Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevgi Şener, çok fazla fark edilmeyen ağızdaki yaraların zamanla hayati risk boyutuna ulaşabildiğini belirtti.
Şener, "Ekmek parçası, sivri bir protez kenarı veya kırılmış bir dolgunun kenarının hayati risk yaratabilecek boyutta ağızda travmatik yaralar oluşturabilir. Bunun haricinde ağızda, kimyasal maddeler, bazı kronik hastalıklar veya sigaranın etkisiyle yaralar oluşabilir" dedi.
Uzun süre iyileşmeyen yaralarda ağız içi kanseri riski bulunabileceği uyarısında bulunan Şener, 3 hafta süreyle kendiliğinden iyileşmeyen yaralar için mutlaka uzman hekime başvurulması gerektiğini ifade etti.
Şener, "Bu tip yaraların, ağızın herhangi bir bölgesinde oluşabilir. İlk başta sesiz ilerleyen yara büyür ve hastaya sıkıntı vermeye başlar. Daha sonra dudakta ve yanakta hissizlik belirtisi ortaya çıkar, duyarlılık kaybı oluşur. Hasta bu gibi şikayetlerde zaman geçirmeden uzman bir hekime başvurmalıdır" diye konuştu.
Ağız içi kanserinin genellikle sigara içen ileri yaştaki erkeklerde görüldüğünü bildiren Şener, sigaranın tütüne bağlı kimyasal, filtrenin iki dudak arasında sürtünmesi nedeniyle mekanik ve sıcaklığa bağlı travmatik yaralar oluşturduğunu, ağız içi kanserinde en önemli etkenin sigara olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Sevgi Şener, her kanser türünde olduğu gibi ağız içi kanserinde de erken teşhisin hayat kurtardığını belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Sevgi Şener, ağız bakımına dikkat edilmesi ve düzenli şekilde dişlerin fırçalanması durumunda bu tip yaraların kolaylıkla fark edilebileceğini bildirdi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.