Taraf gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ahmet Altan, Dün Selahattin Demirtaş ile yaptıkları manşetten verdikleri röportaj BDP tarafından tekzip edilince, adeta savaş ilan etti. "Artık BDP'den demeç istemiyorum" yazan Altan, "Çocuğum yaşındaki birinden hakaretler işitmek hoşuma gitmiyor" dedi.
Dün Taraf gazetesinin manşetinde yer alan Yıldıray Oğur imzalı Selahattin Demirtaş röportajı, Taraf gazetesi ile BDP'nin arasını açtı. Demirtaş röportajın başlık ve spotundaki sözlerin kendisine ait olmadığını söyleyerek Taraf'ı "Maksatlı ve manipüle edici" olmak ile suçlayınca olanlar oldu.
Ahmet Altan yazdığı yazı ile gazetesinin BDP'ye bundan sonra boykot uygulayacağını yazdı. Satır aralarından Demirtaş'ın kendisini aradığını ve "azarladığını" da açıklayan Altan, aldığı kararın gazetesinin tiraj kaybına neden olabileceğini ama bunu da önemsemediğinin altını çizdi.
İşte Ahmet Altan'ın kaleminden Taraf'ın BDP'ye uygulayacağı o sansür ve boykot kararı:
"Maksatlı ve manipüle edici"
Başlıktaki sözlerin muhattabı biziz, bizim gazete. "Maksatlı ve manipüle amaçlı" olarak BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın sözlerini çarpıtmışız.
(...)
Biz Diyarabakır'daki Demokratik Toplum Kongresi'ni daha yakından izleyebilmek için yazarlarımızdan Melih Altınok'u Ankara'dan "bölgeye" gönderdik.
Melih Orada Demirtaş ile görüştü.
Bu görüşmeyi manşet yaptık. BDP'nin itiraz ettiği manşet ne?
"Başbakan'dan söz bekliyoruz"
Manşetin altında ne yazıyor?
"BDP Genel Başkanı Demirtaş, regferandumda 'evet' oyu için şartlarını açıkladı: Erdoğan yeni bri anayasa sözü verirse boykottan vazgeçeriz."
Demirtaş'ın asıl tekzip ettiği cümle de "Erdoğan yeni bri anayasa sözü verirse boykottan vazgeçeriz." cümlesiymiş.
Peki Demirtaş'ın hangi sözlerini böyle yorumlayıp manşet yapmışız, bir de o sözleri okuyalım:
"Hükümet, eğer referandumda Kürtlerin 'Evet' oyunu istiyorsa, BDP'nin taleplerini dikkate aldığını göstermeli. Başbakan Diyabakır'daki mitinginde demokratik ve sivil bir anayasa yapılması için çalışmalara başlayacağına dair somut güvence vermeli. Bu zor bir şey değil. Ancak bu yönde güçlü bir çıkışına şahit olmadık."
Ben biraz taşkafa olabilirim. Lafları tam anlamayabilirim, onun için bir de size sorayım:
"Hükümet, eğer referandumda Kürtlerin 'Evet' oyunu istiyorsa, BDP'nin taleplerini dikkate aldığını göstermeli. Başbakan Diyabakır'daki mitinginde demokratik ve sivil bir anayasa yapılması için çalışmalara başlayacağına dair somut güvence vermeli." ne demek?
Bu söz "Başbakan Diyarbakır'da yeni bir anayasa için söz verirse 'evet' oyu alır" demek anlamına gelmiyor mu?
Eğer gelmiyorsa, o zaman siz söyleyin ne anlama geliyor?
Bencu bu söz tam da bizim söylediğimiz anlama geliyor. Ama anladığım kadarıyla "vazgeçeriz" gibi "kesin" bir laf söylememize karşı Demirtaş.
(...)
Biz BDP'ye de, başkanına da gereken saygıyı gösterip sözlerini manşet yaptık. Karşılığında da "maksatlısınız, manipüle ediyorsunuz" cevabını aldık.
(...)
AKP ile BDP yeni bir anayasa konusunda anlaşırsa, bu anayasa değişirse, demokrasininve hepimizin güvenceye kavuşturacak yeni bir hukuksal yapının kapısı açılırsa çok sevinirim.
Bir "maksadım" varsa, maksadım budur.
Ama bunun için hiç kimsenin lafını, birilerini "manipüle etmek" için çarpıtmam.
(...)
Ben BDP'li politikacılardan da, hoyratlıklarından da sıkıldım. Çocuğum yaşındaki birinden hakaretler işitmek hoşuma gitmiyor, yazıişlerindeki arkadaşlarımın neredeyse tümü karşı çıktı ama ben bundan sonra BDP yönetiminden demeç istemiyorum.
Biliyorum bu gazeteciliğe aykırı, bu yüzden tiraj da kaybedebiliriz. Ama ben o kadar da iyi bir gazeteci değilim. İş hakarete geldiğinde tiraj filan da umurumda değil.
BDP maksatlı olmayan, 12 Eylül anayasasının değişmesini istemeyen gazetelere konuşsun.
Yolu da açık olsun.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.