Silah bırakılmasına ilişkin kaygılar var
Fazıl Hüsnü Erdem
Bölgede barışa yönelik çok yüksek düzeyde bir destek var. Bu desteğin arkasında yatan sebep, sürecin en önemli aktörelerinden birinin Öcalan olması. Yani Öcalan’a duyulan güvenden ona olan inançtan kaynaklı bir destek söz konusu. Ama silahların bırakılması sonrasına ilişkin olarak bir takım kaygılar var. Bu kaygılar arasında “Silahlar bırakıldı, silahlar terk edildi bu iş bitti denilmesin” diyorlar. Başbakan’ın kullanmış olduğu dile ilişkin yer yer eleştiriler oldu. Ama onun dışında sürecin önemli aktörlerinden birinin Başbakan Erdoğan olduğu bilindiği için Erdoğan’a ilişkin çok sert bir yaklaşım yok. Daha önce var olan o sert yaklaşımın yumuşadığını
Kürtlerin de aralarında konuşması gerekli
Etyen Mahçupyan
Şu anda barış sürecinin gerçek bir süreç olduğuna dair ikna olmalarının başındayız. Psikolojik olarak da öyle. Güneydoğu çok yüksek oranda barışı destekliyor gibi gözüküyor ama aslında bu; bir iyi niyet, bir beklenti olarak barışın desteklenmesi demek. Detaylara indiğimiz zaman şu ana kadar üstü kapatılmış olan bütün siyasi duruşlar ortaya çıkıyor. Tedirginlikler, farklılıklar ortaya çıkıyor ve önümüzdeki dönemde, aslında Kürtlerin kendi aralarında konuşması gerektiği önümüze çıkıyor. Kürtlerin kendi içinde bir tür alan kavgası yapacağı tehlikesi de seziyorum. Bu son Dicle Üniversitesi’ndeki olay bana bunu anımsatıyor. Bunun da engellenmesi lazım.
Birikmiş acılar var, insanlar haklarını istiyor
Murat Belge
Birikmiş acılar var ve yapılan toplantıda özellikle bu duygular toplantıya egemen oldu. Talepler dile getirildi. Yani süreç denilen şeyi şu anda bitirip, istenilen her şeyin hemen yarına kadar halledilmesini isteme gibi bir hava var. Ama buna, uzun boylu eleştiri anlamında söyleyecek bir şey bulamıyorum doğrusu. İnsanların böyle bir duygusallık dozuna gelmeleri kendi suçları değil, çektiklerinin sonucu. İkincisi “Biz öyle kolay lokma da değiliz. Hakkımız var bu sizin bize hediyeniz filan değil. Hakkımızı istiyoruz” diyorlar. Buna da doğrusu ancak hak verilebilinir. Türkiye gibi bir ülke kurulduğundan bu yana insanlara hamaset pompalanmış böyle bir ülkede bunca yıldan sonra ben bu işi barışla çözüceğim demek aslında büyük bir risk almak.
Süreç, bir son değil bir başlangıç...
Mehmet Emin Ekmen
Diyarbakır’da dinlenmemiş tek bir grup kalmamış diyebiliriz. Tüm kesimlerin çözümü ve barışı desteklediğine tanık olduk. Tabii iki farklı yapıyı da görmek gerekiyor. Birincisi; Kürt siyaseti ile ilişkili gruplar. Onlar süreci desteklemekle birlikte sürecin yol haritasının bilinmemesinden kaynaklı endişe ve kaygı içerisindeler. İslamcı çevreler de silahsızlanma sürecinde PKK’nin muhatap alınmasının önemli olduğunu ancak siyasi ve kültürel haklar konuşulurken kendilerinin de sürece katkı sunmaları gerektiğine inandıklarını ifade ediyorlar. Biz şunu söyledik; şu anda konuştuğumuz şey bir silahsızlanma sürecidir. Dolayısıyla bu bir toplumsal barışın alt yapısını inşa edecek bir süreçtir ve bu bir son değil bir başlangıçtır. (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.