Uludere ve yalanlar
Geçenlerde bir AKP’li okuyucu, “yeter artık Uludere’yi yazıp durmayın, bıktık bu konudan” diyen bir mail göndermişti.
34 kişinin ölümünün peşine düşülmesinden, sorumluların ortaya çıkarılmasının istenmesinden “bıkan” biri beni düşündürdü doğrusu.
Bunu yazan insanın, “vicdanına” sığdıramadığı bir gerçekle yüzleşmekten kaçmak istediğini sanıyorum.
Ya da daha beteri, bu olayın AKP’ye zarar vereceğine inandığından 34 insanın ölümünü karanlığa gömmek pahasına partisini kurtarmaya çalışıyor.
Korkarım birçok AKP’lide bu duygu bulunuyor.
Uludere hayatımızdan çıksın, bununla yüzleşilmesin, unutulsun istiyorlar.
AKP tabanı “dindar”, vicdanlı insanlardan oluşuyor ve ciddi bir sınavdan geçiyor bence, iktidarda olmanın hoşnutluğuyla vicdanlarını yaralayan bir gerçekle yüzleşme arasında bir tercih yapacaklar.
Müslümanlık, eminim böyle bir sınavda neyin tercih edileceğini, hangi tercihin “günah” olduğunu açıkça söylüyordur.
Ben daha dünyevi bir soru sormak isterim bu insanlara.
Devamı için..
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.