Akdeniz'de sular ısınacak! BM’nin Mavi Marmara raporu sonrası Türkiye’nin İsrail’e karşı aldığı 5 yaptırım kararı içinde en dikkat çekeni Akdeniz’de seyrüsefer serbestisiydi. Bu kararın, Türkiye ile İsrail donanmalarını karşı karşıya getireceği ve olası bir çatışma yaşanabileceği yorumları yapılmıştı.
Başbakan Erdoğan, seyrüsefer serbestisini bir adım ileriye taşıdı ve Gazze’ye yardım götüren Türk gemilerine donanmanın eşlik edeceğini söyledi.
Erdoğan, 'Akdeniz'de seyrüsefer serbestisini sağlayacağız' sözlerini daha da ileri götürdü ve Türk savaş gemilerinin ileride Gazze'ye yardım götürecek Türk gemilerine eşlik edeceğini söyledi.
Erdoğan ayrıca, Akdeniz'in kaynaklarını İsrail'in tek başına kullanmasına izin vermeyeceklerini de kaydetti.
NETANYAHU: DONANMAMIZ ÇOK GÜÇLÜ
Başbakan Erdoğan'ın daha önceki, Doğu Akdeniz'deki savaş gemilerinin sayısının artırılacağı yönündeki açıklamasına, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'dan tehditvari bir yanıt geldi.
Hayfa'daki deniz üssünü ziyaretinde konuşan Netanyahu, "Donanma İsrail savunma kuvvetlerinin iki uzun kolundan biridir ve bu kol çok güçlüdür" dedi. Netanyahu, en güçlü ve uzun kolun ise hava kuvvetleri olduğunu söyledi.
NETANYAHU MİSİLLEMEYE KARŞI
Netanyahu'nun bu sert çıkışına rağmen Türkiye'ye yaptırım misilemesine karşı olduğu belirtildi.
Dışişleri Bakanı Lieberman ile Başbakan Yardımcısı Ayalon, kabine toplantısında Türkiye'ye yaptırım uygulanması ve bununla ilgili çalışma grubu oluşturulmasını önerirken, Netanyahu'nun engeliyle karşılaşıldı.
Diplomatik kaynaklara göre Netanyahu, bütün kabine üyeleriyle üst düzey bürokratlardan, Türkiye'nin ‘C planı’na işlerlik kazandıracak tüm açıklamalardan kaçınmalarını istedi. Netanyahu Türkiye'nin tepkisini çekecek provokatif söylemlerde bulunulmaması talimatı da verdi.
Diplomatik kaynaklar, kabine toplantısında Lieberman'ın isteğinin tersine Türkiye ile ilişkilerin nasıl düzeltilebileceği konusunda bir çalışma grubunun kurulması yönünde karar alındığını belirtiyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.