Birisi açıktan tehdit ediyor
Biz burada “Ne güzel... Türkiye demokratikleşiyor... Eleştiremeyeceğimiz kurum ve kişi kalmıyor... Tahammül almış başını gidiyor... Aman ne güzel...” falan diye sevinirken...
Türkiye'yi demokratikleştirdiği iddiasında olan “iktidar”a sırtını dayamış bir “gazeteci”, zerre kadar utanıp sıkılmadan, çekinmeden, alabildiğine pervasızca, etrafımdaki insanlara, “Ben Ahmet Hakan'ı bitireceğim... Onun yanında yer alanları da bitireceğim... Şunu iyi anlayın... Bu bir savaş...” falan diye tehditler savuruyor.
Bir değil, iki değil... Defalarca yapıyor bunu.
Konuştuğu kişilere “Aramızda kalsın” notu falan düşmüyor...
Tam tersine... Benim işitmemi sağlamaya özel bir itina gösteriyor.
Sırtını iktidara dayamaktan başka bir özelliği olmayan bir adamın, yazıyla rekabet etmeyi başaramayınca işi tehdit ve şantaja vardırmasını anlayabilirim.
Ama umarım Türkiye, bu türden şantaj ve tehditlerin işe yaradığı bir ülke haline gelmemiştir.
Eğer geldiyse... Böyle bir ülkede değil “yazmak”, “yaşamak” bile mümkün değildir.
* * *
Tehdide ve şantaja maruz kalan birisi ne yapar?
Savcılığa başvurur...
Neden? Tehdidin ve şantajın saptanmasını sağlamak adına... Başına bir iş geldiğinde, nereden geldiğinin bilinmesini sağlamak amacıyla...
Ben de işte bu amaçla buraya not düşüyorum:
Birisi beni açıktan tehdit ediyor... Birisi bana açıktan şantaj yapıyor...
Başıma bir “iş” gelirse, o “iş”in sorumlusu bellidir...
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.