MHP Genel Sekreteri Paçacı, AKP içindeki milliyetçi vekillerin özellikle açılım politikasından çok rahatsız olduğunu ileri sürdü. Görüştükleri bazı AKP’li vekillerden olumlu yanıtlar aldıklarını da açıkladı.
AKP içinde ülkücü kökenli 40 kişinin bulunduğunu söyleyen MHP Genel Sekreteri, isim vermekten ise kaçınıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin iktidar partisi milletvekilleriyle görüştüğü iddialarının arkasından Genel Sekreter Cihan Paçacı ilginç açıklamalar yaptı.
İktidar partisi içinde ülkücü-milliyetçi kökenli milletvekillerinin “Rahatsız“ olduğunu belirten Paçacı, “AKP’li bu milletvekillerine gönlümüz ve kapımız açık çağrısı yaptık.
Süreç kendiliğinden gelişir. Bu transfer değil siyaset üstü bir olaydır” ifadesini kullandı. Paçacı, seçim gezilerine başlayan MHP’nin Diyarbakır’da miting yapıp yapmayacağı sorusuna ise, “Oradaki bir provokasyon Türkiye’de büyük olaylara sebebiyet verebilir”.
Sayın Başbakan Diyarbakır’a gitmediğimiz için bizi eleştirmek yerine teşekkür etmeli” dedi. Paçacı, ‘Küskünlere çağrı’dan Genel Kurul‘da Kürtçe konuşmaya kadar soruları yanıtladı:
* MHP’nin küskünlere çağrısı tabanda nasıl karşılandı? Sayın Bahçeli’nin telefonları devam ediyor mu?
Evet devam ediyor. Türkiye gerçekten çok riskli ve tehlikeli dönemecin eşiğindedir. Cumhuriyet devlet ve millet olarak bir beka sorunu ile yüz yüzedir.
Milletimiz etnik farklılıklara dayalı bölünme süreci içine girmiştir. Sınırlarımız içinde yeni bir devlet kurdurulması riski her geçen gün artmaktadır.
Maalesef ülkemiz çatışma riski yüksek bir bunalım ortamına sürüklenmektedir. Biz halkımızı uyarmaya ve tehlikenin büyüklüğünü anlatmaya çalışıyoruz.
Türkiye’yi bu tehlikeli süreçten bir iç çatışma çıkmadan hukuk ve demokrasi içerisinde çıkaracak tek yolun MHP iktidarı olduğuna inanıyoruz.
Böyle düşündüğümüz için de devletin, milletin geleceğinden endişe duyan herkesi güç birliği yapmaya MHP çatısı altında toplanmaya çağırdık. Etnik temelde bölünmeyi engelleyecek tek çatı burasıdır, MHP’dir.
* Sayın Bahçeli geçmişte büyük sıkıntılar yaşadığı isimleri de arayabildi. Koray Aydın, Ümit Özdağ galiba en önemlileri...
Sayın Bahçeli’nin siyaset anlayışında önce ülkesi ve milleti vardır. Önce ülkem ve milletim diyen bir kişi kendi kişisel kırgınlıklarını ve nefsini asla düşünmez.
Ülkesi ve milleti için kim faydalı ise ve kim hizmet edecekse bir ayrım gözetmeden bu çağrıyı yapar ki Sayın Genel Başkanımız da böyle yapmıştır.
* Peki bu geri dönüşler parti içinde yeni çekişme ve çatışmaları beraberinde getirir mi?
Asla getirmez. Bu bir parti meselesi değil, ülke meselesi. Ülkemizin geleceği tehlikede ise parti içi kırgınlıklar, kavgalar, çekişmeler olmaz.
* Ama yine eski Bakanınız Enis Öksüz ‘Bu çağrı baraj endişesi ile yapıldı’ diyor
Güç birliğinin anlamını kavrayanlar eleştirmez, destek olurlar. Ama amacını kavrayamayanlar ülkemizin gelecek günlerde karşı karşıya kalacağı tehditleri göremeyenler, çağrımızı politik ve kişisel ihtirasları sebebiyle eleştirebilirler. Biz bu eleştirileri ciddiye almıyoruz.
* Bu çağrı referandum sonrası mı gelişti?
Hayır. Geçmişte bu çağrıları Sayın Bahçeli bir kaç defa yapmıştı. Ancak bizatihi kendisinin telefonla araması yeni bir uygulama sayılabilir.
* Sayın Arınç ‘MHP’nin baraj problemi var’ dedi. Sizin bir anketiniz var mı?
Bunlar psikolojik olarak tabanımızı olumsuz etkilemek için yapılan planlı konuşmalar. AKP’lilerin yaptığı politika siyasi ahlaktan yoksun.
AKP, maalesef oy almak için her yolu mübah gören, her değerin istismar edilebileceğini düşünen, vatandaşı kandırmaya ve aldatmaya dayanan bir anlayışla politika yapıyor.
Bu politik anlayış Türk siyasetine büyük zarar veriyor. Hiç kimse unutmasın ki “Buyurun erken seçime gidelim” diyen parti biziz, baraj problemi olan parti erken seçim ister mi?
* Tabana yönelik psikolojik harekat mı var diyorsunuz?
Evet. Ama yaptıkları bu harekatın başarılı olması mümkün değil. Tabanımız bilinçli bir tabandır. Bunu söyleyenler MHP tabanını tanımıyorlar ancak kendilerini kandırıyorlar.
* Kuliste “AKP milletvekilleri MHP’ye katılacak” sözleri dolaşıyor. Ne kadar gerçeklik payı var?
AKP içerisinde kaderin kötü bir cilvesi olarak siyaset yapmak zorunda kalan ülkücü, milliyetçi kökenli bir çok arkadaşımız var. Onlar da AKP’nin uyguladığı yanlış siyasetten rahatsızlar.
Özellikle hükümetin bölücülere prim vermesinden büyük rahatsızlık duyuyorlar. Biz bunu önlemek için bir güç birliğini ortaya koyuyoruz. Çözümün MHP’de buluşmak olduğunu onlar da biliyorlar.
,Onun için de biz kendilerine bir çağrıda bulunduk. ‘Bizim hassasiyetlerimizi taşıyorsanız gönlümüz de kapımız da sizlere açıktır’ dedik ve olumlu cevaplar almaya başladık.
* Peki bu ‘Katılımlar olacak’ gibi mi yorumlanmalı?
Herhangi bir isim veya sayı veremem ama AKP içerisinde ülkücü ve milliyetçi kökenden gelen en az 40 arkadaşımız var diyebilirim.
Biz kendilerine gönlümüzün ve kapımızın açık olduğunu ifade ettik. Bundan sonra süreç kendiliğinden gelişir. İpuçları zaten Sayın Genel Başkanımızın son grup konuşmasında da bulunabilir.
* Bu milletvekillerinin Sayın Bahçeli ile bir görüşmesi oldu mu?
Fazla yorum yapmak istemiyorum.
* Söz ettiğiniz sayı oldukça yüksek. Olası bir geçişte Türk siyasi hayatında çok şey değiştirmez mi?
Türkiye’nin geleceği tehdit ve tehlike altındaysa Türk siyasi tarihinde önemli değişimler olmalıdır.
* Peki bu hassasiyet Anayasa paketinde niye kendisini göstermedi?
Önemli üç maddeden biliyorsunuz bir tanesi düşürüldü. O arkadaşlarımız hassasiyetlerini bir şekilde gösterdiler.
Ancak partilerin kapatılması ile ilgili maddenin düşmesinden sonra bu arkadaşlarımız AKP yöneticileri tarafından çok sıkı markaja alınarak, baskıyla oy kullandırıldılar.
Onun için yargının ele geçirilmesiyle ilgili olan diğer iki madde geçti. Ben inanıyorum ki AKP içinde bulunan bu değerli arkadaşlarımız iktidarın yanlış ve tehlikeli politikalarına “dur” diyecek tavrı göstereceklerdir.
* Kamuoyunun tanıdığı isimler var mı?
Hepsini kamuoyu yakından tanır, bizler çok daha yakından tanırız.
* Sayın Bahçeli bu transferlere ve katılımlara mesafeli bir genel başkan olarak bilinir...
Bakın bu çağrı bir transfer politikası olarak yorumlanmamalıdır. MHP transfer politikalarının hep dışında kalmıştır.
Bu çağrımız ülkemizin geleceğini kurtarma, üniter yapımıza sahip çıkma hareketidir. Siyaset üstü bir tavırdır. Bu meseleyi öyle değerlendirmek lazım.
Ne dediysek aynen ortaya çıktı
Cihan Paçacı, iktidarın referandumda 12 Eylülcülerden hesap sorulacağı propagandasının MHP’yi hırpalamadığını düşünüyor: 12 Eylül darbesi döneminde işkence görmüş, hapse girmiş arkadaşlarımız psikolojik olarak etkilendiler.
Ama ben bunun büyük ölçüde “evet” oyuna yansıdığı kanaatinde değilim. Referandum sürecinde ne dediysek bugün aynen ortaya çıktı. AKP’nin bu anayasa değişikliği ile iki amacının olduğunu söylemiştik: Yargıyı ele geçirme ve PKK açılımı için atılacak adımların önünün açılması. 12 Eylül darbecilerinin yargılanacağı ise tamamen bir kandırmacaydı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.