Afroamerikalı George Floyd’un sokak ortasında bir polis tarafından öldürülmesi sonrası ABD’de başlayan isyan dalgası büyüyor.
Protestoların üçüncü gününde Minneapolis kentinde eylemciler polis merkezine girerek binayı ateşe verdi. O anlar kameralara yansıdı.
Polisin daha önce kurduğu barikatı aşan yüzlerce göstericinin binaya girmesi, polise ait materyalleri kendi aralarında dağıtması ve daha sonra binayı ateşe vermesi sonrası Minnesota Valisi Tim Walz’un talimatıyla bölgeye Ulusal Muhafız Birlikleri gönderileceği bildirildi.
ABD Başkanı Donald Trump ise ırkçılık karşıtı protestocuları tehdit etti. Eylemlerin yaşandığı Minneapolis’te “lider eksikliği” olduğunu savunan Trump, “Ya çok zayıf radikal solcu Belediye Başkanı Jacob Frey, elini çabuk tutup şehri kontrol altına alır ya da ben Ulusal Muhafızları gönderip, işimi hallederim” ifadesini kullandı.
Floyd’un öldürülüşü
26 Mayıs’ta sosyal medyada yayılan video görüntülerinde beyaz bir polisin, gözaltına aldığı ve polis otosu yanında yere yatırdığı George Floyd’un boynuna diziyle bastırması ve siyah vatandaşın “Nefes alamıyorum” sözlerine rağmen devam etmesi infiale yol açmıştı.
Olayın hemen ardından görevden alınan dört polis memuru hakkında henüz yasal işlem yapılmadı.
2014 yılında ABD’nin New York kentinde Eric Garner adlı silahsız siyah kişi de polis tarafından gözaltı sırasında öldürülmüştü. Polisin kafasını yere bastırdığı Garner’ın son sözleri de “Nefes alamıyorum” olmuştu.
Floyd’un da sokak ortasında bir polis tarafından öldürülmesi üzerine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri Michelle Bachelet, ABD’den siyahlara yönelik polis şiddetini durdurmasını istedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.