• BIST 9479.81
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 3 °C

20 vakfın malları iade ediliyor!

20 vakfın malları iade ediliyor!
Başbakan Yardımcısı Arınç, 28 Şubat sürecinde kapatılıp el konulan MGV ve Zehra Vakfı ile 20 vakfın mallarının iade edileceğini açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1990’dan itibaren kapatılan ve mallarına el konulan yaklaşık 20 vakfa iade-i itibar yapılacağını, el konulan mallarının da iade edileceğini açıkladı. Gazetelerin Ankara temsilcileriyle iftar yemeğinde bir araya gelen Arınç, kapatılan vakıflar, PKK ile mücadele, Uludere olayı, Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi birçok konuda soruları yanıtladı.

Fişlemelerle kapatılmış vakıflar

1990-2010 yılları arasında kapatılan ve mal varlıklarına el konulan yaklaşık 20 vakfa iade-i itibar yapılacağını açıkladı. Arınç, Meclis’in Ekim ayında açılmasıyla birlikte kanuni düzenlemeyi getireceklerini belirterek “Özellikle 28 Şubat sürecinde bazı vakıflarının haksız yere kapatıldıklarını biliyorum. Zimmet, görevini yapmamak, mal varlıklarını çalmak, vs değil, inançları, fikirleri nedeniyle, irticai vs diye fişlemelerle kapatılmış. Vakıflar müfettişlerinin el yordamıyla hazırladığı raporlarla kapatılmış. Milli Gençlik Vakfı, Zehra Vakfı gibi. Bunların açılması ve mal varlıklarının iadesini sağlayacağız. Elimdeki listede fişlemelerle kapatıldığını düşündüğüm 20 civarında vakıf var” diye konuştu.

‘Hak’ açısından bakıyoruz

Vakıflar konusunda din ayrımı yapmadıklarını vurgulayan Arınç, “Patrikane açısından bir trajedi yaşanmışsa bunu onlara bırakmak lazım. Ruhban okulunun kapatılmasının neye mal olduğu önemli. Meseleye hak noktasından bakıyoruz” dedi. Arınç, Aleviler açısından önemli olan Zöhre Ana Vakfı’na da değindi ve “Kılıçdaroğlu çok sever” diyerek Zöhre Ana Vakfı’nın mal varlıklarının iade edilebileceğini belirtti. Zöhre Ana olarak anılan Süheyla Gülen tarafından kurulan Zöhre Ana Vakfı, şifa dağıtmasıyla biliniyordu. Alevilerin önde gelen isimlerinden Rıza Zelyut peş peşe haberlerle vakfı, “Alevilik inancını kullanarak, insanlara şifa dağıttığı söyleyerek bunun üzerinden rant elde etmek”le suçlamıştı. Mahkeme vakfı kapatmış, Gülen de 1 yıl hapis cezası almıştı. Kemal Kılıçdaroğlu, Gülen’e makamında rozet takmış ve CHP’li yapmıştı.

İran’ın Esad’a desteği siyasi değil

İran’ın Esad’a verdiği desteğin Türkiye’yi rahatsız ettiğini belirten Arınç “İran Esad’ın yaptıklarını görmezden geliyor. Gelişmeler Irak’ta da Maliki tarafından Esad’ın lehine görülüyor. İran’ın ismi İslam Cumhuriyeti, adında İslam olan Müslümanların, halkın rastgele hedef gözetmeksizin öldürülmesine seyirci kalamaz. İran desteğini sadece siyasi planda değil, başka gücünü de kullanmak süretiyle Esad’dan yana kullanıyor.”

PKK 2012 yılını çok önemsiyor

Foça saldırısının PKK’nın belli bölgelerde hegemonya kurma arayışlarının bir parçası olduğunu belirten Arınç “Örgüt 2012’yi çok önemli bir yıl olarak görüyor. Belli noktalarda hegemonya kurabilmek istiyorlar. Geriyi dönüştürecek bir ekiple eyleme gitmiyorlar. Hepiniz öleceksiniz diye gönderiliyorlar ve ne yazık ki aralarında 15-16 yaşında çocuklar da var. PKK’nın stratejisi belli; sivil halkı da ateşin içine atmak. Planlarında her yerde eylem yapmak var” dedi.

ULUDERE OLAYIYLA HER ŞEY BERBAT OLDU

Terörle mücadelenin bölge halkını son derece rahatlattığı bir dönemde Uludere olayının gerçekleştiğini belirten Arınç oldukça sert konuştu: “Adli soruşturmaların devam ettiğini biliyorum. Sonuçlarını alacağız. Olayla ilgili kişilerin, komuta merkezlerinin kayıtlarının üzerinde inceleme yapıyor. Halkımıza en doğru şekilde açıklamalıyız diyoruz. Uludere ile her şey berbat oldu. Öncesindeki terörle mücadele halkı o kadar çok rahatlatmıştı ki, kim yaptıysa kim düşündüyse, planladıysa Allah cezasını versin. Başarılı gidişatımızı olumsuz etkiledi.”

SELİM AY DEĞİŞECEK MİS GİBİ DE OLACAK

BÜLENT Arınç, işkence iddialarıyla gündeme gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Sedat Selim Ay konusunda İçişleri Bakanı’nın harekete geçmesi gerektiğini belirtti: “Bir işin kanuni olması başkadır, ahlaki meşru olması başkadır. Hükümeti de bakanlığı da yormanın, şahsı da hedefe koymanın doğru olmadığını düşünüyorum. Belki kendisi de rahatsızdır. Bakanımız onu çağıracak, ‘seni şuraya veriyorum’ diyecek mis gibi olacak. Burada görev bakana düşer.”

KÖŞK SEÇİMLERİNDE YÜZDE 60’LA GELİRİZ

Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik değerlendiremeler de yapan Arınç şöyle konuştu: “Bugün herkes ikisinden birinin (Erdoğan-Gül) Cumhurbaşkanı olacağına inanıyor. Üçüncü bir isim yok. CHP umutsuz vaka, MHP’nin zaten iddiası yok. FP Genel Başkan adayıydım ve son gün Abdullah Gül’e ‘sen daha iyisin’ dedim, o aday oldu. Bugüne dek ilişkiler en güzel şekliyle devam etti, bundan sonra da eder. AK Parti kadro açısından zengin. Şartlar neyi gerektirir bilemem ama kırılmadan dökülmeden yüzde 60’la da geliriz.”

‘ÜÇ DÖNEM’E KONGREDE AYAR

Üç dönem barajını da değerlendiren Arınç; “Üç dönem parti içi demokrasi ve oligarşik yapının bitmesi için üç dönem konuşuldu. Arkadan gelenler partiyi yaşatacak iktidar yapacak. Bu partinin 326’sının içinden 10 hükümet çıkar. Kaç başbakan çıkar bilmiyorum ama çıkar. Şahıs kültüyle gidemeyiz. Sen bizim liderimizsin. Birinci düşerse ne olacak. Diğer partiler bu yüzden düştü. Üç dönem sonrası ara vermeyle ilgili Kongre’de bir düzenleme yapılabilir. Benim Belediye Başkanlığına niyetim yok. Bu yaştan sonra yapacak halim yok.”

BAŞBUĞ KARARI VİCDANA VE HUKUKA SIĞMAZ

Özel yetkili mahkemeleri eleştiriren Bülent Arınç, İlker Başbuğ’un tutuklanması için de “Genelkurmay Başkanlığı yapmış birine her suç atfedilir ama ‘sen teröristsin kardeşim’ demek ne vicdana sığar, ne hukuka” dedi.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89