Zülfü Livaneli, yeni çıkan kitabının reklamını yapmak üzere Vatan gazetesine verdiği röportajda, ilginç “fikir”lerini dile getirdi.
Livaneli, denemelerden oluşan kitabında bireyin de önemli yer tuttuğu sorusuna şu yanıtı verdi: “Çünkü bir toplumun şekillenmesinde bireylerin varlığı çok önemli. Herkes sürüden ayrı olmak ister ama bu başarılamayabilir. George Orwell’ın “1984”ünü düşünelim. Herkesin ve her şeyin gözetlenip kontrol edildiği bir dünya gerçekleşmedi deniyor ama bence çok daha ilerisi oldu. Buradan çıkalım on dakika arabayla gidelim. Bizi en az 300-400 kamera kaydeder. Çok daha korkunç haldeyiz ama farkında değiliz. Civcivler kafeslerinde yaşıyor ama çiftliği bile bilmediği için anlayamadıkları bir dünyada kesilmeye gidiyorlar. Bence dünya bugünkü kadar baş kaldırmaya ihtiyaç duymadı. Ancak büyük bir ideolojik ve felsefi boşluk var. Dünya tarihinde hep yoksullar ve zenginler oldu ama Marks bunun ideolojik ve felsefi çerçevesini oturtana kadar bu sistematik olarak gerçekleşmedi. Artık koşullar değişti ve yeni bir felsefi ve ideolojik çerçeve lazım, bu ortaya çıkınca kitleler çok kısa sürede mobilize olur.”
Zülfü Livaneli, “Sınıfsız bir toplum hayali tekrar kurulur mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Çok güzel bir hayaldi ve ne yazık ki yürümedi. Ama Marks’ın hayali Rusya ve Çin gibi köylü ağırlıklı ülkelerde ihtilal yaparak komünizmi yukarıdan aşağı kurmak değildi. Bu sistemin adı Leninizm ve Maoizmdir, Marksizm değildir. Nitekim bugün Çin sınıflı toplum yaratıyor, Rusya ABD’den bile daha sınıflı bir toplum oldu. Marks’ın teorisi kapitalizmin son aşamaya gelip biçim değiştirmesiydi. Bugün ABD’de herkese sağlık güvencesi verildi. Bu güvence komünist Çin’de bile yok. Obama şişman kedilerin, yani şişmiş finans şirketlerinin elinden paraları almaya çalışıyor. Yani bugünkü ABD, Rusya ve Çin’den daha solda. Marks’ın öngörüsü doğru çıktı.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.