATSIZ: Arkadaşlarım, İmamoğlu’nun söyleminde ikimizin isminin aynı yerde geçmesinden rahatsızlar. Çok değer verdiğim bir siyasetçi aradı, sizi üzdüler dedi. Ben de dedim ki, alışkınım. Siyasette özen göstermek gerekir, empati yapmak gerekir. Pervin Buldan hanımla ağaç dikmesine yönelik bizim partimizden incitici bir cümle çıktı mı? Hayır.
İMAMOĞLU'NUN SİYASİ DAVRANIŞI CHP'NİN SORUMLULUĞU: Benim gönlümün alınma ihtiyacı yok, Sayın İmamoğlu Millet İttifakı'nın belediye başkanı aynı zamanda CHP mensubu. CHP mensubu olarak siyasi davranış tutum olarak vesaire oranın sorumluluğu ama İstanbul’a hizmet konusunda bizim de ortak sorumluluk alanımızı oluşturuyor. Küstüm ver misketlerimi gibi bir durum yoktur fakat empati olmasının önem arz ettiği bir durum ortaya çıktı.
FEZLEKE HAZIRLANANLARIN YERİNDE OLSAM İSTİFA EDERDİM: Ben HDP milletvekillerinden biri olsaydım... Fezlekelerde CHP’nin ne yapacağı merak edilmedi niye biz merak ediliyoruz. Bize bir taciz var. Ben o 10 milletvekillerinden olsaydım arkadaşlarımı toplar hadi istifa ediyoruz derdim. Çünkü istifalar Meclis’te oylanır, bakalım Cumhur İttifakı o istifaları getirip oylar mı?
ÖZHASEKİ'NİN SÖZLERİ İÇİN ÖZÜR DİLENMELİ: Bizim HDP’ye karşı tutumumuz belli, tanımımız belli. HDP’nin PKK ile olan ilişki biçimine mesafe koyması gerektiğini, bu mesafeyi tescil etmesi gerektiğini, Türkiye’nin partisi olma yolunda yürümesi gerektiğini herkes söylüyor, biz de söylüyoruz. Çirkin ve pis bir dil var. Bir genel başkan yardımcısı (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki) HDP’ye oy veren insanlara beddua etti. O insanlardan özür dilenmesi gerekiyor.
SEÇMENİ SUÇLAYAMAZSINIZ: Güneydoğu’da eğer burada yaşayan, devletin yanında saf tutmuş, şehit vermiş, itilmiş kakılmış o insanlar olmasaydı nasıl bir Türkiye ile karşı karşıya kalınırdı. Genellemeden kaçınılmalıdır. Siyasi partilere oy veren seçmen şu veya bu şekilde oy verebilir ama suçlayamazsınız. O seçmen belki de ileride dönecek belki bu partilerden birine oy verecek onun için genelleyemezsiniz. Ben olsam istifa ederdim bakalım Meclis’e o istifalar gelip oylanacak mı oylanmayacak mı? Biz milliyetçi, demokrat kalkınmacı bir partiyiz. Bugün merkez sağ tanımına uygun bir Türkiye’de miyiz bilmiyorum. Çünkü kavramlar değişti. Babası bizi bir pencereden bakıp bizi tanımlarken oğlu çok farklı bir pencereden bakıp tanımlıyor. Kutuplaştırma var siyasette.
SADECE ELEŞTİRMİYORUZ, ÇÖZÜMÜ SÖYLÜYORUZ: Biz sadece eleştirmiyoruz iktidara diyoruz ki, şu problem şu yoldan çözebilirsin bunu da söylüyoruz. Bunun duyulmaya başladığını biliyorum. Birkaç kanal dışında kendinizi ifade etme konusunda perdelemeyle karşı karşıyayız. Bir taraftan topla tüfekle gelen bir bombardıman var partinizle ilgili birçok şey var, buna karşılık siz sövmeden hakaret etmeden rasyonel bir tutum içinde gidiyorsunuz bu kolay bir şey değil.
BU EKONOMİ PAKETENİ DE PİYASALAR SATIN ALMADI: Üst üste paketler açıldı ve uygulanması ile ilgili derin sorunlar yaşadık. Eleştirmek için söylemiyorum şunların da eklenmesi gerektiğini de söylüyoruz. Birincisi ekonominin patronu güvendir, güveni sağlayacak olan şeffaflık, liyakat, hesap verebilirliktir. Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı paketin ardından piyasaların bunu satın almasını beklerdim damat beyinki gibi bunu da satın almadılar. Ekonomideki bu bakış açısının sebebi de güven kalmadığıdır. Bunun için demokrasi lazım adalet, liyakat birçok şey lazım.
BU SİSTEM DEĞİŞMEDEN ZİHNİYET DEĞİŞMEZ: Diyorsunuz ki, israfı kaldırın. Daha yeni havaalanının çok lüks arabaları ihaleye çıktı, Kıbrıs’a yedi uçakla gittiler. Bireysel emeklilik sigortasının yayılacağını söyledi harika ama bunun kaynağı olarak odaların, sandıkların, vakıfların ve sendikaların elindeki paraların oraya gideceğini söyledi. Mesela Varlık Fonu'nu kaldırıyoruz diye bir cümle beklerdim olmadı. Merkez Bankası kaynaklarının nereye gittiğine dair bunların söylenmesi lazım. Behemehal 2017’de biz referandumda tek adam sisteminin geçmesi halinde siyasetin hükmünün kalmayacağını, oligarşik yapının öne çıkacağını, seçilmişlerin öneminin kalmayacağını söyledik. Şimdi önce Fuat Oktay’ın sonra Erdoğan’ın itiraf ettiği gibi bu sistem götürmüyor. Bütün bunların iyi niyetle olduğunu varsayarak samimiyetle söylüyorum bu sistem değişmeden zihniyet değişmez.
PARLAMENTER SİSTEM PLANI İÇİNDE KEŞKE ERDOĞAN’IN PARTİSİ DE OLSA: Babacan ve arkadaşları ile de konuştuk, her siyasi parti bir çalışma içerisinde. Gelecek Partisi'nin hukuk üzerinden bir tasarımı var. CHP ile irtibatımız oldu. Bu kadar siyasi yapı diyor ki, cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’yi iyiye götürmüyor. Hepimizin istediği eksiğini gediğini giderdiğimiz bir parlamenter sistem. Bizim planımız hazırlandı bir noktaya getirildi elbette eksiği gediği vardır. En iyi ortak aklı çalıştıracağımız bir sistem. Bunun içinde keşke Sayın Erdoğan’ın partisi de olabilse. duvar)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.