TV8'de ekranlarında yayınlanan ve Candaş Tolga Işık'ın hazırlayıp sunduğu Bunu Konuşalım sanatçı Yılmaz Erdoğan'ı ağırladı. Ancak programda sanat değil gündemin siyasi başlıkları konuşuldu. Erdoğan AKP, CHP, açılım, anayasa reformları gibi güncel siyasetin popüler konuları üzerinde fikirlerini paylaştı.
Yılmaz Erdoğan: Ben AKP'nin liberal açılımlarını destekliyorum ama partinin muhafazakar kimliğinin açılımları frenlediğini de düşünüyorum. Zaten o 'muhafazakar demokrat' kavramının kendisini de sorunlu buluyorum. Ben şahsen muhafazakar tutucu biri değilim demokratım. Benzer bir durum CHP için de geçerli. Onlar da 'demokrat muhafakar' denebilecek bir noktada duruyor. Hatta yer yer AKP'den daha tutucu olabiliyor.
Yılmaz Erdoğan, TRT Şeş hakkında da yorumlarda bulunurken Candaş Tolga Işık'a TV 8'de neden Kürtçe bir yayın olmadığını da sordu.
Yılmaz Erdoğan: TRT Şeş iyi bir şey. Ama tabii yayın kalitesi de önemli.
Candaş Tolga Işık: Takip ediyor musunuz düzenli olarak?
Yılmaz Erdoğan: Sürekli değil ama takip ediyorum. Kürtçe'nin normalleşmesi açısından önemli. Kürtçe'ye dönük özel bir baskı gibi özel bir destek de gerkesiz. Doğallığı içinde hakettiği yere oturacaktır zamanlar. Bunların normalleşmesi lazım öncelikle. Mesela sizde neden yok Kürtçe bir program?
CEM YILMAZ NEDEN APOLİTİK MİZAH YAPIYOR?
Siyasi mizaha tepki olarak ortaya bir apolitik mizah çıktı. Cem Yılmaz'ın havuz problemleri üzerine yaptığı espriler özünde bir eğitim sistemi eleştirisidir. Ancak herkes de aynı şeyi yapmak zorunda değildir. Ben bunu yapıyorum herkes bunu yapsın da diyemem. Mesela bilmiyorum, konuya hakim de değilim diyorsa yapacak bir şey yok.
Candaş Tolga Işık: Tamam bilmiyor ama öğrenmemek yanlış değil mi? Yada politik mizahı eleştiren, gereksiz gören bir algı yaratmak doğru mu? Siz örneğin doğutan öğrenmediniz ki.
Tamam da şartlar çok önemli. Ben doğuştan öğrendim çünkü içinde büyüdüğüm şartlar beni böyle yaptı. Abilerim, büyüklerim hepsi sosyalistti. Ortaokulda bile Sovyetleri överdik yani.
ERDOĞAN KÜRTLÜĞÜNÜ İNKAR ETTİĞİ İÇİN Mİ TÜRKLER TARAFINDAN SEVİLDİ?
Candaş Tolga Işık: Bir izleyici ilginç bir soru sormuş. 'Yılmaz Erdoğan Kürt kimliğini inkar ettiği için Türk pop kültürü içinde tutanabildi. Yoksa tutunamazdı' diyor.
Yılmaz Erdoğan: Kesinlikle kimliğimi inkar etmedim. Kimliğe bir parçam olarak bakarım. Bu işler öyle olmuyor zaten. Kürt ya da Türk kimliğinden önce gelen şeyler var bu işte. Yazar olmak uzun bir süreçtir, hayatın tümünü kapsar. Kimse seni şusun busun diye bir şey yapmaz. Bunlar mesleki kriterler var, onca emek var. Kürt olmak siyasi bir tavır değildir ki bir tespittir.
BAŞBAKAN'IN MİZAH VE EMPATİ DUYGUSU YÜKSEKMİŞ!
Candaş Tolga Işık: Başbakan ne kadar empatik bir lider?
Yılmaz Erdoğan: Empatik insanda mizah yeteneği de olur. Yani hiç fena değil. Açılım kahvaltılarında da gördük.
Tabii Erdoğan'ın Başbakan'ı empatik ve mizah duygusu yüksek bir lider olarak değrlendirmesi akıllara hemen mizah dergilerine açılan davaları getiriyor. Muhtemelen Yılmaz Erdoğan bu değerlendirmesiyle Leman'cıları kızdıracak.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.