Ankara'da gazetecilerle bilgilendirme toplantısında bir araya gelen ABD Büyükelçisi John Bass, John Bass, "PKK dahil bazı terörist gruplarla ilgili gelişmeleri paylaşıyoruz. Birkaç ay önce Türkiye, ABD yapımı silahlar bulunduğuna dair bizimle bir bilgi paylaştı, Biz de bunun Irak Ordusu'na verdiğimiz silahlardan olduğunu doğruladık. Bu, PKK'ya karşı meşru mücadelelerinde Türk hükümeti için çok faydalı bir bilgi oldu" dedi.
'PYD'ye silah vermiyoruz'
Bass, bir gazetecinin "PYD konusunda bir yakınlaşma var mı, çözüm sürecinin bitişinde Suriye-PYD'nin ilgisi olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Şiddet kullanan tüm grupları reddederiz. Olayın dışındaki grupların bu şiddete verdikleri destekten endişeliyiz ve Türk hükümetinin ithamlarını dikkatle inceliyoruz. Suriye'de birlikte çalıştığımız her grupla, IŞİD'e karşı operasyonları sürdürme amacıyla birlikte çalıştığımız konusunda gayet açık olduk.
Suriyeli Arap gruplara sağladığımız her türlü desteğin tek amacı, IŞİD'e karşı operasyonlarda ilerleme kaydetmektir. Tekrardan açıklığa kavuşturmak gerekirse; ABD, PYD'yi silahlandırmıyor. YPG'ye silah ya da mühimmat sağlamıyoruz."
Bass, "ABD, Türk hükümeti ve halkıyla birlikte terörle mücadeleye, şiddete son vermeye son derece kararlıdır. Siyasi hedeflere ulaşmayı denemek için şiddet kullanımını reddetmeye devam ediyoruz. PKK'ya silah bırakma ve yasal görüşmelere başlama çağrısı yapıyoruz" dedi.
'Çözüm sürecine yeniden başlanmalı'
John Bass, "PKK tamamen uygunsuz bir şiddet ortamında terörist saldırılarını devam ettirmeyi ve bağımsızlık ilanını seçti" diye konuştu.
Bass, "Türk hükümeti kentlerde veya kırsal alanda terör tehdidine karşı önlemler almakta. Bu, hükümetin hakkıdır. Fakat bizim terörle mücadele deneyimlerimizde gördük ki sivil can kayıplarını en aza indirmek önemlidir. PKK şiddeti durdurmalı ve çözüm sürecine yeniden başlanmalı" diye devam etti.
"Gülen ile bağlantılı bazı kuruluşların ABD şirketler hukukunu ihlâl ettiği ortaya çıktı"
Bass, Gülen cemaatinin faaliyetlerine dair Türk hükümetiyle istihbarat paylaşımı olup olmadığı yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:
"Gülen'in ve cemaatinin faaliyetlerinden bahsedecek olursak, ABD'deki mevcut yada olası suç faaliyetlerine dair bilgi almaya her zaman açığız. Yakın zamanda bir kaç vaka oldu; Gülen ile bağlantılı bazı kuruluşların ABD şirketler hukukunu ihlâl ettiği ortaya çıktı. Yasadışı faaliyetlere ilişkin kanıt bulduğumuzda birbirimizle paylaşıyoruz."
Sığınmacılar için takdir
John Bass ayrıca Suriyeli sığınmacılar konusuna da değindi:
"Birlikte çalıştığımızda her zaman daha güçlü oluruz. Türkiye'ye sığınan çok sayıdaki sığınmacının toplumda neden olduğu güçlükler hakkında kapsamlı olarak konuştuk. Türk halkının cömertliğini ve misafirperverliğini saygı ile selamlıyoruz."
Askeri personelin ailelerinin tahliyesi
İzmir, Muğla ve Adana'daki ABD'li askeri personelin ailelerinin güvenlik endişesiyle ülkeyi terk etme talimatı almalarına ilişkin soruya ABD'li Büyükelçi şöyle yanıt verdi:
"Türk hükümetiyle çok yakından çalışıyor, mutlaka bilgi paylaşıyoruz. Tehdit ister Amerikan ister Türk halkını hedef alsın, bu güçlükleri aşabilmek için mümkün olan tüm desteği sağlıyoruz
IŞİD'e karşı devam eden operasyonlar bağlamında, çatışmanın değişen doğası gereği, İncirlik'teki askeri personelin ailelerinin sayısını azaltmak gerektiğine inanıyoruz. Adana'daki konsolosluğumuzun tüm etkinliklerini yürütmeye devam ettiğinin altını çizmek istiyorum."
Mumbuç yanıtı
Büyükelçi Bass, Mumbuç hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi:
"IŞİD'i kontrol ettiği alanlardan yerel Suriyeli güçleri kullanarak çıkarmak için uzun süredir Türkiye ile çalışıyoruz. IŞİD ile çatışmalardan sonra orayı güvenli hale getirip yerinden edilmiş Suriyelileri yerleştirme fikri üzerine konuşuyoruz.
Bunun üzerinde aylardır çalışıyoruz çünkü oldukça karmaşık bir konu. Bu grupların çoğu IŞİD ile savaşmalarının yanı sıra Nusra ve Suriye rejimi ile de savaşıyor.
Ancak bazı gruplar IŞİD ile mücadeleye daha fazla dikkat verebiliyor. Biz de Mumbuç'ta başarılı olabilmeleri, Mumbuç etrafındaki alanın temizlenebilmesi için verebileceğimiz desteği veriyoruz.
Suriye'de 'tarafların saldırıları durdurması' kararı şiddetin azalmasında etkili oldu. Bir yandan da Cenevre'de bir siyasi süreç işliyor, sorun siyasi olarak çözülmeli. Esed, Suriye'nin geleceğinin bir parçası değil, bu amaç için çalışıyoruz. Geçiş sürecinin sonunda geleceklerine Suriyeliler karar verecek."
'İlerleme kaydettik'
Bu yanıtın ardından bir başka gazeteci Mumbuç'a dair yeniden bir soru yöneltti. Bass, bu kez de şu yanıtı verdi:
"Türk ordusu ve hükümetindeki meslektaşlarımızla bir dizi görüşme gerçekleştirdik. 'Saldırıların durdurulması' sayesinde, Suriye'nin kuzeybatısında IŞİD'e karşı savaşan gruplara, IŞİD'i Halep'in kuzeyinden temizlemek için yardım etmek üzere çabalarımızı artırma fırsatından bahsedebiliyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda sınır boyunca doğudan bunu yapmada ilerleme kaydettik. Ek ilerleme için gelecek haftalarda bazı fırsatlar bulacağız. "
Basın özgürlüğü sorusu
John Bass, basın özgürlüğüne ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
"Bizim sistemimizde hareket ve nefret dolu konuşmalar incitici bulunur ama bizim yasal sistemimiz basın özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne izin verir. Bunlar temel anayasal değerlerdir. Türk dostlarımız farklı yaklaşım belirledi ama bizim sistemimizde kişilerin mahremiyeti ve yasal sistem dengede olmalı. Okuyucularınız için önemli olan, şunu bilmeleri: bizde farklı bir yasal sistem var." (Al Jazeera)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.