Heyet üyesi Kezban Hatemi, faillerin barış sürecinde hasıraltı edilmeden ortaya çıkarılmasını istedi. Katliamda oğlunu yitiren Medine Ürek ise, hükümetin katliamdan ötürü özür dilemesini isteyerek, aksi takdirde barışın sağlanamayacağını söyledi.
Akil İnsanlar Komisyonu ‘Güneydoğu Bölgesi’ heyeti, bölgedeki temasları kapsamında 34 Kürt köylüsünün TSK savaş uçaklarınca bombalanarak öldürülen Şırnak’ın (Şirnex) Uludere (Qilaban) ilçesi Roboski köyünü ziyaret etti. Emin ekmen, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Kezban Hatemi, Etyen Mahçupyan, Murat Belge ve Yılmaz Erdoğan’dan oluşan Yılmaz Ensaroğlu başkanlığındaki heyet, Roboski aileleri tarafından köy girişinde ellerinde çocuklarının fotoğraflarıyla karşıladı. Ardından köy camisine geçen heyet burada açıklama yaptı.
‘KÖY MEZARLIĞINDA BİR KÖYÜN GELECEĞİ GÖMÜLMÜŞ’
Burada konuşan Kezban Hatemi, katliamda yaşamını yitirenlerin hepsinin, kendi geleceklerini hazırlamak için çalışan çocuk olduğunu belirterek, “Bu acı karşısında fazla konuşacak bir şey bulamıyorum" dedi.
Hatemi, "Bu acı karşısında susan bir şeytandır. Sistem hukuk ve adaleti olmadığı için vatandaşını insanlık onuruna yakışır bir şekilde yaşatamamıştır. Bu ülke uzun zamandır yapılanlar yapanların yanına kar olarak kalan bir ülke oldu. Tüm failler barış sürecinde hasıraltı edilmeden ortaya çıkarılmalı. Roboski olayı görmezden gelinecek kadar küçük bir olay değildir. Ateş düştüğü yeri yakar hep diyoruz ama ateşin düştüğü yer bizim vicdanımız olmadan barışı sağlayamayız. Köy mezarlığında bir köyün geleceği gömülmüş, biz bu acıları ve sorunları paylaşmak için buradayız" diye konuştu.
“ŞEHİT AİLELERİNDEN KİMSE KORUCU OLMAMIŞTIR”
Hatemi'nin ardından konuşan katliamda yaşamlarını yitirenlerin aileleri ise, katliamdan özür dilenmeden barışın sağlanamayacağını belirterek, artan koruculaştırma politikasına tepki gösterdiler.
Katliamda yaşamını yitiren Erkan Encü'nün annesi Felek Encü, katliamın üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen faillerin ortaya çıkmadığını bu şekilde barışın sağlanamayacağını belirtti. Katliamda yaşamını yitiren Vedat Encü'nün annesi Mercan Encü ise, Roboski'ye adalet gelmeden barış sağlanamayacağını söyleyerek, son zamanlarda köylerinde artan korucu kadrosundan dolayı kaygılarını dile getirdi. "Şehit ailelerinden kimse korucu olmamış herkes bunu böyle bilsin" diyen Encü, "Bir tarafta silah bırakın çağrısı yapan hükümet, diğer tarafı neden silahlandırıyor bu bizde şüphe yaratıyor. Biz koruculuk sisteminin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Buraya iş olanaklarını artırsınlar. İnsanlarımız burada çalışsınlar yani devlet koruculuk sistemini dayatacağına barış ortamını sağlasın. Hepimiz bu ülkede kardeşçe kendi dilimiz, kimliğimiz kültürümüzle Kürt olarak özgür bir şekilde yaşayalım" dedi.
Katliamda yaşamını yitiren Salih Ürek'in annesi Medine Ürek de, bir barış olacaksa bunun uygun ortamının yaratılması gerektiğinin altını çizerek barış karşıtı olmadıklarını, barış ile beraber adaletin de olmasını istediklerini vurguladı. Adalet arayışlarını sonuna kadar sürdüreceklerini belirten anne Ürek, hükümetin gerekli özrü dilemesini aksi takdirde barışın sağlanamayacağını söyledi.
‘AKİL İNSANLAR ULUDERE KOMİSYONUNDA YER ALSIN’
Katliamda yaşamını yitirenlerden Mehmet Tosun'un babası Zeki Tosun başlatılan barış sürecini bütün vicdanlarıyla desteklerini belirtti. Roboski için adalet isteyen Tosun, "Bu süreci başlatanları kutluyorum. Hep birlikte buna destek vermemiz gerekiyor. Uludere Komisyonu Raporu açıklandı. Ben bir çağrım olacak. Komisyon üyelerinden birinin çocuğu bu olayda ölseydi onlar bu raporu kabul ederler miydi? Akil İnsanlar Heyeti'nin Uludere Komisyonu'nda yer olmasını istiyoruz. Barış gelsin diyoruz ama diğer taraftan korucu kadroları açılıyor." diye konuştu.
Konuşmalar ardından Akil İnsanlar heyeti ailelerle beraber mezarlığa geçti. Burada göz yaşlarına hakim olamayan ailelerin acıları duygusal anlar yaşattı. Burada yaşamını yitiren Muhammed Encü'nün babası Ubeydullah Encü, Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması gerektiğini belirtti.
Daha sonra mezarlıkta konuşan Yılmaz Erdoğan, Roboski olayı adil bir çözüme kavuşmadıkça barış olamayacağını ifade ederek, "Bu gençler öldürülmeseydi onların mezarına fatiha okuyacağıma onlarla fotoğraf çekecektim. Bu olay gerçekten vahim ve sarsıcıdır. Kardeşlerim savaşın kurbanı oldular; ama inanıyorum barışın kahramanı da oldular" dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.