Amerikan Basın Özetleri (30 Ekim 2009)
Amerikan basını Türkiye'nin yeni dış politikasını yorumluyor.
Wall Street Journal, AK Parti'nin iktidara gelişiyle Türkiye'nin stratejik önceliklerinin değiştiğini öne sürüyor. Gazete, Türkiye'nin Batı karşıtı bir İslamcılık anlayışının etkisine girdiğini savunuyor:
"Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e karşı aldığı tavır aslında Türk dış politikasındaki daha genel bir değişimin yansıması. Ve bu değişim, Amerika'nın çıkarları açısından hayra alamet değil. Türkiye, laik bir Müslüman ülke olarak, yıllarca NATO'nun temel direklerinden birini oluşturdu. Komşularından kaynaklanan komünizm, Baasçılık, İslamcılık gibi radikal anlayışlara karşı set oluşturdu. Şimdi Erdoğan, Batı'nın kuyruğuna takılmak yerine İslam dünyasının başına geçmek gibi bir kumar oynuyor olabilir. Avrupa Birliği'nin yıllardır Türkiye'nin üyelik talebini göz ardı etmesinden sonra bu şaşırtıcı olmamalı. Ancak yıllardır laiklik, hoşgörü, özgürlük ve Doğu ile Batı arasında köprü olma anlayışından gurur duyan Türkler, böylesine karanlık bir cazibeye karşı çıkabilir."
Christian Science Monitor, Türkiye'nin komşularıyla sorunlarını çözme çabasının yeni sorunlar yaratabileceği görüşünde.. Gazete, Ankara'nın İran'a yakınlaştığını ve İsrail'le ilişkilerinin kötüye gittiğine dikkati çekiyor:
"Soğuk Savaş döneminde Türkiye, İsrail'i düşman bir bölgedeki dost ülke olarak görüyordu. İran ise, Türkiye'yi Batı'ya satılmış bir ülke olarak değerlendiriyordu. Suriye, Türkiye'yi bölmek isteyen teröristleri destekliyordu. Ancak artık farklı dinamikler devreye girdi. Türkiye'de İslami yoğunluk artıyor ve Yahudi karşıtlığı tehlikeli bir biçimde yükseliyor. İsrail, artık Türkiye'ye güvenmiyor. Avrupa Birliği ise Türkiye'yi kendisinden uzaklaştırıyor. Küresel durgunluk, Türkiye'yi yeni pazar arayışlarına yöneltiyor. Aslında Türkiye, İran'ın nükleer silah sahibi olmasını istemiyor. İsrail'in işbirliği olmadığı sürece Ortadoğu barışının ve Filistin devletinin gerçekleşmeyeceğini de biliyor. Türkiye, taraf olmuş görünerek, bölgesel arabuluculuk ve liderlik hedefiyle çelişkiye düşüyor."
New York Times, Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Hristofyas'ın Türkiye'yi Nazi Almanya'sına benzeten açıklamalarına yer veriyor. Gazete, Ankara'nın Batı'dan uzaklaşmasının Rum lideri kaygılandırdığını vurguluyor:
"Kıbrıs'taki müzakereler başarısızlıkla sonuçlanırsa, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda yeni bir kriz yaşanabilir. Bu da, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini gözden geçirmesine yol açabilir. Hristofyas, her ne kadar Türkiye ile Nazi Almanya'sını kıyaslamadığını söylese de, Türkiye'nin Avrupa'dan uzaklaşarak yüzünü Doğu'ya dönmesi riski nedeniyle Ankara'ya özel muamele yapılmaması gerektiğini belirtti. Rum lider, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi karşısına almamak için tepki göstermemesinin, Kıbrıs gibi ülkeleri ikinci sınıf vatandaş konumuna düşüreceğini kaydetti. Hristofyas, görüşmelerde yaşanan tıkanıklıktan da başbakan Erdoğan'ı sorumlu tuttu."
Los Angeles Times gazetesi, Dışişleri bakanı Hillary Clinton'ın Pakistan gezisini değerlendiriyor ve terörün sadece Amerika'yı değil, Pakistan'ı da tehdit ettiğini vurguluyor:
"Amerika, Pakistan ordusuna milyarlarca dolarlık silah, helikopter ve gözetleme cihazı veriyor. Pakistan'ın terörle mücadele birimlerini Amerikan komandoları tarafından eğitiliyor. Bütün bunlar, Amerika'nın güvenliğini artırmak için yapılıyor. Nükleer silah sahibi olan Pakistan'ın aşırı unsurlara karşı korunması hem Amerika'nın hem de müttefiklerinin çıkarınadır. Ancak, Pakistanlılar aşırı unsurların engellenmesinin kendi çıkarlarına da hizmet ettiğini artık anlamalıdır. Bu, Pakistan'ın da savaşıdır. Aşırı İslamcılar hem Pakistan'ın hem de Amerika'nın düşmanıdır."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.