Diyarbakır'da 78'liler Derneği tarafından organize edilen ve çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütünün desteklediği, "Diyarbakır 5 nolu Askeri Cezaevi İnsan Hakları Müzesi Olsun" mitingi, İstasyon Meydanı'nda yapıldı. Mitinge yaklaşık 5 bin kişi katılırken, katılımcılar arasında 12 Eylül döneminde yakınları Diyarbakır Cezaevi'nde bulunan bazı aileler de yer aldı.
Mitingde Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, milletvekilleri Ayla Akat Ata, Nursel Aydoğan ve Altan Tan da katıldı.
Pankartların açıldığı sırada sık sık Öcalan lehine sloganların atıldığı mitingde konuşan DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Cezaevi'ni anlatmak için kelimelerin yetmeyeceğini belirterek, "Keşke o kanlı duvarların dili olsaydı da konuşsaydı. İşkenceye, zulme karşı direnenler vardı. Bu zulmün bitmesi için halkımız yollara düştü. Ama faşist ve ırkçı mantık, asla ve asla bu halkın taleplerini dikkate almadı. Bugün de aynı mantıkla karşı karşıyayız" dedi.
'ERDOĞAN'IN SÖYLEDİKLERİNDEN SELAHADDİN-İ EYYUBİ'NİN KEMİKLERİ SIZLIYORDUR'
AK Parti kongresini de değerlendiren Türk, "İmralı'da sayın Öcalan, akan kanın durması için büyük bir çaba gösterdi. Bugün de sayın Öcalan artık kardeş kanının durması için yeniden çağrılar yapıyor. Ama hükümet, ikiyüzlü bir politika izleyerek çeşitli oyunlar sergiliyor. AK Parti kongresinde sayın Erdoğan 'Ayrımcılığa karşıyız' diyor. Peki bir halkın kimliğini reddersen, ayrımcılığı yapan sensin, bölen sensin, inkarcı sensin diyoruz. Yine sayın Erdoğan, 'Ben bunlarla diyalog kurmam, Selahaddin-i Eyyubi'nin, Ahmede Hani'nin, Fekiye Teyran'ın, Melaye Ciziri'nin torunlarıyla barış yaparım' diyor. Peki biz kimiz? Biz Selahaddin-i Eyyubi'nin, Ahmede Hani'nin, Fekiye Teyran'ın, Melaye Ciziri'nin torunlarıyız. Hak sahibiyiz, imtiyaz sahibiyiz diyoruz. Eğer bugün İslam alemini ve Ortadoğu halklarını esaretten kurtaran Selahaddin-i Eyyubi, kendi halkının dilinin, kimliğinin inkar edildiğini görseydi, bilseydi kıyametler koparırdı. Ben inanıyorum ki Erdoğan'ın bu soylediklerinden dolayı Selahaddin-i Eyyubi'nin kemikleri sızlıyordur" dedi.
"İMRALI VE KANDİL İLE GÖRÜŞECEKSİNİZ"
Barış konusunda da çok açık bir siyaset izlediklerini ifade eden Türk, "Kürt halkının tamamını muhatap alacaksınız. Önderlerini muhatap alacaksınız. İmralı ve Kandil ile görüşeceksiniz ve BDP ile DTK ile görüşeceksiniz, muhatap alacaksınız. Ama bugün birileriyle görüşüp birilerini dışlayan bu politikayı halkımız asla samimi bulmaz. Tarih bize bir çok şey öğretti. Bugün Erdoğan'ın kongresinde bulunan Halid Meşal bir zamanlar teröristti. Dünya onu terörist ilan eetmişti. Yaser Arafat, Mandela terörist ilan edilmişti. Ama bugün Meşal kongrede en saygın kişi. Eğer siz samimiyseniz Kürt halkı hazırdır. Ortadoğu'nun en kadim halkı Kürtler, bugün 4 parçada yaşıyor. Eğer Türkiye Kürtler'in yaşadığı her parçada siyasi statülerini desteklese, onlarla dostluk ilişkisi kursa Kürtlerin yüzü Türkiye'ye dönüktür. Tarihi bir ilişki vardır. Türkiye Kürtleri kucaklayacak, hakkını tanıyacak bir yaklaşım gösterirse Ortadoğu'nun lideri olur, saygın bir ülke olur. Ama ırkçı mantık bu doğruları yürütmek için izin vermiyor" diye konuştu.
"BU ÜLKEYİ KANA BOĞARSINIZ"
Adalet ve eşitlik için mücadele ettiklerini belirten Türk, "Bizim istediğimiz kardeşlik safsatası değil. Kimseden birşey istemiyoruz. Biz hakkımızı, özgürlüğümüzü istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Özgür halkız, özgürlüğümüz için mücadele ediyoruz.Geleceği birlikte güzelleştirebiliriz.Çatışmaları sonlandırıp halkların kardeşliğini gerçekleştirebilecek bir sürece girebiliriz. Bizim amacımız halkımızın hakkına sahip çıkmaktır. Adalet ve eşitlik için mücadele ediyoruz. Bunu görmez, anlamazsanız bu ülkeye barış getiremezsiniz. Bu ülkeyi kana boğarsınız. Biz asla halkların kardeşliğine zarar verecek bir anlayışa destek vermeyiz. Ama biz köleliği de kabul etmeyiz" şeklinde konuştu.
"KÜRT HALKI ÖZGÜRLEŞTİĞİ ZAMAN, TÜRK HALKI DA ÖZGÜRLEŞİR"
Başbakan Erdoğan'ın İmralı ile yapılan görüşmelerin devam edebileceği ile ilgili sözlerini hatırlatan Türk, şöyle konuştu:
"Ama halkın iradesiyle seçilmiş gruba karşı tampon koyuyor. Aslında 'Samimi değilim, zaman kazanmaya çalışıyorum' diyor. Biz artık oyuna gelmeyiz. Bu sorun sadece Kürtlerin sorunu, sadece Türklerin sorunu değil. Bu sorun Ortadoğu ve halklarının sorunudur. Biz ne Türk ne Kürt halkının sömürgecilerin oyuncağı haline gelmesini istemiyoruz. Bizim mücadelemiz Türk halkıyla değil. Türk halkı özgürleştiği zaman, Kürt halkı da özgürlleşir. Kürt halkı özgürleştiği zaman, Türk halkı özgürleşir. Kürtler eşitliğe, adalete, hakka, hukuka sahip olmadan Ortadoğu'ya istikrar gelmez. Kürt halkı hem istikrarın, hem istikrarsızlığın nedenidir.Eğer Ortadoğu'da halkların bu mezhepsel çatışmalarını ortadan kaldırmak istiyorsanız, burada, demokrasi kültürü olan bir ülkede bu süreci başlatalım. Bizim mücadelemiz sadece Türkiye ile ilgili değil. Bizim demokrasi anlşayışımız bütün Ortadoğu halklarıyla ilgilidir."
"DİYARBAKIR CEZAEVİ İNSANLIK MÜZESİ OLSUN"
Konuşmasında Diyarbakır Cezaevi'nin; zulmün kalesi olduğunu ifade eden Türk, "Burası insanlık müzesine dönsün. Çocuklarımız o zulmü unutmasın diyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız gitsin orayı gezsinler. Faşizme karşı, zulüme karşı, doğru bir duruş göstersinler diyoruz. Faşizme, zulme karşı hep mücadele etsinler diyoruz" ifadelerini kullandı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.