• BIST 9659.96
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • İstanbul 7 °C
  • Diyarbakır 6 °C
  • Ankara 0 °C
  • İzmir 9 °C
  • Berlin 12 °C

AKP'li vekil'in iddiası: Öcalan'la görüşmeler sürüyor

AKP'li vekil'in iddiası: Öcalan'la görüşmeler sürüyor
AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu, "Öcalan'ın duruşu daha milliydi. Orta Doğu'nun barışına ve Türkiye'nin bugünkü çözüm sürecine uygun yöntemler geliştirmesine katkı sunuyordu ancak PKK'nin duruşunu çok milli olarak görmüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "buzdolabında" dediği "Çözüm süreci"ne ilişkin BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'ye konuşan AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu, "devlet ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerin sürdüğünü" söyledi.

Röportajdan bazı bölümler şöyle:

Dolmabahçe mutabakatı kamuoyunda sürecin belli bir yere taşınması ve somutlaşması olarak algılanmıştı. Hükümet Dolmabahçe sürecinden neden geri adım attı?

Geri adım atılması söz konusu değil aslında. Orada konuşulanlar, gerek hükümet kanadının orada ifade ettiği şeyler, gerek de HDP'nin ifade ettiği şeyler aslında sürecin geldiği noktaydı ve oradan geri adım atıldığı falan da yok.

...Cumhurbaşkanı kendi fikirlerini, düşüncelerini, rahat bir şekilde, düşündüğü bir şekilde söyleyen biridir, basın önünde tartışan biridir. Kendisi farklı söyleyebilir, farklı düşünebilir ama bu süreci başlatan irade de kendisidir.

Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe ile ilgili ifadelerine rağmen hükümette Dolmabahçe mutabakatından vazgeçme söz konusu olmadı mı diyorsunuz?

Asla olmadı. Cumhurbaşkanı'nın beyanından sonra hükümet yetkililerinin süreci hükümetin yürüttüğü ve bu sürecin devam ettiğine yönelik beyanları basında paylaşıldı.

***

'BUNUN İÇİN 6 AY İÇİNDE İKİ BİNİN ÜZERİNDE İNSAN ÖLDÜ'

Siz PKK'yı ateşkesi bozmakla suçladınız. Diğer taraftan ise şu eleştiri yapılıyor: Asıl devlet operasyonlara başladı…

Bakın, tek taraflı bir eleştiri bu, çünkü çözüm süreci içinde 10'a yakın insan öldü. Asker ve sivil öldü, korucu öldü, bunu yapan PKK'nin kendisidir. 10'a yakın ölümlü sonuçlanan eylemi yapan PKK, bunun için devlet operasyon düzenleyip çözüm sürecini bozmadı, bozacağım da demedi. Ama Ağrı'daki bir karşılaşma… PKK o kadar pervasızca taziyelere, düğünlere ve kamunun içine silahlı bir şekilde sirayet ediyordu ki… Çünkü silahlı güçlerin yurtdışına çıkmaları gerekiyordu, çıkmadılar.

Şimdi siz Ağrı'da askerle karşılaşınca, silahlı, yasa dışı bir güç olarak, askerin size selam verip geçmesini mi bekliyorsunuz? Orada bir çatışma kaçınılmazdı. Ve bir çatışma yaşandı diye her şeyi bozmak mı gerekirdi? Bir ölüm, iki ölüm oldu diye binlerce insanın ölmesi mi gerekiyordu? Bunun karşılığı bu muydu? Siz bu çözüm sürecinde on ölüm gerçekleştirmişsiniz, 20'nin üzerinde saldırı yapmışsınız, çözüm sürecine uymayan birçok silahlanma ve örgütlenme içerisine girmişsiniz, paralel devlet yapılanması içine girmişsiniz, devlet bunun için bozmamış.

Ama birkaç örnek var… Mardin, Tutak vs… Operasyonlar var…

Hayır, hayır bir örnek… Bunun için bozmak mı gerekiyordu? Bunun için bu altı ay içerisinde 2000'in üzerinde insan öldü. Ateşkesi bozdum dedikten sonra iki binin üzerinde insan öldü. 2000'in üzerinde insan ölmesi mi gerekiyordu, yoksa ısrarla siyaset yapıp eğer varsa yanlış bu yanlışı da siyaseten ortaya koymak mı gerekiyordu?

'SİLAH BIRAKMAKTAN BAHSETMİYOR KİMSE'

Peki süreç nasıl yeniden başlar?

PKK'nin bu örgütlü yapısı, silahlı yapısı ve öz yönetim ilanı ve şehirlerdeki hendek kazma hadiseleri bu şekliyle devam ederse süreci ortaya koymak çok zorlaşacak. Süreçten hiçbir zaman hükümet vazgeçmiş değil.

Hükümet olarak PKK'dan şu andaki en büyük beklentiniz nedir?

PKK'nin kesinlikle, Türkiye'deki silahlı varlığına son verdiğini güçlü bir şekilde ifade etmesi lazım. Silah bırakmak veyahut da kendini lağvetmekten bahsetmiyor kimse... Türkiye'deki silahlı varlığına son verme iradesini göstermesi lazım. Ve bu tür örgütlenmeler, hendek kazmalar, öz yönetimler…. Siz öz yönetim ilan edeceksiniz, demokratik özerklik ilan edeceksiniz… Bunlar ilanla olmuyor. Bunun usulü, siyaseten bir proje olarak ortaya koyarsınız, karşılık bulursa, hayat da bulur.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Öcalan'ı diri diri gömdüler" diye bir açıklaması olmuştu. Hükümete yakın medyada Abdullah Öcalan son süreçle ilgili, HDP ve PKK'yı eleştirdi yorumları yapılıyor. Eğer böyle bir şey varsa neden Öcalan'la görüşülmesine izin verilmiyor? Diyelim ki HDP heyeti görüştürülmedi, neden başka kimse de görüştürülmüyor?

Öcalan'ın rolü, çözüm sürecinin, yani bu örgütün lideri olarak çözüm sürecinin muhatabı, tarafı ve yürütücüsü olmaktı.

Eğer örgüt, Öcalan'ın iradesinin dışında bir tavır sergileyip Öcalan'ı boşa çıkartıyorsa ve siz Öcalan'ın rolünün tamamen ortadan kalkacağı endişesi yaşıyorsanız Öcalan'ı sürekli basın önünde tutamazsınız. Yani Öcalan'ın rolünü oynayabileceği bir iklimin yeniden var olması lazım. Bu iklimi var etmek de HDP ve PKK'nin elindedir.

***

Siz o zaman Abdullah Öcalan'ın şu anda PKK ve HDP'yi eleştiren bir konumda olduğuna inanıyorsunuz…

Devlete de eleştirel bir konumda olabilir, ben onu söylemek istemiyorum. Önce ben şunu söylüyorum Öcalan'ın duruşu daha milliydi. Orta Doğu'nun barışına ve Türkiye'nin bugünkü çözüm sürecine uygun yöntemler geliştirmesine katkı sunuyordu ancak PKK'nin duruşunu çok milli olarak görmüyorum.

Orta Doğu'daki gelişmelerden çok fazla etkilenip tavırlarını Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne dair bir pozisyon alma yerine Ortadoğu'daki güç dengelerinin bir parçası olma şeklinde tavır aldığı kanaatindeyim.

Ama o halde, eğer dediğiniz gibi bir durum varsa ve Öcalan kamuoyuna görüşlerini bildirirse bu sizin, hükümetin de çıkarına olmaz mı?

Bakın, bu bir satranç gibidir. Öyle sizin dediğiniz gibi Öcalan'ı sürekli basın karşısında tutarak anlamsızlaştırırsınız, etkisizleştirirsiniz, itibarsızlaştırırsınız.

Şu anda devletle Öcalan arasında görüşmeler yapılıyor mu?

Mutlaka…

Ama bu görüşmeler sadece devletin bilgisi dahilinde…

Devletin bilgisinde. Faydalı olacağına kanaat getirildiği zaman bu, farklı kesimlerle de devam eder.

Bu görüşmeler üzerinden varılması mümkün olan bir yer var mı?

Muhakkak. Benzer dünya örneklerinde çatışmaların yeniden başladığı dönemlerde bile devlet gizli görüşebilmiştir ancak. Yani açık görüşmeler gizli görüşme şeklinde devam eder.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89