Adalet Bakanlığının, ''Balyoz Davası'' olarak bilinen davada, sanıkların tutuklanmasına yönelik herhangi bir girişiminin olmadığı ve olamayacağı, sanıkların kurtarılması amacıyla da bir çalışma yapmasının söz konusu olmadığı bildirildi.
Açıklamada, daha önce bazı basın yayın organlarında ''Adalet Bakanlığının, söz konusu davaya bakan mahkemenin başkanının değiştirilmesini sağlayarak sanıkların tutuklanmalarına yol açtığı'' şeklinde gerçeğe aykırı bazı iddiaların dile getirildiği, buna karşılık bugünkü bir gazetede ise ''Adalet Bakanının Milli Savunma Bakanlığıyla birlikte sanıkların kurtarılması için yasal değişiklik üzerinde çalıştığı'' yönünde yine gerçekle ilgisi olmayan iddia ve yorumlara yer verildiği hatırlatıldı.
Soruşturma ve davaların, bağımsız yargı organlarınca, hakimlik ve savcılık teminatına sahip yargı mensupları tarafından yürütüldüğü, soruşturma ve davaların nasıl yapılacağı, kimler hakkında dava açılacağı ve kimin tutuklanacağının tümüyle yargı mensuplarının yetkisinde olduğu ifade edilen açıklamada, tutuklamanın, kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve diğer bazı şartların gerçekleşmesi durumunda sadece hakim kararıyla uygulanan bir tedbir olduğu, sanıklar hakkındaki tutuklama tedbirinin yine hakim kararıyla kaldırılabildiği vurgulandı.
Adalet Bakanlığının soruşturma ve davaların yürütülmesi konusunda hiçbir görev ve yetkisi bulunmadığı gibi sanıkların tutuklanması veya serbest bırakılmasına da herhangi bir şekilde müdahale etmesinin mümkün olmadığı vurgulanan açıklamada, Anayasa'nın ''Mahkemelerin bağımsızlığı'' başlıklı 138. maddesinde, ''Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz'' şeklinde düzenlemenin bulunduğuna dikkat çekildi.
Yine aynı maddede ''Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağı''nın da vurgulandığı hatırlatılan açıklamada, şöyle denildi:
''Sonuç olarak Adalet Bakanlığının adı geçen davada sanıkların tutuklanmasına yönelik herhangi bir girişimi olmadığı ve olamayacağı gibi sanıkların kurtarılması amacıyla bir çalışma yapması da söz konusu değildir.
Bakanlığımız, mevzuatın güncellenmesi, personel ihtiyacının temini, teknik ve fiziki altyapının modernizasyonu gibi konularda bağımsız yargı organlarına destek vermekle görevli bir bakanlık olarak güven veren bir adalet sisteminin oluşturulmasına yönelik reform çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir.''
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.