ABD'nin IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu'nun sözcüsü Albay Steve Warren, 4 Kasım günü Savunma Bakanlığı muhabirlerinin sorularını yanıtlarken, PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’nin silahlı birlikleri YPG’ye yapılan silah yardımıyla ilgili şunları söyledi:
“Şu andan itibaren, YPG’ye silah veya cephane sağlamıyoruz. Şimdiye kadar sağladığımız silahlar, bir kez yaptığımız havadan yardımda sağladığımız cephane, Suriye-Arap koalisyonu içindi. Şu andan itibaren, gelecek takviyeler de Arap, seçilmiş Suriyeli muhalif üyelere gidecek.”
Bu açıklamanın ertesi günü Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında bu konuyla ilgili sorulan soruya “Daha önce de söyledik, sahada IŞİD’i kovalamakta etkili olan IŞİD karşıtı savaşçıları desteklemeye devam edeceğiz” diye yanıt verdi, gruplar arasında yapılan ayrımlara değinmedi.
Warren'ın sözleriyle ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Tanju Bilgiç de, açıklamanın memnuniyet verici olduğunu, Türkiye’nin bunun sahada nasıl uygulanacağını ‘kararlılıkla’ takip edeceğini söyledi.
Suriye-Arap Koalisyonu ve YPG cephede birlikte savaşıyor
Ancak Warren’in sözünü ettiği Suriye-Arap Koalisyonu, ABD’nin talebi üzerine kurulan ‘Demokratik Suriye Birlikleri’nin bileşenlerinden biri. Demokratik Suriye Birlikleri, PYD’nin kontrolü altındaki bölgelerin güneyinde, nüfusun çoğunlukla Araplardan oluştuğu bölgelerde IŞİD’e karşı savaşmak üzere oluşturuldu. Ancak bu grupların arasında en güçlü ve en etkili olan yine YPG.
12 Ekim’de kurulan Demokratik Suriye Birlikleri’nin oluşturulduğunu, YPG yazılı bir açıklamayla şöyle duyurdu:
“Hem siyasi hem de askeri sahada meydana gelen hızlı gelişmeler nedeniyle Kürt, Arap, Süryani ve toplumun tüm diğer bileşenlerinin bir arada olduğu yurtsever askeri birliklerin olması bir gerek haline geldi.”
Açıklamaya göre yeni oluşuma katılan gruplar: Suriye Arapları İttifakı (Devrimciler Ordusu, Burkan el Furat Operasyonu Bileşenleri, Sanadid Birlikleri, Yiğitler Birlikleri, Cezire Tümenleri Birliği), Süryani Askeri Konseyi, YPG ve YPJ.
YPG: Silah yardımı cephedeki tüm güçler tarafından kullanılabilir
Al Jazeera’ye konuşan üst düzey YPG kaynakları da Suriye-Arap Koalisyonu’na gönderilen silah ve cephanenin aynı cephede savaşan tüm gruplar tarafından kullanıldığını belirtiyor.
ABD ile bundan sonra silah yardımı yapılıp yapılmayacağı üzerine görüşmediklerini belirten kaynaklar, şunları söyledi:
“YPG, kendi alanlarında IŞİD’le mücadele ediyor. Rakka civarında ise tamamen laik birliklerden oluşan ‘Demokratik Suriye Güçleri’ IŞİD’le savaşıyor. 12 Ekim’de ABD’nin yaptığı yardım Demokratik Suriye Güçleri’ne, Rakka savaşı için yapılan bir yardım. Demokratik Suriye Güçleri içinde YPG, Suriye Arap Koalisyonu, Burkan El Fırat, Suryaniler, Ermeniler, Türkmenler de var.”
“Cephede YPG ve Suriye Arap Koalisyonu birlikte, yan yana savaşıyor. Dolayısıyla Demokratik Suriye Birlikleri içindeki herhangi bir gruba verilen silah ve cephane yardımı, o cephedeki tüm güçler tarafından, YPG de dâhil, kullanılabilir. Suriye Arap Koalisyonu’na gönderilen silahları cephedeki tüm birlikler birlikte kullanır.”
İlk yardımlarla ilgili farklı açıklamalar geldi
Bu birliğin kurulduğu gün, ABD havadan silah ve cephane yardımı yapmış, yardımın hangi gruba yapıldığını açıklamamıştı. PYD lideri Salih Müslim, ABD’nin silah yardımını PYD'nin de içinde olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne yaptığını ve silahların Rakka'ya yönelik harekât kapsamında olduğunu söyledi. Diğer gruplar ise ellerine herhangi bir silah yardımı ulaşmadığını duyurmuştu. Warren, brifingde bu yardımın Suriye Arap Koalisyonu’na yapıldığını söylüyor. Yardımın yapıldığı bölgede Suriye-Arap Koalisyonu birlikleri ve YPG, yan yana savaşıyor.
New York Times 5 Ekim’de yaptığı ve ABD’li üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD’nin IŞİD’i Rakka’da vurmaya hazırlandığını yazmıştı. Rakka’da yapılması planlanan operasyonda YPG’nin aktif olarak yer alması, ancak bölge nüfusu düşünülerek Arap ve Türkmen güçlerin de operasyona katılmasına karar verildiği de haberde yer almıştı.
Warren: Hiçbir şeyin üzerini örtmeye çalışmıyoruz
Aynı brifingin ilerleyen dakikalarında gazeteciler, Suriye Demokratik Birlikleri’nin sadece bir isimden ibaret olduğu iddialarını hatırlattı. Warren’a, Türkiye'nin kaygılarını gidermek maksadıyla, Suriye-Arap Koalisyonu’nun YPG’ye yapılan yardımların üzerini örtmek için bulunmuş bir Amerikan icadı olup olmadığı soruldu. Warren şu yanıtı verdi:
“Hiçbir şeyin üzerini örtmeye çalışmıyoruz. Suriye-Arap Koalisyonu’na silah, ya da bu durumda, cephane sağlıyoruz. Yaptığımızı söylediğimiz şey bu, gerçekten yaptığımız şey de bu. Suriye Demokratik Birlikleri daha büyük bir güç. Suriyeli Araplar, Hristiyanlar ve Kürtlerden de oluşuyor. Yani, daha büyük bir kuvvet, tekrarlıyorum, ekiplerin ekibi ya da grupların grubu gibi.
“Değişik mezheplerden, dinlerden, örgütlerden farklı gruplar, tek bir amaç altında, IŞİD’i yenilgiye uğratmak amacı altında bir araya geldi. Fakat bugüne kadar biliyorsunuz Suriye Demokratik Birlikleri’ni destekledik. Türkiye sınırına yaptığımız hava gücü desteği, öncelikle Kürt birliklerinin Suriye-Irak sınırından Mare hattına kadar toprak kazanmasına yol açtı. Biz bunu saklamaya çalışmadık. Bunu hep açıkça söyledik.
“Bununla birlikte, bölgedeki etnik yapı sebebiyle Kürt güçlerin güneyde ilerleyebilecekleri alan kısıtlı. Bu sebeple Suriye-Arap Koalisyonu oyuna girdiğini görüyoruz. Bu sebeple onlara ihtiyacı olan desteği veriyoruz.”
Türkiye PYD’ye yapılan yardımlardan rahatsız
Türkiye ile ABD arasında, IŞİD karşıtı mücadelede en büyük sorun olarak ortaya çıkan durum, ABD’nin PYD’ye yaklaşık bir yıldır yaptığı yardımlar. Ekim 2014’te ABD, Türkiye sınırındaki Kobani’de IŞİD’le savaşan YPG güçlerine ilk kez havadan silah ve cephane yardımı yaptı. Bu yardımın ardından Erdoğan “ABD bize rağmen PYD’ye yardım etti” açıklaması yaptı.
ABD’nin PYD’ye Suriye’nin kuzeybatısında yaptığı yardımlar sürerken, Temmuz ayında Türkiye ve ABD, İncirlik Hava Üssü’nün kullanımı için anlaştı. ABD, İncirlik’ten kalkan uçaklarla Suriye’de IŞİD’i vurmaya başladı.
Ankara’dan da, İncirlik Üssü’nün açılmasıyla birlikte Azez-Mare hattının IŞİD’den arındırılacağı, bölgeye ılımlı Suriye muhalefetinin geleceğini ve böylece YPG’nin de bölgeye girmeyeceğini açıklamaları geldi. Yine Temmuz ayında toplanan Milli Güvenlik Kurulu, PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesini kırmızıçizgi ilan etti, bu durumda YPG’ye karşılık verilebileceği kararlaştırıldı.
Ancak Sözcü John Kirby, İncirlik’in açılmasının ardından, “Türkiye'deki hava üslerinin koalisyon uçaklarına açılmasının PKK'nın Suriye kolu YPG'ye hava desteğinin daha zamanlı ve daha etkili olmasına imkân sağlayacağını" söyledi.
Ankara’daki rahatsızlığa rağmen ABD’nin “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” ve “YPG’ye yardıma devam edeceğiz” açıklamaları sürdü. Son olarak Kirby 15 Ekim’de düzenlediği basın toplantısında “PYD’ye desteğe devam” dedi. (Al Jazeera)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.