Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ı ziyaret etti. Bozdağ’a AK Parti milletvekilleri eşlik etti.
Ziyarette Bozdağ, bakanlıklarına bağlı teşkilatların sorunlarını dinlemek, taleplerini almak ve bakanlığın hizmetlerini mahallinde değerlendirmek için Diyarbakır’da olduklarını söyledi. Ankara’da birlikte Grup Başkanvekilliği yaptıklarını birlikte çalıştıklarını belirterek, Kışanak’a yeni görevinden dolayı hayırlı olsun dileklerinde bulundu.
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak da, Diyarbakır halkı adına “hoş geldiniz” diyerek bakanı kentte görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. “Hayatın çok farklı meşgaleleri var ama eninde sonunda bütün yollar adalete çıkıyor” diyen Kışanak, adaletin bir kavşak ve bütün sorunların çözüm adresi olduğunu söyledi. Bütün sorunların çözümünde herkesin arzuladığı ve daha iyi bir yaşama varmak istediğini belirten Kışanak, ülkenin ve yerelin sorunlarının çözümünde bir çaba olduğunu söyledi. Çabanın sürmesini isteyen Kışanak, daha önce çok sayıda yerel yönetici ve politikacının tutuklu olduğunu bunların bugün dışarıda olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kışanak, “Fakat hasta tutsaklar ile ilgili sorununda hala çözülememiş olması da hepimiz için bir beklenti konusudur. Çözüm bekleyen önemli sorunlardan birisidir” dedi. Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilmesiyle birlikte yıllardır devam eden “Diyarbakır Cezaevi’nin bir yüzleşme müzesine dönüştürülmesi” ile ilgili talebin güncellendiğini ifade eden Kışanak, “Meclise sunulan dilekçelere hem Adalet Bakanlığımızın, hem Kültür Bakanlığımızın verdiği yanıtlar bu konudaki beklentileri yükseltti” diyerek bir bilgi notunu Bakan Bozdağ’a iletti. Bakanlığın Meclis Dilekçe Komisyonu’na verdiği bir yanıtta Diyarbakır Cezaevi’nin gelecek temmuz ayında boşaltılacağına işaret eden Kışanak, şöyle konuştu:
“O nedenle biz de çalışmalarımızı hızlandırdık. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, İmar düzenlemesi yaparak cezaevi alanında müze olarak planlaması yönünde bir karar aldık. Buna itiraz vardı. Meclisimiz bu konuyu bir kez daha görüşerek kendi kararında ısrar etti. Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin müze olarak bundan sonra kentimize kazandırılmasıyla yönünde bir Belediye Meclis kararımız var. Umuyorum Kültür Bakanlığımız da Meclis Dilekçe Komisyonu’na gönderdiği yanıtta da ‘Yerel bir kurum buna talip olursa, gereken kolaylığı göstereceğini’ ifade etmişlerdi. Buradan bütün Diyarbakır halkına, bütün insanlık değerlerine, adalete, eşitliğe, barışa, özgürlüğe sahip çıkan herkes adına biz Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak bu cezaevinin müze yapılmasına talibiz.”
Adalet Bakanlığı’nın da cezaevinin Büyükşehir Belediyesi’ne tahsisi konusunda bir duyarlılık göstermesini isteyen Kışanak, kendilerinin ve tüm Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:
Bakanlık cezaevine belediyeye tahsis etsin
“Hakikatler barışın harcı olsun istiyoruz, çözümün harcı olsun istiyoruz. Hakikatleri ne kadar konuşursak, geçmişte yaşadığımız acı olaylarla yüzleşme cesareti ne kadar gösterebilirsek çözüme o kadar yaklaşırız. Adalet Bakanlığımızdan bu alanın belediyemize müze yapılmak üzere tahsisi talebimizi burada herkesin huzurunda sözlü olarak iletiyoruz. İlerleyen süreçte bu talebimizi yazılı olarak da kendilerine ileteceğiz. Umuyorum olumlu bir gelişme olacak, çünkü bu konuda herkesin bir duyarlılığı ve hassasiyeti var. Kamusal bir talep haline geldi. Biz bunu hep beraber gerçekleştirebiliriz diye umut ediyorum.”
Anadil ülkenin birleştirici unsurudur
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak bölgede ve kentte anadilde okul açılması ve bunların mühürlenmesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Anadil, eğitim konusunda toplumsal beklentilerden kaynaklı bir gelişme söz konusudur. Anadilde eğitim talebi vardı. Seçmeli ders bunu karşılayan bir durum değildi. O nedenle halk yerel kendi inisiyatifi ve imkanlarıyla anadilde eğitim veren okullar açma yaklaşımı içerisinde oldu. Ve bunların mühürlenmiş olması da hepimizi üzdü. Buna artık bir çözüm bulunması gerekir. Anadil bu ülkenin en birleştiği unsurudur. Çünkü hak ve özgürlükler temelinde bir arada yaşayabiliriz. Eğer birlikte bir gelecek arzuluyorsak, anadilimize, kültürlerimize, kimliklerimize, yaşam tarzlarımıza karşılık saygı göstererek temin edebiliriz.”
Kışanak konunun doğrudan Adalet Bakanlığı’nı ilgilendirmediğini ama “Bütün yollar adalete çıkıyor” diyerek bu konuda destek talep etti.
Hasta tutuklularla ilgili rapor uyuşmazlığı var
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da adaletin mülkün temeli olduğunu ve dünyadaki her şeyin adalet üzerinde olmasının daha güzel olacağını belirterek, “Hukuk devleti Türkiye’nin birleştirici bir unsurudur. Herkesin buna vurgu yapması son derece önemlidir. Biz de bütün adımlarımızda esasında hukuk devletini tahkim etmek için atıyoruz” dedi. Cezaevinde tek başına hayatını idare ettiremeyecek durumda olan hasta tutuklu ve hükümlüler ile ilgili ilk defa hükümetlerinin bir adım attığını belirten Bozdağ, “Daha önce bir yasa çıkarmak suretiyle bunun raporla belgelendirilmesi halinde, toplum güvenliği bakımından tehlikeli olmaması halinde infazının ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme çerçevesinde bazı tahliyeler gerçekleşti” dedi. Bozdağ şöyle devam etti:
“Bazılarında alınan raporlar Adli Tıp tarafından yeterli görülmüyor. Bazılarında güvenlik ile ilgili raporlar çıkıyor. Biz bunların önemli bir kısmını aştık şu anda. Çözüm olmayınca bir adım daha attık. Çıkarttığımız kanunun bu maddesini bir kez daha değiştirdik. Bu yasal değişiklik 3 ay falan sürebilir, şu an onu takip ediyoruz. Adlı Tıp ve Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaptık, o çalışmayla da bu raporla sisteminin sağlıklı yürümesi bakımından birlikte neler yapılabilir ile değerlendirme yaptılar. Zaman zaman mahallideki sağlık raporlarının kurumlarıyla, Adli Tıp Kurumu’nun değerlendirmeleri birbirine uymuyor. Böyle olunca da büyük sıkıntılar oraya çıkıyor. Sıkıntıları ortadan kaldırmak için Sağlık Bakanlıyla, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı beraber ortak bir çalışma yaparak buradaki raporların uyumunu sağlaması konusunda bir adım atacaklar. Biz tek tek cezaevinde tutuklu bulunan hükümlülerin durumunu inceliyoruz. Epey de bir tahliye oldu. Şu ana kadar burada sağlık raporu reddedilen 6 veya 7 kişi var. Raporlar birbirine uymuyor. Bu raporların gerçeğe uygun olmasını ve bu yasadan da zor durumda olan bütün vatandaşlarımızın suçu ne olursa olsun tahliye edilmesi bizim bakanlığımızın temel hedefidir. Cezaevinde zor durumda olan kendi kendine bakamayacak olan kişilere bu konuda imkan vermek, insani bir görevdir. Bunu ceza hukuku boyutunda ziyade insanla ilgili bir boyutu var. Biz üç aylık uygulamaya da bakacağız, eğer o uygulama da netice çıkmazsa tekrar o durumu değerlendiren bir çalışma daha yapacağız.”
Bozdağ yeni cezaevi inşaat durumunda müteahhit ile ilgili sorunlar çıktığını o sorunların çözülmesiyle birlikte ihalesinin yeniden yapılacağını belirtti.
Cezaevi ortak değerlerin mekanı olsun
Araya giren Kışanak, “Umarım yapımı uzun sürmez çünkü eski cezaevinin kullanımı çok kötü. Bütün tesisatı çökmüş durumda, içme suyu boruları paslanmış, borulardan paslı su akıyor. Belediye olarak oranın alt yapı sorunlarıyla ilgilendiğimiz için, oranın alt yapısı çökmüş durumda” diye konuştu. Kışanak “Cezaevinin insanlık değerlerini yücelten, geçmişin acılarını kanatan değil geleceğin ortak değerlerine zemin olan bir mekan olmasını arzuluyoruz. Hem dünya deneyimlerinden yararlanmak, hem toplumsal desteği ile birlikte hepimizin geleceğe daha umutla bakmasına vesile olan bir yer olarak düzenlemesini arzuluyoruz” şeklinde konuştu.
Projelendirme için cezaevinde inceleme yapalım
Kışanak şöyle devam etti: “Eğer bakanlığınız izin verirse bir heyet ile cezaevinin içerisinde kısa bir inceleme yapıp bu projelendirme sistemine biraz bilgi edinerek, mevcut durumu görerek ona uygun bir projelendirme çalışmasını hızlandırmak istiyoruz. Biz size yazılı başvurusunda bulunalım. Mimarların, uzmanların içinde olduğu çok kalabalık değil birkaç kişilik heyetle. Tabi ben de orada yatmış bir kişi olarak, ben de arzu ediyorum görmeyi. Bu heyetle birlikte küçük bir inceleme ziyareti yapıp çalışmalarımızı onun üzerinde daha somutlayabiliriz.”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da yenisinin yapılması için uğraş içinde olduklarını belirterek, “Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle bu yenisi de bitmiş olur. Buna dair de sizin görüşünüzü almış olduk” dedi. Bozdağ “Bizim bu konuda iki çalışmamız var. Ulucanlar, Sinop’da bir çalışmamız var. Biz bunu değerlendireceğiz” şeklinde konuştu.
Bozdağ: Okul için müracaat yok
Anadilde eğitim veren okulun kapatılması ile ilgili olarak da Bakan Bozdağ şöyle konuştu:
“Dil ile ilgili konuyu valilikte de sordular. Yetkililerden konuyla ilgili bilgi aldım. Esasından burada okula izin vermeme diye bir şey yok, ama izin almadan prosedüre uymadan ben yaptım, böyle olması lazım mantığıyla yapılmış, hukuksuz bir iş var. Şu anda Özel Öğretim Kurumlarında anadille eğitim verilmesine izin veren bir yasal düzenleme var. Yürürlükte bütün özel kurumları hangi şartlarda açılıyorsa onlarda aynı şartlarda açılıyor. Onun için İl Milli Eğitim Müdürüğü’ne bir müracaat veya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla müracaat yapılıp, gerekli şartları taşıyıp tespit edildikten sonra izin alınması lazım. Bu okullarla ilgili herhangi bir müracaat yok, talep yok. Bize verilen bilgi bu yönde, müracaat olduğu zaman elbette onlar ilgili yasal işlem yapılacaktır.”
Özel okulla değil kamu okuluyla çözelim
Kışanak, açılan okulun özel okul statüsünde olması halinde öğrencilerden bir ücret talep etmenin söz konusu olacağına işaret etti. Kışanak, “Oysa okulun açıldığı semt Bağlar, bu şehrin en yoksun semti. Oradaki öğrencilerin ücretle oradaki okula gitmeleri imkansız. O nedenle buna da bir çare bulunması lazım. Bu özel okul statüsü gerçekten parası olanın hakkının kullanabileceği gibi bir algı yaratıyor. Parası olmayan hak ve özgürlükten yoksun olacak, parası olan bu hakkı kullanabilecek. Bu da adil değil. Nihayetinde yine adalete yollar çıkıyor. Umarım bütün bunlara çözüm buluruz” şeklinde konuştu
Bakan Bozdağ da “Bunlara imkan verdik. Bu imkanı bence doğru biçimde, yasaya uygun bir şekilde kullanmak lazım. Bence yasanın olduğu şekilde kullanılırsa faydalı olur. Sadece Diyarbakır’da değil her yerde bu tür eğitim kurumlarını faaliyete geçirme imkanı var. Şartları yerine getirdikleri takdirde hiçbir engel yok” şeklinde konuştu.
Görüşmenin sonunda Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kışanak, Bakan Bozdağ'a Diyarbakır Surları üzerindeki çift başlı kartal figürünün işlendiği bir tablo armağan etti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.